Ovacık modeli: 'Tek ilçede sosyalizm'

Ovacık örneğini teorize etmenin, buradan başka yerelliklerde de uygulanabilir bir model çıkarmanın sınırları var. Ovacık’ı adeta “tek ilçede sosyalizm” olarak resmetmeye çalışmak ise, reel sosyalizmin mirasını değersizleştiren, anlamsız bir çaba.

Google Haberlere Abone ol

Tunca Özlen

"Maçoğlu, Ovacık'ta yaptıklarını Tunceli'nin tümüne taşıyacak."

Ovacık’ın “komünist başkanı” olarak tanınan Fatih Mehmet Maçoğlu’nun 31 Mart yerel seçimlerinde Dersim’den adaylığını açıklaması üzerine başlayan tartışmalar seçim gününe kadar süreceğe benziyor.

Maçoğlu’nun adaylığını savunanların temel iddiası, yukarıdaki motto ile özetlenebilir. Buna göre, Ovacık’ta beş yıldır başarılı bir şekilde uygulanan “halkçı belediyecilik” örneği daha geniş bir ölçekte, Dersim’de de uygulanabilir.

NEDİR BU 'OVACIK MODELİ?'

2014 yılında işbaşına geçen Maçoğlu, kısa sürede belediyeye ait borçlarını kapatması ve yetiştirilen organik ürünlerin geliri ile öğrencilere burs olanağı sağlamasıyla dikkatleri üzerine çekti. 2015 yılında belediyenin girişimiyle Kadın Kooperatifi oluşturuldu ve kadınların güçlerini birleştirerek patates üretmelerine destek verildi.

Hazine’ye ait yaklaşık 650 dönüm araziye nohut, kuru fasulye ve patates ekildi; tamamen organik olarak yetiştirilen ürünler piyasada satışa çıkarıldı. Hem organik oldukları, hem de “komünist başkan”ın memleketinde yetiştikleri için, bu ürünler iç piyasada yoğun talep gördü ve adeta markalaştı.

Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından verilen 2016 Şeffaflık Ödülleri’nde “Kurumsal Şeffaflık Ödülü”, CHP dönemindeki banka mevduatInı 30 bin liradan tam 450 bin liraya çıkaran Ovacık Belediyesi’ne verildi. (1)

Tarımsal üretimden elde edilen gelirlerle yoksul ailelere yardım yapıldığı, üniversite öğrencilerine ise burs verildiği biliniyor. Maçoğlu’nu tarlada çalışırken gösteren ve sola ön yargılı olan insanlarda bile tebessüm uyandıran kareler, bu tabloyu tamamlıyor.

.

Ovacık’ta beş yıldır iyiden, güzelden, halktan yana bir yönetimin iş başında olduğu inkar edilemez.

Maçoğlu’nun ve üyesi olduğu Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (2) Ovacık modelini Dersim’e ve Mazgir, Hozat gibi ilçelere taşıma iddiasında olması ise son derece meşru bir siyasi duruş.

Ancak Ovacık örneğini teorize etmenin, buradan başka yerelliklerde de uygulanabilir bir model çıkarmanın sınırları var. Ovacık’ı adeta “tek ilçede sosyalizm” olarak resmetmeye çalışmak ise, reel sosyalizmin mirasını değersizleştiren, anlamsız bir çaba.

NE SSCB 'TEK ÜLKE' NE OVACIK KÜÇÜK BİR MOSKOVA

“Tek ülkede sosyalizm” tartışmaları, 1989-1991 karşı devrimlerinin Sosyalist Blok’u ortadan kaldırmasıyla her ne kadar geride kalmış gibi görünse de, sosyalizmin yerel veya ulusal düzeyde iktidara uzandığı yerlerde hızla yeniden gündeme oturabiliyor.

Tartışmaların odağında, sosyalizmin tek bir ülkede uzun süre iktidarda kalamayacağı, kapitalist sistemden ulusal ve bölgesel kopuşlar gerçekleşmediği ve sosyalizm evrensel ölçeğe ulaşılamadığı müddetçe karşı devrimin kaçınılmaz olduğu tezi duruyordu. Öyle ki, Sovyetler Birliği çözüldüğünde bazı çevreler bunun aynı zamanda “tek ülkede sosyalizm” modelinin çöküşü olarak yorumladılar.

