'Sakıncalı piyade'ler artacak
22 Haziran tarihli, 691 sayılı KHK’nın ikinci maddesi ile Askerlik Kanunu’na eklenen Ek 10'uncu maddesi askerlikle ilgili yeni bir düzenleme getiriyor. Uygulamada var olan ve özellikle solcu gençlerin tabi tutulduğu ‘sakıncalı’ askerlik öyle görünüyor ki KHK’larla işlerinden atılanlar, polisler ve Fetöcüler için idari bir düzenleme haline getirilecek. ‘Sakıncalı’ celpleri yayınlanacak.
Hülya Üçpınar
Bayrak denince cumhuriyetçileri düşünürdük, demokrasi denince sol siyaset ve insan hakları savunucuları aklımıza gelirdi. AKP iktidarının son iki yılında sembollerin aidiyetleri değişti, söylemlerin içi boşaldı, ihtiyaca göre- farklı biçimlerde dolmaya başladı. Yerleşik olan, pragmatizmin eteğinde bir o yana bir bu yana salınır oldu. Son aşamada da askerlik üzerine yerleşik algılar eklendi bu listenin içine.
22 Haziran tarihli, 691 sayılı KHK’nın ikinci maddesi ile Askerlik Kanunu’na eklenen Ek 10'uncu maddesi askerlikle ilgili yeni bir düzenleme getiriyor. Buna göre;
‘Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve askerliğe elverişli oldukları anlaşılan yükümlülerden, yoklama kaçağı ve bakayalar dahil bu Kanunda yazılı geçerli mazereti olmayanlar, Millî Savunma Bakanlığınca belirlenecek celp ve sevk esaslarına göre silah altına alınırlar’.
CHP'li Dursun Çiçek: Asker kaçakları suçlular gibi aranacak
Bu değişiklik, ilk bakışta mevzuat açısından esaslı bir farklılık getirmiyor gibi görünüyor. Askerlik Kanunu uyarınca yükümlü sayılanların bu yükümlülükleri, herhangi bir mazeretleri varsa bunun sona erdiği andan itibaren tekrar aktüel hale gelir. Sona erme biçiminin ne olduğunun, askerlik yükümlülüğünün yeniden güncel hale gelmesiyle doğrudan bağlantısı yok aslında. Çünkü (Uluslararası standartları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını, Anayasa ile Askerlik Kanunu arasındaki uyuşmazlığı bir tarafa bırakarak) Askerlik Kanununun 1.maddesi uyarınca ‘Türkiye Cumhuriyeti tebaası olan her erkek, işbu kanun mucibince askerlik yapmağa mecburdur’.
Bu nedenle de 691 sayılı KHK ile belirtilen ‘terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı bulunan’ askerlik yükümlülerini, geneli kapsayan yasal düzenlemenin ötesinde ve Anayasa’nın ‘yasa önünde eşitlik’ ilkesini ihlal edecek, cezalandırıcı bir süreç bekliyor gibi görünüyor.
Uygulamada var olan ve özellikle solcu gençlerin tabi tutulduğu ‘sakıncalı’ askerlik öyle görünüyor ki KHK’larla işlerinden atılanlar, polisler ve Fetöcüler için idari bir düzenleme haline getirilecek. ‘Sakıncalı’ celpleri yayınlanacak.
Sakıncalılık, sol siyasi arka plana sahip kişiler için bir onur olarak taşınırken askerliğin kendisine vatani görev ve onur niteliği atfeden muhafazakarlar için bir başka dışlanma ve cezalandırma mekanizması olarak ortaya çıkacak.