Geçen haftanın hak ihlalleri (7-13 Ekim)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’na MİT TIR’ları davası kapsamında ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek’ suçlaması ile verilen 25 yıl hapis cezası kararını bozdu. Ancak buna rağmen Berberoğlu’nun kaçma şüphesi iddiasıyla tutuklu yargılanmasının devamına karar verildi.
Şenal Sarıhan *
“Yeni Türkiye”de bu hafta artık olağan hale gelen OHAL’in beşinci kez üç ay daha uzatılacağı duyuruldu.
CHP milletvekili Berberoğlu’nun 25 yılla yargılandığı davada, “bilinenden sır olmaz” denilirken bilinen nedeniyle tutukluluğunun devamında beis görülmedi.
102 insanın barış talep etmek için gittiği meydanda yaşamını yitirmesinin ikinci yıl dönümünde, kardeşlerini, eşlerini, arkadaşlarını anmak isteyen halk tıpkı geçen yıl olduğu gibi “süpürüldü”!
Açlık grevinin 219’uncu günündeki Gülmen “enfeksiyon kapma riski” gerekçesiyle yoğun bakımdan çıkartılarak, güneş ışığının girmediği tutuklu koğuşuna nakledildi.
Hayata Dönüş Operasyonu’nda kolu koparılan, KHK ile elinden alınan işine iade istediği için onlarca kez darp edilerek gözaltına alınan Veli Saçılık’ın annesi ve eşine de bu hafta dava açıldı.
Müftülüklere nikâh yetkisi veren yasa tasarısına tepkiler devam ederken bu hafta da bazı kadınlar “yasaklı” olduğu için Meclis’e alınmadı. Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı’nın TBMM’ye alınmama nedenin ise CHP’nin yaptığı basın toplantısında “durmak” olduğu ortaya çıktı.
Çıplak gözaltı fotoğrafları basına servis edildi.
OHAL sürecinde hemen hemen hiç kullanılmasına izin verilmeyen “Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı”nı engellemeye yönelik bu hafta yeni bir metot denendi: Adalet Nöbeti’ne sabun köpüğü operasyonu!
İş cinayeti için bulunan yöntem de en az sabun köpüğü operasyonu kadar “yaratıcı” idi; işçilere dua okutup kurban kesmek!
'BİLİNENDEN SIR OLMAZ' AMA BİLİNEN NEDENİYLE 25 YIL HAPİS OLUR!
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, tutuklu CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’na MİT TIR’ları davası kapsamında ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek’ suçlaması ile verilen 25 yıl hapis cezası kararını bozdu. Ancak buna rağmen Berberoğlu’nun kaçma şüphesi iddiasıyla tutuklu yargılanmasının devamına karar verildi.
Kararda; TIR’lardaki mühimmata ilişkin Aydınlık gazetesinde 21 Ocak 2014’te yayımlanan fotoğraf ile “sırrın daha önce ifşa edildiğinin kabulü halinde gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama suçunun unsurlarının oluşmayacağı” kaydedildi.
KATLİAM ANMASINA BİBER GAZI, PLASTİK MERMİ VE GÖZALTI
Ankara'da iki yıl önce meydana gelen ve 102 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzlerce kişinin de yaralandığı bombalı terör saldırısının yıl dönümünde, yaşamını yitirenleri anmak için Ankara Tren Garı önünde ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde toplanmak isteyen gruplara polis orantısız güç kullanarak “müdahale” etti.
Yaşamını yitirenlerin ailelerine gaz sıkıldı, plastik mermiyle saldırıldı. Saldırı sonrası İnşaat Mühendisleri Odası konferans salonunda anma yapmak isteyen ailelere de biber gazı sıkıldı… Aileler içeride mahsur kaldı.
10 EKİM GREVİNE DE CEZA
Anma eylemine katılanlara yönelik “cezalandırma” uygulamaları sadece polisin orantısız güç kullanması ile sınırlı kalmadı. Katliamın 2’nci yıldönümünde “manidar” bir şekilde, Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü 2015’te iki günlük iş bırakma eylemine katılan 20 Eğitim Sen’li öğretmene aylıktan kesme ve kademe ilerleme durdurma cezası verdi.