Petrograd’ın üzerine Alman ordularının yürüdüğü ölüm kalım günlerinde, Lenin’in “Alman devrimi gelmezse mahvolduk” demesinden daha doğal ne olabilirdi? Avrupa’da işçi devrimlerinin patlak vermesi, sadece Marx ve Engels’in öngörüsü değil, Bolşeviklerin iktidara tutunabilmek için gerçekleşmesini şart gördükleri bir mucizeydi.

Aynı Lenin, Almanya proletaryasının yardıma koşmayacağını görüp, o meşhur keskin manevralarından birisini yaparak rezalet bir barış anlaşması imzalamak pahasına iktidarı elde tutmaya odaklandığında, tarihsel olarak çok isabetli bir seçim yapmıştı. Artık önlerinde sosyalizmin “anavatan”da hızla inşası görevi duruyordu.

“Tek ülke” denilen SSCB’de sosyalizmin inşası, ortalama bir ulus-devletin sahip olduğu beşeri ve ekonomik kaynakların çok ötesinde imkanlara sahip olan, kıta büyüklüğünde bir coğrafyada gerçekleşti. 1922’de aldığı isimle Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra 22 milyon 403 bin kilometrelik yüz ölçümüyle dünyanın en büyük ülkesiydi. Nüfus bakımından ise 293 milyon 47 bin 571 (Haziran 1991) kişiyle üçüncü sırada yer alıyordu.

SSCB, adı üzerinde bir federasyondu. Her bir bağlı cumhuriyette sosyalizmin ne denli kurumsallaştığı, gündelik hayatı ne ölçüde değiştirdiği, yurttaşların refah düzeyi vs. incelenebilir. Ancak, yedi kıtanın dördünden daha büyük bir yüz ölçümüne sahip bir ülkede yaşanmış sosyalizm deneyimini “tek ülkede sosyalizm” başlığı altında tartışamayız.

Tıpkı, Sovyetler Birliği ile kıyaslandığında okyanusta bir damla gibi kalan Ovacık’ı “tek ilçede sosyalizm” veya “küçük Moskova” (3) başlığı altında tartışamayacağımız gibi.

Ovacık’ta sosyalist belediyeciliğin uygulandığını, sosyalizmin bir tür fragmanını izlediğimizi söyleyemeyiz. Kapitalist üretim ilişkilerinin belirleyiciliği bir tarafa, gözü önünde serpilen düzen dışı bir yönetim pratiğine iktidarın müsamaha göstereceğine inanmamız için ortada hiç bir neden yok.

Dersim dahil yüze yakın belediyeye kayyum atanırken Ovacık’a dokunulmaması üzerine spekülasyon yapmak çok yakışıksız bir tutum. İktidarın “Ovacık modeli”ni, hızla yayılacak ve bir tür “ikili iktidar” yaratacak bir “tehlike” olarak görmediği ise çok açık.

.

DERSİM'DE SEÇİMİ KAYBEDEN BELLİ

2014 yerel seçimlerinde üç ilçede seçimlere katılıp iki ilçede seçimleri kazanan Dersim Demokratik Halk Dayanışması, Ovacık’ta TKP-DHF, Mazgirt’te ise ÖDP-DHF ittifakına yaslanıyordu. Belediye yönetimlerini Ovacık’ta 49 oyla CHP’den, Mazgirt’te ise 29 oy farkla EMEP’ten devralan DDHD, Hozat’ta 50 oyla farkla ikinci sırada yer aldı.

DDHD 2019 yerel seçimlerine bu sefer beş adayla katılıyor. Ovacık, Mazgirt ve Hozat’ın yanı sıra Pülümür ve Dersim merkez için de aday çıkaran ittifakın sloganı “Söz yetki karar Dersim halkına”. Beş aday arasında en popüler isim ise Dersim adayı Fatih Mehmet Maçoğlu. Dolayısıyla sosyalistler arasında yüz yüze veya sosyal medyada süregiden tartışmaların odağında yine Maçoğlu var.

