Financial Times: Erdoğan, kişisel kaprislerini bir kenara bırakmalı
FT'de yayınlanan başyazıda, "Erdoğan'ın kişisel kaprislerini bir kenara bırakması gerekiyor" ifadelerine yer verildi. Gazetede, geleneksel para politikalarına dönülmesi gerektiği de belirtildi.
DUVAR - İngiltere merkezli Financial Times (FT) gazetesinde, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yayın kurulu imzalı bir başyazı yayınlandı. Mevcut ekonomik durumu değerlendiren FT'de, "Seçimler, akut bir hayat pahalılığı krizi zemininde gerçekleşti. Kriz, büyük ölçüde Erdoğan'ın alışılmışın dışında ekonomi politikaları izlemesinin bir sonucudur" denildi.
"Erdoğan, zaferinin tadını çıkaracak vakti olmadığını anlamalıdır" ifadelerine yer verilen analizde, şu değerlendirmeler yer aldı: "Emektar cumhurbaşkanının sadık yandaşları kutlama yaparken diğer milyonlarca Türk, diktatörün yönetiminin kutuplaşmış ülkeleri için bir beş yıl daha ne anlama geleceği konusunda ümitsizlik içinde başlarını eğecek."
'DEVLETİN KAYNAKLARI TÜKENİYOR'
FT verilerine göre, 14 Mayıs'ta düzenlenen ilk tur öncesi altı hafta içinde döviz ve altın rezervlerinde 17 milyar dolar düşüş olduğu belirtildi ve şöyle devam edildi: "Erdoğan'ın politikaları, batılı müttefiklerle kavga çıkarma eğilimi ve otoriterliğe doğru kaymasıyla birleşince, çok ihtiyaç duyulan parayı sağlayabilecek yabancı yatırımcıları uzun zaman önce korkuttu. Bu sürdürülebilir değil. Devletin lirayı savunacak kaynakları tükeniyor."
"Erdoğan'ın kişisel kaprislerini bir kenara bırakması gerekiyor" denilen analizde, şu ifadeler kullanıldı: "Geleneksel para politikalarına geri dönmesi ve devlet kurumlarına yeniden itibar kazandıracak ciddi adımlar atması gerekiyor. Ancak o zaman temkinli yatırımcıları geri dönmeye ikna etme şansı olabilir. Erdoğan kendisinden beklenildiği gibi davranırsa, Batı, Türkiye ile başka bir öngörülemeyen ilişkiler dönemini beklemeli."
'SİYASİ UÇURUM KESKİNLEŞTİ'
Öte yandan seçimlerin, eşit olmayan bir zeminde düzenlendiğini yazan FT, ana akım medyanın hükümet kontrolünde olduğunu belirtti. "Muhalif siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler ve iş insanları cezaevlerinde çürüyor" ifadelerine yer verilen başyazıda, Türkiye'de 'siyasi uçurumun keskinleştiği' değerlendirmesinde bulunuldu. (DIŞ HABERLER)