Okumadan ölmeniz gereken beş felsefe kitabı
Hemen her gün şu minvalde bir mail alıyorum: “Hocam, felsefe okuması yapmak istiyorum, nereden başlamam gerekir?” Hem bu tarz maillere toplu bir yanıt olması için hem de bu türden düşünsel furyaları her zaman için ıskalamış birisi olarak en azından bu furyanın bir yerinden tutabilmek adına böyle bir işe kalkışmış bulundum. Ve sizler için, okumadan ölmeniz gereken beş felsefe kitabını listeledim.
Hamza Celâleddin/[email protected]
Ünlü yazarların önerdiği 5-10-15-37 kitap, uzun kitap listeleri ve yeni bir meslek dalı olarak “kitap önerisyenliği”. Bilhassa ülkemizde bu türden yazın/düşün furyaları (bazen da fetişçiliğe varacak ölçüde) zaman zaman kendisini gösteriyor. Çok değil; on sene öncesinin Nietzsche fetişçiliğini ya da son senelerdeki Camus, Lacan ya da Spinoza fetişçiliğini göz önünde bulundurunuz. Bunları okumakta hiçbir ziyan yoktur lâkin bunları bir “moda” algısıyla okumak günümüzün en büyük entelektüel hastalıklarından birisidir. Gel gelelim, yeni yeni fark ettiğim bir “moda” da (belki çoktandır vardır ve ben yeni fark etmişimdir) “kitap önerisi” sunmak. Meşhur edebiyat siteleri “pek meşhur” yazarların listelerini yayınlayarak edebiyat için pek makbul bir iş yaptıklarını zannediyor olmalılar. Ben de hemen her gün şu minvalde bir mail alıyorum: “Hocam, felsefe okuması yapmak istiyorum, nereden başlamam gerekir?”, “Bana kitap listesi önerir misiniz?” Hem bu tarz maillere toplu bir yanıt olması için, hem de bu türden düşünsel furyaları her zaman için ıskalamış birisi olarak, en azından bu furyanın bir yerinden tutabilmek adına böyle bir işe kalkışmış bulundum. Ve sizler için, okumadan ölmeniz gereken beş felsefe kitabını listeledim. Çünkü –bilhassa felsefe için− ne okumanız gerektiğinden ziyade, ne okumamanız gerektiği mühimdir. Öyleyse başlayalım:
1-) Felsefenin Temel İlkeleri- Georges Politzer
Felsefeye yeni başlayan “tezcanlı” okurlar için muazzam bir tuzak ve girişten önceki son çıkış olarak (felsefe akademilerinin de vazgeçilmezi olan) Felsefenin Temel İlkeleri; ne felsefe okumalarına başlarken ne de başlangıçtan çok daha sonra okunmaması gereken bir felsefe kitabı olmasıyla, listemin ilk sırasındaki ayrıcalıklı yerini sonuna kadar hak ediyor. Bu seçkimle bir ideoloji düşmanlığı yapmayıp, ideolojilerin örtük yayınından imtina ettiğimin altını çizmekte fayda görüyorum. İlle de okuyacağım diyenler için çeviri önerisi: Muzaffer İlhan Erdost.
2-) Sofie’nin Dünyası- Jostein Gaarder
Bir felsefeye giriş sorusu ya da “taze felsefeci”nin içten, sıcak bir “merhaba”sı olarak: “Sofie’nin Dünyası’nı okudunuz mu?” Eğer cevabınız hayırsa –ya da tereddütlü bir evetse−, tebrikler; hâlâ bir şansınız var demektir! İlave ve ukalaca bir öğüt olaraksa; “Popüler olandan sakınınız”.
3-) Tinin Görüngübilimi- G. W. Friedrich Hegel
Ön not: Özellikle Aziz Yardımlı çevirisi ise kesinlikle uzak durunuz.
Arthur Schopenhauer’dan alıntılamak istiyorum: “Hegel’in eserlerinin dörtte üçü safî saçmalık, dörtte biri de paradoks!” Ama yine de −belki son bir şans olarak da−; ölmezden hemen önce, can çekişir hâlde bu eser okunabilir.
Son not: Rüyasında Hegel ile tartışan devrik başbakanı anımsayanınız var mı?
4-) Komünist Manifesto- Karl Marx-Friedrich Engels
Eğer bu eseri bir felsefe okuması olarak görmüyorsanız okumanızda hiçbir sakınca yoktur. Lâkin kanaat Komünist Manifesto’nun bir felsefe kitabı olduğu yönünde olunca (önü alınmaz bir şekilde), bu eser de listeye zorlama bir giriş yapıyor. Üzgünüm Karl Marx, affediniz Friedrich Engels!
5-) İnsan ve Değerleri- İonna Kuçuradi
Bu kitabı genellikle, felsefeye yeni başlayacak düşmanıma öneriyorum. Düşman bu ya; birkaç yıl sonra Aristoteles’i, Kant’ı ve Nietzsche’yi uzlaştırmaya çalışırken çıkıyor karşıma. Olur mu güzel gözlüm, olur mu sevgilim?