Maçoğlu’nun adaylığını destekleyenlerin temel motivasyonu, Dersim’de CHP ve HDP’den bağımsız bir şekilde devrimcilik yapılabildiğini göstermek. Maçoğlu, kendisine 2014’te neden CHP veya HDP’den aday olmadığı sorulduğunda son derece açık konuşmuştu: “CHP’yi seçmememim sebebi nettir. Biz sosyalistiz, CHP ise sosyalist değil. HDP de sosyalist değil. Biz ise netiz, sosyalist siyasetiz.” (4)

2014 yerel seçimlerinden 2015 genel seçimlerine uzanan kısa sürede önce “çözüm süreci”nin rafa kaldırılmasına, ardından hendek savaşlarına ve canlı bomba eylemlerine tanıklık ettik. Bu tabloya, Maçoğlu’nun listesinden seçildiği Türkiye Komünist Partisi’nin yerel seçimlerden hemen sonra parçalanmasını da eklerseniz, yukarıdaki ifadelerin gönül rahatlığıyla dile getirilmesini sağlayan konjonktürün kısa süre içerisinde ortadan kalktığını görebilirsiniz.

DHF’nin 2015 genel seçimlerinde HDP’yi destekleme kararı almasıyla, Maçoğlu da “sosyalist değil” dediği partiye oy vermiştir. Hayatın cilvesine bakın ki, 2014’te TKP listesinin kazandığı Ovacık’ta, TKP’nin parçalanmasından sonra kurulan Komünist Parti’ye sandıklardan tek bir oy bile çıkmamıştır. (5) Maçoğlu bu tuhaf durum karşısında sadece, “Gönül isterdi ki onlar da HDP çatısı altında yer alsalardı” diyebilmiştir.

Maçoğlu “biz netiz” dese bile manzara hiç de öyle değil. DHF’yi (bugünkü SMF) 2015 seçimlerinde HDP ile ittifak yapmaya iten koşulların ortadan kalktığını değil, daha da ağırlaştığını söyleyebiliriz. (6) 102 belediyeden 94’üne kayyum atanan bölgede yerel seçimlerin temel motivasyonu, kayyum atanan tüm belediyeleri geri almak ve mümkünse kazanılan belediye sayısını arttırmak. Maçoğlu, “HDP’nin kayyum atanan belediyeleri, hatta daha fazlasını alacağından şüphemiz yok” derken elbette Dersim için henüz adaylığını açıklamamıştı. (7)

Dersim kendine has dinamikleri olan, Kürt sorununa, laikliğin korunmasına ve emek gündemine duyarlı toplumsal kesimlerin keskin hatlarla birbirlerinden ayrılamayacağı, özgün bir coğrafya. HDP’nin ve CHP’nin toplam oyların dörtte üçünü aldığı Dersim’de sosyalistlerin gücünü seçim aritmetiğine bakarak tartamayız.

31 Mart akşamı çıkacak sonuç çok net: Dersim tek adam rejimine boyun eğmemiş ve kayyumu defetmiş olacak.

(1) Daha ayrıntılı bilgi için bkz. “Yerel Yönetimler Maliyesi Çerçevesinde Toplumcu Belediyecilik: Fatsa ve Ovacık Örneği”, Fidan Kılavuz, Cihan Yüksel.

(2) 2017 ortalarında kuruluşu ilan edilen Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Demokratik Halklar Federasyonu’nun (DHF) mirasını sahiplenen, İbrahim Kaypakkaya geleneğinden gelen, Maocu bir sosyalist çevredir.

(3) Ovacık Belediyesi'nin öğrettikleri, https://www.gazeteduvar.com.tr/forum/2019/01/16/ovacik-belediyesinin-ogrettikleri/

(4) 'Komünist başkan'dan yeni parti cevabı, https://www.gazeteduvar.com.tr/politika/2016/11/17/komunist-baskandan-yeni-parti-cevabi/

(5) Ovacık’ta sıfır oy olan alan KP’ye tüm Dersim’de 9 oy çıkmıştır: Belediye başkanlığını kazandığı Ovacık'ta Komünist Parti'ye oy çıkmadı, https://www.cnnturk.com/turkiye/belediye-baskanligini-kazandigi-ovacikta-komunist-partiye-oy-cikmadi?page=1

(6) DHF, HDP ile seçim ittifakı kararı aldı, https://www.evrensel.net/haber/109846/dhf-hdp-ile-secim-ittifaki-karari-aldi

(7) Modelimiz Ovacık’la sınırlı kalmayacak, https://www.gazeteduvar.com.tr/yazarlar/2018/10/06/fatih-mehmet-macoglu-modelimiz-ovacikla-sinirli-kalmayacak/