GÜLMEN’İN YOĞUN BAKIMDA ENFEKTE OLMASINDAN ENDİŞE EDİLMİŞ
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, OHAL KHK’sıyla ihraç edildikleri işlerine dönmek için yaptıkları açlık grevinin 219’ncu gününü bu hafta geride bıraktı. Sağlık durumu ile ilgili kötüleşme gerekçesiyle Numune Hastanesi Yoğun Bakım Servisi’ne yatırılan Gülmen bu kez da yoğun bakımda” enfeksiyon kapma riski” olduğu iddiasıyla tutuklu servisine nakledildi. Yanında refakatçi olmadığı için öz bakım ve kişisel işlerini yapmaktan mahrum bırakılan Gülmen’in 16 gündür banyo yapamadığı da ortaya çıktı. Yüksel Caddesi'nde 'işimizi geri istiyoruz' eylemlerini sürdürenlere yönelik bu hafta da biber gazı ve gözaltı uygulamaları devam etti.
SAÇILIKLARA AİLE BOYU SORUŞTURMA VE DAVA
Sosyolog Veli Saçılık'ın annesi Kezban Saçılık hakkında soruşturma açılmasının ardından, eşi Solmaz Saçılık'a dava açıldı. Anne Saçılık, oğlunu polis şiddetinden korumak için gittiği eylemde yerlerde sürüklenerek gözaltına alınmıştı. Solmaz Saçılık ise Veli Saçılık’ın ampute omzunun polis müdahalesi sırasında kırılmasının ardından eşini korumak maksadıyla eylem alanına gitmişti. Saçılık hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiği gerekçesiyle dava açıldı.
AİHM SAVUNMA İSTEDİ
Öte taraftan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için Ankara’dan savunma istedi. Davacılar hakkındaki geçici tutuklama kararlarının ‘yasallığını’ sorgulayan AİHM, bu kararların Ceza Muhakemesi Kanunu’nun tutuklama nedenleriyle ilgili 100’üncü maddesinde belirtilen hükümlere uygun olarak yapılıp yapılmadığı konusunda kapsamlı açıklama istedi.
ÇIPLAK GÖZALTI
Muğla’da yedi kişinin darp edilerek çıplak halde yere yatırılıp ters kelepçeli fotoğraflarının sosyal medya üzerinden servis edilmesi, bu haftanın en vahim hak ihlallerinden biri olarak kayıtlara geçti. Gözaltına alınanlardan birkaç kişi ile görüşebilen avukatların basına yansıyan beyanlarında ise müvekkillerinin gözaltında da çıplak kaldıkları ve işkence gördükleri iddia edildi.
İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi, yapılan bu uygulamanın “işkence” olduğunun altını çizerek, konuyu Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitelerine taşıyacaklarını kaydetti.
WSJ MUHABİRİNE HAPİS
Bu hafta hapis ile cezalandırılan gazetecilerin arasına Amerikan Wall Street Journal gazetesinin Türkiye muhabiri Ayla Albayrak eklendi. Terör örgütü propagandası yapmak iddiasıyla suçlanan Albayrak’a iki yıl bir ay hapis cezası verildi.
ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLERİN VE İSTİSMARIN ÖNÜNÜ AÇACAK YASA TASARISI
Müftülüklere nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısının İçişleri Komisyonu’nda kabul edilmesinin ardından tepkiler bu hafta da devam etti. Türkiye’nin pek çok ilinden gelen yüzlerce kadın TBMM’de yasa tasarısını protesto ederken yine “yasaklı liste” nedeniyle bazı kadınlar içeri alınmadı.
YASAK GEREKÇESİ BASIN AÇIKLAMASINA KATILMAK
İçeri alınmayan kadınlardan biri de Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü oldu. Güllü’nün içeri alınamama gerekçesi olarak insan hakları savunucularının tutuklanmasının ardından CHP’nin, Meclis’te yaptığı basın açıklamasına katılması gösterildi.
EVLENDİRİLEN ÇOCUK SAYISI 482 BİN
Laikliğe ve Medeni Kanun’a aykırılığı gibi nedenlerle tepki çeken tasarı aynı zamanda erken yaşta evliliklerin önünü açacağı ve çocuk istismarını meşrulaştıracağı gibi gerekçelerle de tepki topluyor. Bu konudaki endişeleri haklı çıkaran veriler de bu hafta yayımlandı. Türkiye erken evlilikte Avrupa'da ikinci, dünyada ise üçüncü sırada. Son 10 yılda evlendirilen çocuk sayısı 482 bin. Bu çocukların 16 bini, 15 yaşın altında. 15-16 yaş arasında doğum yapan çocuk anne sayısı ise 18 bin. Geçtiğimiz yıl istismara uğrayan kız çocuğu sayısı 368. 2017'nin ilk yedi ayında 215 kız çocuk cinsel istismara uğradı.
