Çekmeköy Belediyesi'ne açık mektup: Hamidiye'nin ihtiyacı özel okul değil!

Abbas Karakaya*

Çekmeköy merkezde, Hamidiye Mahallesi sınırları içinde 7028,8 metrekarelik bir arsanın özel okul yapılması koşuluyla satılacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Belediyenin bu kararını gözden geçirmesini ve bu yanlıştan dönülmesini talep ediyoruz.

Öncelikle ve en başta, mahalle sakinlerinin ihtiyacı özel bir okul değildir. Eğer bu arsaya (Barış Yolu Caddesi üzerindeki Greenium Villalarının terk alanı, Şahin Bey son otobüs durakları bitişiği) illa bir okul yapılacaksa, bu bir devlet ilköğretim okulu olmalıdır. Zira arsanın bulunduğu Hamidiye Mahallesindeki Hatice-Mehmet Ekşi İlköğretim (HME) okulunun içler acısı durumu ortadadır.

Hatice-Mehmet Ekşi İlköğretim Okulu hakkında yıkılıp yeniden yapılma, güçlendirme kararları olmasına rağmen şimdiye kadar bir şey yapılmamıştır. Sınıflarının kalabalık olmasını geçtik, çocuklarımız, öğretmenlerimiz hala fiziksel koşulları tehlike arz eden o binada eğitim ve öğretime zorlanmaktadırlar. Ve bu içler acısı durumu Çekmeköy’de duymayan, bilmeyen kalmamıştır. Bu araziye illa bir okul yapılacaksa, özel okul değil, mahallelinin yıllardan beri talep ettiği, HME okulunun yükünü de hafifletecek bir devlet ilköğretim okulu olmalıdır.

Şüphesiz, yukarıdaki gibi kamu yararı gözeten, daha başka kullanım şekilleri önermek de mümkündür. Mesela, bu büyüklükte bir alan hem orta ölçekli bir hastaneyi, hem de bir kütüphaneyi kaldırabilir. Araziye yapılacak hastane, Beşiktaş ilçesi sınırlarında bulunan, önceleri dispanser olarak bilinen, şu an Sait Çiftçi Devlet Hastanesi diye bilinen hastanenin büyüklüğünde olabilir. Çekmeköy merkezdeki mahallerdeki aile hekimliği hizmetlerinin nüfusa göre yetersiz kaldığı veri alındığında bu ölçekteki hastanenin ciddi bir ihtiyaca cevap vereceği aşikârdır. Böyle bir kamu yatırımından en çok memnun kalacak olanlarsa sağlık hizmetleri için mesafeler kat etmek zorunda kalan yaşlı insanlarımız olacaktır.

Araziye yapılacak ikinci yapı ise bir kütüphane olabilir. İlçemizde çocuklarımızın, yetişkinlerin gidip kitap okuyacakları, film, kitap ödünç alabilecekleri bir yer ne yazık ki yoktur. Yaşadığımız asrın bilgi asrı olduğunu düşününce bu büyük bir eksikliği ve ayıbıdır ilçemizin. Kütüphane binasında, yerin el verdiği ölçüde, çocuklarımızın soğuk ve yağışlı havalarda zaman geçirebileceği mekânlar da tasarlanabilir. Mesela, masal odaları, atölyeler ve masa tenisi odaları vb. Yazın parklar olsa da kışın, soğuk, yağışlı havalarda çocuklarımızın gidebilecekleri bir yer yok. Bu tür bir kütüphane kompleksi ile sadece tüm İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiş oluruz. Böyle bir proje için Avrupa’nın kuzeyindeki ülkeler esin kaynağı olabilir.

İlçe sakinleri ile konuştukça ve konu üzerinde düşündükçe kamu, hak-hukuk ve adalet ve vicdan hükümleriyle daha sıkı bağdaşan başka projeler bulmak da mümkündür. Hangi projenin uygulanabilir olacağı tabii ki modern şehir planlama ilkeleri ve mühendislik hesaplarından sonra kesinlik kazanacaktır. Benim yukarıda önerdiğim iki yapılı projeye nihai bir öneri olarak bakılmamalıdır. Etüt gerektiren bir öneridir. Zira hizmet almaya gelen kişilerin araçlarını park etme durumunu da düşününce, belki de önerilen iki yapıdan (hastane, kütüphane kompleksi) sadece birini yapmak mühendislik ve şehircilik açısından mümkün olabilecektir.

Şu aşamada ilçedeki tüm siyasi partilere ve sivil toplum kurumlarına düşen, kamuya ait bu alanın halkın yararını gözeten, en fazla kamusal yarar getirecek biçimde kullanılmasını sağlamaktır. Yani, önce bu arsaya verilen özel okul imarına itiraz edip bu izni iptal ettirmek. Sonra, halkın talepleri, istekleri yönünde projeler bulmak. Ve belediyeden bu projeleri hayata geçirmesi için aracı olma rolünü oynamasını istemek. Bu konuda önceliğimiz çocuklarımız ve sağlık hizmetlerine en fazla ihtiyaç duyan yaşlılarımızdadır. Unutmayalım, çocuklar geleceğimiz, yaşlılar bizi bugünlere getiren geçmişimizdir. Borcumuz ve sorumluluğumuz var onlara.

Çekmeköy Dayanışma Derneği adına*