Erbakan, iktidarın belediyecilik anlayışını eleştirdi: 'Rüşvet alan da veren de mel'undur' tabelası asacağız

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, "İktidara geldiğimizde 'rüşvet alan da veren de melundur’ tabelasını bütün belediyelerin girişine asacağız" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Emrullah Bayrak 

ERZURUM - Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Erzurum 3. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen kongreye MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, AK Partili Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar ile HÜDA PAR'dan bir temsilci de katıldı.

"Mücahit Erbakan", "Başkan Erbakan", "Ülke yanıyor Erbakan'ı arıyor" şeklinde sloganlarla karşılanan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı Orta Vadeli Program ile belediyecilik anlayışını eleştirdi.

Milli Görüş'ün ikinci 40 yılı yolculuğunu başlattıklarını belirten Erbakan'ın sözleri, sık sık sloganlarla kesildi. 14 Mayıs seçimlerinde Milli Görüş'ü, bileklerinin hakkıyla 21 yıl sonra 5 milletvekiliyle yeniden Meclis'e taşıdıklarını anlatan Erbakan, 31 Mart 2024 yerel seçimlerine de damgalarını vurarak halkı 'efsane Milli Görüş belediyeciliği anlayışına kavuşturacaklarını' kaydetti.

'BÜTÜN SÜLALESİ ZENGİN OLUYOR'

2028'teki seçimlerde de iktidara geleceklerini ileri süren Erbakan, şöyle devam etti: "Rüşvetin, yolsuzluğun, adam kayırmanın olmadığı bir belediyecilik anlayışı. Millete hizmetin ibadet aşkıyla yapıldığı bir belediyecilik anlayışı. 'Halka hizmet hakka hizmettir' şuuruyla yapıldığı bir belediyecilik hizmeti. Belediyeler borca batırılarak değil tam tersine geçmiş dönemden gelen borçların da kapatılarak bu hizmetlerin yapıldığı bir belediyecilik anlayışı. Kentsel dönüşümün rantsal dönüşüm olarak değil hakka hukuka riayet edilerek, deprem tedbirleri göz önünde bulundurularak yapılan bir belediyecilik. Şehirleri betona boğmayan, toprağın, ağacın, çiçeğin, yeşilin, çevrenin hakkını veren bir belediyecilik. Rüşvet alan da veren de mel'undur yazılı tabelasını belediyenin giriş kapısına asan bir belediyecilik. Bize emanet edilen her bir kuruşu, tüyü bitmemiş yetimin hakkını hiç kimseye yedirmeyiz, bir kuruşun dahi hesabını sorarız diyen bir belediyecilik anlayışı. İsrafa, yolsuzluğa, suistimale, rüşvete son veren bir belediyecilik anlayışı. Şimdi bırak belediye başkanını, belediye başkanının bütün sülalesi zengin oluyor. Şoförü, özel kalemi, koruması, belediye meclis üyeleri zengin oluyor. Adam şunu düşünüyor: Ben seçimde 5 milyon harcadım, 5 sene belediye başkanlığı yaparsam en azından bir 15-20 milyon cebe atmam lazım ki hem maliyeti kurtarsın hem masrafı çıkarsın hem de beş sene burada oturduğuma değsin. Şimdi belediye başkanı adayının zihniyeti maalesef böyle oluyor. Elbette istisnaları ayrı tutuyorum."

'PAZARLIK YAPMADIK'

Cumhur İttifakı'yla seçime girerken herhangi bir pazarlık yapmadıklarını öne süren Erbakan, İstanbul Sözleşmesi'ni geri getirmek isteyenlere fırsat vermemek için böyle bir tavır içerisinde olduklarını savundu. "LGBT Türk aile yapısına zarar vermez" diyen bu zihniyetin iktidar olmaması için ittifakta yer aldıklarını söyleyen Erbakan, "5-6 yaşındaki çocuklara Kuran öğretmek Taliban zihniyetidir, çağ dışılıktır diyenlere bu ülkeyi, bu memleketi teslim etmemek için böyle bir tavrın içerisinde olduk. Milletimiz de aynı tavrı gösterdi" dedi. 

'VERGİ SİSTEMİ DEĞİŞMELİ' 

Seçimlerden sonra hükümetten vergi, enflasyon ve ekonominin düzelmesine yönelik bazı beklentiler içerisinde olduklarını aktaran Erbakan, şunları kaydetti:

“Denk bütçe yapılmadan borçlanmaya devam ederek, borç faizi ödemekten kurtulamayacağımızı yıllardan beri ifade ediyorum. Bakınız merhum liderimiz Erbakan hocamız 11 aylık kısa bir sürede koalisyonla iktidarda olmasına rağmen ilk yaptığı iş, tek bütçeyi gerçekleştirmek oldu. Şu anda Orta Vadeli Program’la bunun çok çok uzağında olduğumuzu maalesef görüyorum. Geniş halk kesimlerinden, dar gelirliden toplanan vergilerden oluşan bu mevcut çarpık vergi sistemini, adil bir vergi sistemi haline dönüştürülmesi lazım. Zenginden daha az, fakirden daha çok vergi alan bir sisteme hayır. Adil bir vergi sistemine geçilmesi lazım. Katma değeri yüksek olan ürünlerin üretilmesi ve bunların ihracatı için devletin kolları sıvaması, taşın altına elini koyması lazım. Katma değerli ürün üretmeden zenginleşmek olmaz.”

DİZİ VE FİLMLERE ELEŞTİRİ

Erbakan, televizyon dizileri başta olmak üzere birçok programın ve filmin, aile yapısına direkt etki yaptığını, yetişen yeni nesillerde çöküntülere sebebiyet verdiği görüşünü savundu.

'KİM KİMİN BABASI BELLİ DEĞİL'

Müstehcenliğin sadece açıklıkla bağdaştırılmaması gerektiğini söyleyen Erbakan, “Senaryoda kim kimin babası, kim kimin kızı, kim kimin kardeşi veya eşi belli değil” dedi.