Kalk, Lazarus!
Lazarus refleksi, adını İncil’deki İsa’nın ölümden geri çağırdığı Lazarus’tan alıyor. Yuhanna İnciline göre, hastalanan Lazarus’un kız kardeşleri İsa’ya haber gönderiyorlar ve ağabeylerini iyileştirmesini istiyorlar. Ancak İsa hastaya yetişemiyor ve ancak ölümünden dört gün sonra Lazarus’un evine varıyor. Burada rivayete göre mezarında dört gündür ölü olan Lazarus’u diriltiyor ve Lazarus sonrasında sağlıklı bir yaşam sürüyor. Bu refleks de, ölümden sonra ortaya çıkması ve ölen kişinin yerinden doğrulurcasına hareketlenişi nedeniyle ismini Lazarus’tan almış.
Işıl Arıcan
Ölüm belki de insanoğlunun en korktuğu ama bir yandan da en çok kafa yorduğu şeylerden biri. Hepimizin başına eninde sonunda gelecek olması kadar, sonrasındaki bilinmezlik de tarihler boyu her kültür ve her inançtaki insanın kafasını meşgul etmiş, ölümle ilgili hemen her konuya biraz hayret, biraz ürpertiyle bakılmış.
Ölümle ilgili belki de en hayret verici fenomenlerden biri Lazarus refleksi. Beyin ölümü veya beyin sapı ölümü gerçekleşen insanlarda zaman zaman görülen bir tür refleks bu. Bu tip hastalarla sık sık uğraşan sağlık personelini bile şaşırtıp ürküten bu refleks, böyle bir fenomenin varlığını bilmeyen hasta yakınlarının kaybettikleri kişinin ölümden döndüğünü sanmaları ve hatta zaman zaman dehşete düşmelerine neden oluyor.
Lazarus refleksi sırasında, beyin ölümü yeni gerçekleşmiş kişinin iki eli yavaşça havaya kalkıyor, kollar genelde göğüs üzerine Mısır mumyalarını anımsatır şekilde çaprazlanıyor, daha sonra kollar gene yavaş yavaş vücudun iki yanına, eski yerlerine dönüyor. Çoğu zaman bu hareket sırasında hastanın derisi de üşümüş gibi diken diken oluyor. Bazı durumlarda bu harekete, ciğerlerden hızlı hava boşalması da eklenebiliyor.
Lazarus belirtisi bir omurilik refleksi. Omurilik refleksleri yaşayan insanlarda da sıklıkla görülen refleksler. Örneğin elimize sivri birşey battığında, ya da sıcak sobaya değdiğimizde dokunduğumuz şeyin yarattığı acı daha beynimize gitmeden refleks olarak elimizi geri çekeriz. Bunun olması için elimizdeki duyu sinirleri (sensoriyal sinirler) genel dokunma ya da sıcak uyarısını omuriliğimize taşır ve uyarı beyne gitmeden omuriliğimizdeki hareket (motor) sinirlerini uyarır. Kolumuzdaki kaslara hükmeden motor sinirler, beynimize acı veya sıcaklık sinyali gitmeden refleks olarak elimizi dokunduğumuz şeyden geri çekmemizi sağlar. Çoğu zaman, ancak elimizi çektikten ve sinyal beynimize gittikten sonra elimizin kesildiğini ya da yandığını, acıdığını fark ederiz.
Lazarus refleksinin ne zaman tetiklendiğini bilmiyoruz. Yeni ölen kişilerde sıklıkla ağrılı uyarana yanıt olarak, ya da hasta solunum cihazından ayrılırken gözleniyor. 2000 yılında American Academy of Neurology dergisinde yayınlanan bir çalışmada, solunum cihazından ayrılan beyin ölümü hastalarının yüzde 39'unda Lazarus refleksi ya da benzer refleksler gözlenmiş. Gene aynı çalışma sırasında bu hareketler gözlenirken hastaların beyin aktiviteleri izlenmiş ve hastalarının tamamında bu hareket sırasında EEG sinyalinin düz olduğu, yani aslında ölümün gerçekleştiği şüpheye yer bırakmayacak şekilde saptanmış.
Yukarıdaki şekilde de görebileceğiniz gibi, Lazarus refleksi oluşması için beyin aktivitesi gerekmiyor. O nedenle beyin ölümünü takiben 72 saate dek bu hareketlerin gözlenmesi normal. Ancak elbette hasta yakınları açısından bu kabul edilmesi zor bir durum. Çoğu kişi bu hareketi gördükten sonra hastaların aslında beyin ölümünün gerçekleştiğine ikna olmuyor. Özellikle organ bağışı yapmış hastaların organlarının vaktinde alınmasını potansiyel olarak engelleyebilen bu fenomen nedeniyle genelde pek çok sağlık kuruluşu solunum cihazını hasta yakınları odadayken kapatmamayı öneriyor.
Lazarus refleksi, adını İncil’deki İsa’nın ölümden geri çağırdığı Lazarus’tanİ alıyor. Yuhanna İnciline göre, hastalanan Lazarus’un kız kardeşleri İsa’ya haber gönderiyorlar ve ağabeylerini iyileştirmesini istiyorlar. Ancak İsa hastaya yetişemiyor ve ancak ölümünden dört gün sonra Lazarus’un evine varıyor. Burada rivayete göre mezarında dört gündür ölü olan Lazarus’u diriltiyor ve Lazarus sonrasında sağlıklı bir yaşam sürüyor. Bu refleks de, ölümden sonra ortaya çıkması ve ölen kişinin yerinden doğrulurcasına hareketlenişi nedeniyle ismini Lazarus’tan almış.
Mısır mumyalarının pek çoğu da aynı Lazarus refleksindeki gibi kolları göğüslerinde çaprazlanmış şekilde mumyalanmış. Elimizde net bir kanıt olmasa da, uzmanlar bu pozun Mısırlıların Lazarus belirtisini gözlemiş olduğu ve bu hareketin ölümden sonraki ikinci yaşamın varlığının kanıtı olduklarına inandıkları yönünde.
David Bowie’nin, ölümünden bir hafta önce yayınladığı ve bizlere veda hediyesi olarak bıraktığı Blackstar albümündeki Lazarus isimli şarkıda da aynı pozu görmek mümkün.
Meraklısına not: Bazı kişiler için ölü bir insanın videosunu görmek rahatsız edici olabilir diye özellikle yazıya video eklemedim. Ama cesaretli okurlar, Lazarus hareketinin videosunu görmek isterlerse, şuradaki videoya bakabilirler. Bu videoda, organ bağışı yapmış ve beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastada, solunum cihazının kapanması ile tetiklenen Lazarus refleksini görebilirsiniz.
Bu yazı ilk olarak Medium'daki Trepanasyon sayfasında yayınlanmıştır.