Fas'ta deprem: 'Bize kimse ulaşmadı, hiçbir şeyimiz yok'
Fas'ta meydana gelen depremin ardından başlayan arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor. Ülkenin uzak bölgelerine yardım ulaştırma konusunda zorluklar yaşanıyor.
DUVAR - Kuzey Afrika ülkesi Fas'ta 8 Eylül akşamı meydana gelen 7 büyüklüğündeki depremde en az 2 bin 122 kişi hayatını kaybetti, çoğu ağır 2 bin 421 kişi yaralandı. Depremin ardından, enkaz altındakilere ulaşmak için zamana karşı yarış sürerken, acil durum kuruluşları uzak bölgelere yardım ulaştırmak için mücadele ediyor. Çalışmalara yardım için mekanize araçlar ulaştırılamazken, köylüler enkaz altında sağ kalanlara ulaşmak için elleriyle ve küreklerle kazmaya devam ediyor.
Bir köylü BBC’ye yaptığı açıklamada, “İnsanların hiçbir şeyi kalmadı. İnsanlar aç. Çocuklar su istiyor. Yardım istiyorlar” ifadelerini kullandı. Saraydan yapılan açıklamada, kan bankası, su, gıda, çadır ve battaniye stoklarının artırılması için sivil savunma birliklerinin konuşlandırıldığı açıklanmış, en büyük hasarı alan bazı uzak yerlere depremden saatler sonra ulaşmanın mümkün olmadığı kabul edilmişti. Fas’a uluslararası yardım teklifleri de hızla arttı. İngiltere, Fas yönetiminin acil durum görevlileri, kurtarma uzmanları, arama köpekleri ve ekipmanlarından oluşan ekiplerin gelişini kabul ettiğini duyurdu. İspanya ve Katar da resmi yardım istekleri aldıklarını ve arama-kurtarma ekipleri yollayacaklarını belirtti.
YENİ DOĞMUŞ BEBEĞİYLE YOL KENARINDA YAŞIYOR
Depremden dakikalar önce doğum yapan Hatice isimli bir kadın, Marakeş'te yattıkları hastaneden tahliye edildiklerini, hızlı bir kontroldün ardından, doğumdan sadece üç saat sonra gitmelerinin istendiğini anlattı. Hatice "Artçı sarsıntı korkusundan, bize gitmemiz gerektiğini söylediler" dedi. Hatice ve eşi, 9 Eylül Cumartesi sabahı erken saatlerde, Marakeş'e 65 kilometre uzaklıkta, Atlas Dağları'nda bulunan Taddart'taki evlerine bir taksiyle gitmek istedi. Ancak çıktıklarında, yolların heyelan nedeniyle ulaşıma kapalı olduğunu gördüler. Bu nedenle, Asni köyüne dek gidebildiler. Aile, o zamandan bu yana yolun kenarındaki bir çadırda kalıyor.
Hatice, bir parça brandanın altında güneşten korunmaya çalışıp bebeğini kucağında tutarken "Yetkililerden herhangi bir yardım almadım. Başımızın üzerinde bir şeyler olsun diye bu köydekilerden battaniye istedik" diye konuştu. Derme çatma bir çadır yapmayı başarabilseler de Hatice, bebeğinin üzerindekilerden başka giysisi olmadığını anlattı. Hatice, "Sadece Allah'ımız var" diye de ekledi. Memleketlerinden arkadaşları, aileye evlerinin ağır hasar aldığını söylemiş; ne zaman kalmaya müsait bir yer bulabileceklerine dair ise hiçbir fikirleri yok.