ADALET NÖBETİ’NE 'SABUN KÖPÜĞÜ OPERASYONU'
Cumhuriyet gazetesi davası kapsamındaki avukat tutuklamalarını protesto için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin girişinde her perşembe ‘Adalet Nöbeti’ tutan avukatlar bu kez ‘sabun köpüğü operasyonu’yla engellenmeye çalışıldı. 28’inci hafta eylemi için adliyeye giren avukatlar nöbeti tutup basın açıklaması yapacakları anıtın önünün şeritle çevrilip köpükle yıkandığını gördü. Kamuya açık yerlerde normalde gece yapılan temizlik, bu kez basın açıklaması saatine alınmış ve deterjan köpüğünün durulanıp alanın açılması konusunda da bir çalışma yapılmamıştı. Böylece, avukatların nöbeti anıtın önünde tutması engellenmiş oldu.
İŞÇİ ARTIK HAKKINI DAHA ZOR ARAYACAK
İşçinin hak aramasını engelleyen ve 'Arabuluculuk Yasası' olarak da adlandırılan İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, ara bulucuya başvurulmuş olması dava şartı olacak.
İŞÇİLERİN CANI ÜZERİNDEN KÂR
TÜPRAŞ Aliağa Rafinerisi’nde bakım çalışması yapılan tankta meydana gelen patlamada dört taşeron işçi hayatını kaybetti, iki işçi ise yaralandı. Koç Holding’e ait Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu TÜPRAŞ, 2017’nin ilk çeyreğindeki net kârını 11 kat artırmış, yani sadece bu sene 11 yılda yaptığı kârı yapmıştı.
İŞ CİNAYETLERİNE 'YANDAŞ' ÇÖZÜM: DUA VE KURBAN
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) borçlarına karşılık el koyduğu ve daha sonra değerinin çok altına Ethem Sancak’a sattığı ve işten çıkartılan işçiler ile gündem gelen BMC bu kez iş cinayetine bulduğu çözümle gündem oldu.
BMC'de geçen hafta yaşanan iş cinayeti sonrası fabrika yönetimi çözümü 'kurban' kesmekte ve dua okumakta buldu. Geçtiğimiz hafta fabrikanın boyahanesinde çalışan 39 yaşındaki İbrahim Çoşkun isimli işçi, güvenlik önlemleri alınmadan tadilat için çatıya çıkarılmış ve düşerek yaşamını yitirmişti.
OHAL’DE CEZAEVLERİ
KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı muhabiri Erdoğan Alayumat ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanı Serkan Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 13 tutuklunun Tarsus T-2 Kapalı Cezaevi’nde infaz koruma memurlarınca darp edildiği ve hakarete uğradıkları iddia edildi. İnfaz koruma memurlarının darp sonrası “Gazeteci bunu da yaz” diyerek Alayumat ile dalga geçtikleri de öne sürüldü.
ÖZGÜR GÜNDEM DAVALARI
Kapatılan Özgür Gündem gazetesi hakkında süren davalar kapsamında bu hafta avukat Eren Keskin’e, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurum ve kuruluşlarını aşağılamak” iddiasıyla altı ay hapis cezası verildi. Ceza, 3 bin TL para cezasına çevrildi.
EŞCİNSEL MÜLTECİNİN KATİLİNE HEM HAKSIZ TAHRİK HEM İYİ HAL İNDİRİMİ
İstanbul’da geçen yıl öldürülen Suriyeli eşcinsel mültecinin katili B.A.'ya hem haksız tahrik hem de iyi hal indirimi uygulanarak 15 yıl hapis cezası verildi. 39 yerinden bıçaklanan, kafası taşla ezilen ve kesilen, tecavüze uğrayan Suriyeli mültecinin katili “canavarca hisle ve eziyet ederek öldürme” suçundan yargılanıyordu.
EN ESKİ İNSAN HAKLARI MERKEZİ DE KAPANDI
Ankara Üniversitesi (AÜ) Rektörlüğü fakültelerdeki araştırma merkezlerini kendisine bağladı. Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmelikle, Ankara Üniversitesi'nin bilimsel çalışmalar yürüten araştırma merkezlerinin organların oluşumundan, faaliyetlerine kadar olan bütün çalışmaları rektörlüğe bağlandı. Böylece Türkiye’nin en eski insan hakları merkezi de kapanmış oldu. Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi ismi, Ankara Üniversitesi İnsan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi diye değiştirilerek rektörlüğe bağlandı.
* CHP Ankara Milletvekili–TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili