Fatih Erbakan: 'Esatçı da, İrancı da değiliz!'
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Keşke Esad devam etseydi” diye bir sözün ağızlarından çıkmadığını belirterek, "Esatçı da, İrancı da değiliz!" dedi.
DUVAR - Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Ocak ayı İl Başkanları Toplantısı öncesinde gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Yargıtay’ın açıkladığı, siyasi partilerin resmi üye sayıları verisine göre 2024 yılında üye sayısını en fazla artıran partinin Yeniden Refah Partisi olmasına ilişkin konuşan Erbakan, şu ifadelere yer verdi “Diğer bütün partilerin üye sayısını artırmış olanların hepsinin toplamından daha fazla sayıda üye artışı sağladık. Bu, milletimizin büyük teveccühünü açık bir şekilde ortaya koyuyor ve aynı zamanda siz değerli teşkilat mensuplarının gayretini, fedakârlığını açıkça gösteriyor. Bu gelişme, Milli Görüş’ün ne kadar büyük bir manevi miras olduğunu ve nasıl büyük bir berekete vesile olduğunu da net bir şekilde ortaya koyuyor.”
Suriye gündemine dair de açıklamalarda bulunan Erbakan, Yeniden Refah Partisine yöneltilen “Esatçı, İrancı” gibi sözlerin birer yaftalama olduğunun ve Türkiye ile Suriye’nin bölünmesine yönelik endişe duyduklarının altını çizerek şu şekilde konuştu: “Suriye konusuyla ilgili olarak Yeniden Refah Partisi’nin endişeleri olduğunu ve süreci temkinli bir şekilde takip ettiğimizi ifade ettik. Bu endişelerimiz ve temkinli oluşumuz nedeniyle ‘Siz Esatçısınız, siz İrancısınız, Esat kalsın istiyorsunuz’ gibi maksatlı yaftalar ortaya konuldu. Hayır, biz tabii ki Esad’ın çok iyi bir lider olduğunu, çok güzel bir yönetim sergilediğini, hiçbir suçu ve günahı olmadığını ifade etmiyoruz. “Keşke Esad devam etseydi” diye bir söz de asla ve asla ağzımızdan çıkmadı. Bizim tek derdimiz ve endişemiz, Esad sonrasında ortaya gelecek olan tablonun bir kaosa yol açmaması, Türkiye ve Suriye’nin bölünüp parçalanmaması ve Esad döneminden daha beter bir noktaya gelmemesi ile ilgili taşıdığımız endişelerdir. Bununla ilgili olarak da Libya, Yemen, Irak gibi ülkelerdeki örnekleri göz önünde bulunduruyoruz ve bu nedenle endişe yaşıyoruz."