Politik bir enstrüman olarak kırbacın porn-kritiği

“Kırbaç”, birisi politik ve bir diğeri erotik olmak üzere iki simgesel içeriğe ve mânâya sahiptir. Politik olarak kırbaç, “öteki” üzerinde erk kurma, ona hükmetme, onu köleleştirme ve efendi-köle diyalektiğini pratikleştirme aracı iken; erotik olarak kırbaç, “öteki”ni acı üzerinden vâr etmenin, çoğalmanın ve bedenin trajedisini kurmanın aracıdır.

Google Haberlere Abone ol

Hamza Celâleddin/[email protected]

Ecce homo!

“Homo politicus” (1), en eski çağlardan beri; ahlakı, inancı, tutkuyu, öfkeyi, istenci, sancıyı, kuşkuyu, sevinci, umudu, direnci, nefreti, coşkuyu, erotik aşkı, hürriyet arzusunu ya da ölüm duygusunu (hulâsa; insana dair olan ne varsa, onu) yönetmesi, dizayn etmesi, dizginlemesi ve örgütlemesi ile yeryüzü tarihinin zarâfet ve letâfet yoksunu egemenidir. Öyle ki “o”, “homo faber”i (2) köleleştiren ya da “homo ludens”in (3) oyununa çomak sokan iradenin düpedüz kendisidir. Yine en eski tarihlerden, “insan” var olalı beri; homo politicus’un en gözde ve en kullanışlı enstrümanı, −porn-kritik (4) bir içeriğe ve öneme de sahip olan− kırbaçtır. Buradaki kırbaç Nietzsche’nin “meşhur” kırbacı ile asla karıştırılmamalıdır (bkz: Kadınına mı gidiyorsun? Kırbacını yanına almayı unutma!), zirâ homo politicus’un kırbacı bir tahakküm, dizginleme ya da dize getirme aracı iken, Nietzsche’nin kırbacı bir tenâsül ya da çoğalma aracıdır ve şu örnek belki daha açıktır: 1889 Ocak’ında Nietzsche, Torino’da bir akşam gezintisinde iken kırbaçlanan bir at görünce koşarak atın boynuna sarılır ve ağlamaya başlar. Sonra birdenbire yere yığılarak yaşamının son on bir yılını yatağa bağımlı hâlde geçirmesine neden olacak o dramatik krizi yaşar. Ata vurulmakta olan kırbaç politik bir içeriğe sahiptir ve Nietzsche’nin çılgınlık düzeyindeki itirazı tam da bu politik içeriğe yönelmiştir.

Id est genus hominum.

Gel gelelim Nietzsche örneğinden de açık olacağı üzere; “kırbaç”, birisi politik ve bir diğeri erotik olmak üzere iki simgesel içeriğe ve mânâya sahiptir. Politik olarak kırbaç, “öteki” üzerinde erk kurma, ona hükmetme, onu köleleştirme ve efendi-köle diyalektiğini pratikleştirme aracı iken; erotik olarak kırbaç, “öteki”ni acı üzerinden vâr etmenin, çoğalmanın ve bedenin trajedisini kurmanın aracıdır. Zihinsel eğilimimiz gereği (ki bu eğilim, okuldan sosyal çevreye kadar çeşitli eğitim düzeneklerinin menfî bir ürünüdür), kırbacın porn-kritiğinin erotik içerikte saklı olduğu yönünde yanılgılarla dolu bir kanaat geliştiririz; lâkin tam aksine, porn-kritik olan kırbacın politik içeriğidir. Çünkü kölelikle ilgili olan, açıktır ki, homo politicus’un bir etkinliğidir. Dahası, kırbaç; erotik olarak bir tercih nesnesi iken, politik olarak, “homo politicus”un varlık nedeni ve ontolojik zorunluluğudur. Kırbacı olmaksızın homo politicus varlıkta kalamaz ve varlık içindeki otoritesini kuramaz. Bu hâlde alâkamızı cezbetmesi gereken, kırbacın politik göndermesidir –ki bu gönderme bugün, her zaman olduğundan çok daha açık gibidir–.

Nihil novi sub sole…

Yeniden Nietzsche örneğine dönecek olursak; atın kırbaçlanması oldukça politik bir eylemdir. Atı kırbaçlayan “sözde özne”, bu yolla atı dizginlemek ve yola getirmek istemektedir. Bugünün –ve belki tüm zamanların– “politik özne”si de, elinde bir kırbaç olmamasına rağmen, elinde bir kırbaç varmışçasına ve bu kırbacın varlığına herkesi ikna etmek yoluyla toplumları dizginler ve yola getirir. Bu porn-kritik süreç, elinde kırbacı hisseden tüm erk sahiplerince sürdürülür ve bu süreç bu sayede döngüselleşmiş olur. Kırbaç kimin elinde ise (ya da kırbacı elinde kim hissediyor ise) otorite odur ve bu otorite baş döndürücüdür. Burada karşımıza yine politiğin ve erotiğin ayırdı çıkar: Politik durumda kırbacı elinde bulunduran özne, kendi varlığını “öteki”ne dikte ederken, erotik durumda kırbacı elinde bulunduran kişi, kendi varlığını “öteki”nin varlığının üzerinden kurgular. Bu hâlde, politik durumda bir varlık dayatması, erotik durumda ise bir varlık alışverişi hemen sezilmelidir.

Öte taraftansa, kırbacı elinde bulunduran öznenin politik ya da erotik motivasyonlarının olabileceği gibi, kırbaçlanıyor olmanın da politik ya da erotik motivasyonları mevcuttur. Söz gelimi, politik olarak kırbaçlanıyor olmak (bunu çok iyi biliyor olmalısınız), kırbaçlanan kişinin, mevcut varoluşsal acziyetini aidiyet ya da “erki tanıma” yoluyla giderme iradesi ile açıklanabilir. Erotik olarak kırbaçlanmak ise (bunu bilmeniz belki olanaksızdır), kendi varlığını acı ve acı veren bir özne üzerinden kurgulamanın en kestirme ve en gerçekçi yoludur. Yine yanılgılarla dolu bir kanaat sonucu; erotik olarak kırbaçlanma yadırganıyor ve ahlak dışı sayılıyorken, politik olarak kırbaçlanma yalnızca onaylanmakla kalmayıp, aynı zamanda içselleştirilmiştir de. Oysaki erotik anlamda kırbaçlanma, yine varoluşsal bir tercih ve politik anlamda kırbaçlanma yine dehşet uyandırıcı bir dayatmadır.

Ezcümle, sevgililerim: Kırbaçlayan ya da kırbaçlanan olunuz ve lâkin kırbacı porn-kritik ve politik anlamı ile kabullenmeyiniz, içselleştirmeyiniz. İtiraz ediniz, politik kırbaçlanmayı reddediniz, Nietzsche biliniz ve elzemdir ki atları özgürleştiriniz! Atlar sizin değil, yeryüzünündür; lütfen onları iade ediniz.

Hölderlin yurdunuz, Tagore göğünüz,

Camus yâr, Nietzsche yardımcınız olsun.

Notlar:

(1) Politik insan.

(2) Âlet yapan, üreten, yaratıcı insan.

(3) Oyun oynayan, eğlenen insan.

(4) Porno sözcüğü köken itibariyle, kölelik, alıp-satma ve fahişelik anlamlarına gelir. Bu anlamıyla porno, erotik bir içerikten ziyade, politik bir göndermeye sahiptir.