Kitap çalmanın incelikleri
Çalma eylemine konu olan kitap/kitaplar için olabildiğince seçici davranılmalıdır; zirâ eylemin olası neticelerinden birisi olan “yakalanma” durumunda, elinde Cezmi Ersöz kitabıyla öylece kalakalan birey, eyleminin ahlâkiliğinden öte, ne kadar kötü bir okur olduğuyla ilgili suçlanabilir. Bu sebeple, kitap çalma eyleminde, kitap satın alma eyleminde olduğundan çok daha seçici davranmamız gerekir.
Hamza Celâleddin/[email protected]
Eğer Antik Grek’te yaşasaydınız; −bilfarz bir köle de değil, bir yurttaş olsaydınız− kitapları bir kitapçıda değil, et ve kemik hâlinde Agora’da, bir şölende ya da herhangi bir köşebaşında bulabilir; hatta Alkibiades’in [Sokrates’e] yaptığı gibi, bizzat kitabı ayartıp evinizde konuk edebilir, onu sarhoş ederek genç ve diri bedeninizi ona sunmaya ve bu yolla ondan daha fazla entelektüel fayda sağlamaya kalkışabilirdiniz – her ne kadar bu emele ulamaşamayacak olsanız da (Platon, 2014: 217b). Gel gelelim hakikat şu ki; bugün, buradayız ve artık kitaplar onlara ulaşabilmemiz için belki bütün gün çalışmamız gereken ya da en azından bir şeylerden vazgeçmemizi bekleyen (belki bir akşamüstü birasından yâhût da yazlık pabuçtan) kaba ticarî materyallerdir. Lâkin bir başka hakikate göre ise, kitap edinmenin tek yolu, onu satın almak değildir: Bugün, çok daha “meşru” bir araç vardır bunun için; çalmak…
Elbette burada, “etiğe indirgeme”nin orgazmik heyecanı içerisinde “hırsızlık ahlâkî değildir” gibi bir karşı çıkış ve ahlâkiliğe davet beklenilir olandır: Lâkin geliniz görünüz ki etik, bu derece basit düstûrlarla işleyen, eylemle bu derece senkronik, hatta kişinin “bir organıymışçasına” kullanabileceği türden bir disiplin değildir. Yine de bu, kitap çalma eylemini gerçekleştirirken, kimi etik hassasiyetler taşımayacağımız kimi etik kaygılar gütmeyeceğimiz mânâsına gelmemelidir: Öyle ki kitap çalan birey, şu gibi sorular ile kendi ekonomi-politiğini ve kişisel etik ilkelerini pekâlâ oluşturabilir:
i. Bu çalma eylemim, her aşamada (yayınevi/dağıtımcı/kitabevi), herhangi bir emekçiye zarar veriyor mu?
ii. Bu çalma eylemim, zorlukla ayakta durabilen ve sadece bir kitap satıcısı olmanın ötesinde, aynı zamanda bir kitap okuru ve paylaşımcısı olabilen sahaf ya da kitabevlerine zarar veriyor mu?
iii. Bu çalma eylemim, yine zorlukta ayakta durabilen ve entelektüel kaygılarını ticarî kaygılarının önüne koyabilmiş –en azından bunun dengesini sağlayabilmiş− butik yayınevlerine zarar veriyor mu?
Bu ve benzeri sorular yordamıyla kendi etik hassisiyetini oluşturan birey, şimdi eylemin kendisi ile karşı karşıyadır. Evvelâ sakin olmak gerekir; telâşlı hareketlerden kaçınmak, “olağan akış”ı sindirmek elzemdir. Çalma eyleminden önce mutlaka keşif yapılmalıdır –ki bu her türden hırsızlık eyleminin öncelikli kuralıdır−. Keşif ve sakinlik ilkeleri tamam ise, harekete geçmek için acele edilebilir; lâkin bu acele ile “seçicilik” ilkesinden vazgeçmek büyük bir hata olur. Çalma eylemine konu olan kitap/kitaplar için olabildiğince seçici davranılmalıdır; zirâ eylemin olası neticelerinden birisi olan “yakalanma” durumunda, elinde Cezmi Ersöz kitabıyla öylece kalakalan birey, eyleminin ahlâkiliğinden öte, ne kadar kötü bir okur olduğuyla ilgili suçlanabilir. Bu sebeple, kitap çalma eyleminde, kitap satın alma eyleminde olduğundan çok daha seçici davranmamız gerekir. Taze hırsızlar için; Jean-Paul Sartre’ın Bulantı’sı, Jose Saramago’nun Körlük’ü, Virginia Woolf’ün Kendine Ait Bir Oda’sı ya da Stefan Zweig’ın Satranç’ı önerilebilir. Bunlar hem hemen her kitapçıda bulunabilecek ve hem de bir yakalanma anında sizi mahcup etmeyecek türden eserlerdir.
Kitap çalma eylemini başarı ile gerçekleştirmiş birey (ufak bir sevinç gösterisi olarak parmaklarını şıklatabilir), kitaplarla ilgili bir mülkiyet duygusu geliştirmemeyi de artık öğrenmiş olmalıdır. Bu bir tavsiyeden öte, aynı zamanda bir ödevdir de; kitapları (eve her konuk geldiğinde) eksilmeyen bir kitaplık, pekâlâ bir zorbalık, bir otorite sembolü olabilir. Kitap çalmak kadar, kitabının araklanmasına göz yummak da esaslı bir erdemdir. Bu tavsiyeler ışığında, bir kitap çalma eylemi sırasında yakalanırsanız, beni asla tanımıyorsunuz ve bu yazıyı asla okumadınız!
Hölderlin yurdunuz, Tagore göğünüz,
Camus yâr ve Nietzsche yardımcınız olsun.
Atıf Yapılan Eser:
Platon, Şölen, Alfa Yayınları, 2014.