Bill Gates cennetlik mi?
ODTÜ Felsefe Bölümü'nde doktora tezimi yazarken o zamanki Windows’un not almak için kullanılan kartları çok yetersizdi. Çok kısa notlara izin veriyordu. Yarım sayfalık bir not için birkaç kart kullanmanız gerekiyordu. Tezimin yazımı sürecinde yaşadığım sorunları ve düşündüğüm çözümleri not ettim ve Microsoft’ta yazdım. Bir süre sonra Bill’in ekibinden bir teşekkür mesajı aldım.
İbrahim Özdemir*
Bill Gates’i sevip, sevmemek tamamen sizin tercihiniz. Ama bu mütevazı insanın hepimizin hayatını kolaylaştırdığından ve bir şekilde bizlere yardımcı olduğunda şüphe yok.
Ben Bill ile, ilk aldığım bilgisayar aracılığı ile 1991 yılında tanıştım.
Akademik çalışmalarımı kolaylaştıran ve daha sonra hayatım boyunca kullanacağım yazılımları onun şirketi gerçekleştirmişti.
Doğrusu benim de küçük bir katkım oldu Microsoft’a.
ODTÜ Felsefe Bölümü'nde doktora tezimi yazarken o zamanki Windows’un not almak için kullanılan kartları çok yetersizdi. Çok kısa notlara izin veriyordu. Yarım sayfalık bir not için birkaç kart kullanmanız gerekiyordu.
Tezimin yazımı sürecinde yaşadığım sorunları ve düşündüğüm çözümleri not ettim ve Microsoft’ta yazdım. Bir süre sonra Bill’in ekibinden bir teşekkür mesajı aldım.
“Önerilerinizi çalışmalarımızda değerlendireceğiz” diyorlardı.
Gerçekten de bugün akademisyen ve araştırmacılar için vazgeçilmez bir program olan OneNote’u geliştirdiler.
Bill Gates bir konuşmasında işletim sisteminin adının neden Windows (pencereler) koyduklarını açıklamıştı:
“Bir pencere değil sonsuz pencere. Dünyaya açılan ve dünyadan gelen yeni fikirlere de açık pencereler!”
Windows zamanla alışkanlıklarımızı ve hayatımızı değiştirdi. Hepimiz adeta Windows’s bağımlı hale geldik.
Dünyanın her yerindeki bilgisayar kullanıcıları da onu tanımaya başladı.
Lise mezunu olan Bill sadece yazılım ürünleri ile ABD’nin en zengin insanı.
Ama aynı zamanda en büyük hayırseverlerinden de birisi.
Kimi zenginler kapitalizmin ruhuna sadık kalarak kimseye metelik bile vermezken, Gates çifti gelirlerinin büyük bir kısmın hayır işleri için harcıyor.
Hanımı Melinda ise tüm bu çalışmalarında onun yanın başında. 2000 yılında kurdukları hayır kurumunun adı the Bill & Melinda Gates Vakfı.
Dünyanın en büyük vakfı.
Vakfın temel amacı: Küresel sağlık hizmetlerini iyileştirmek ve aşırı yoksulluğu azaltmak. Bunu yaparken de ırk, din, dil ve ülke ayrımı yapmamak.
Amerika özelinde ise yoksul gençlerin teknolojiye erişimini sağlayarak eğitimlerine katkı yapmak.
Bill Gates vakfa 16 Mayıs 2016’da 28 milyar dolar bağışladı. Dostlarının da bağışları ile vakfın geliri Aralık 2017 itibarı ile 50.7 milyar dolara ulaşmış.
Bu girişten sonra asıl konuya gelelim.
Temmuz 2013’de bir toplantı için Katar’a gitmiştim. Katıldığım sohbetlerde sık sık Bill Gates’in adı geçiyordu.
Sebebini sorunca nisan ayında o da buradaymış.
Yaptığı çalışmaları anlatınca herkes hayran olmuş bu adama.
Katar da Bill’in Vakfına 50 milyon dolarlık bağışta bulunmuş.
Bill’in sorunlara nasıl çözüm bulduğunun tipik bir örneği yaşanmış burada.
Konuşmasının uyandırdığı olumlu havayı gören bu zeki adam:
“Ancak bir sorunum var” demiş.
“Afganistan ve Pakistan’da bulaşıcı hastalıklara karşı çocuklara aşı yapmamız engelleniyor. Komplo teorisine inanan bazı etkin din adamları ve gruplar, bu aşıların yapılmaması gerektiği konusunda fetva vermişler. Halk da çekiniyor. Bunu aşmamız lazım”.
Müslüman Alimler Birliği Bill Gates’i merkezlerine davet ediyorlar.
Bir kez daha dinledikten sonra “merak etme. Bizi gereken fetvayı verip, size yardımcı olacağız” derler.
Bill’in cennetlik olup olmamasının hikayesini ise Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Ali Karadaği’den bizzat dinledim.
Alim olduğu kadar esprili bir insan olan Karadaği Bill’i yemeğe davet eder.
“Yemek sırasında Bill’i yakından tanıdım. Tanıdıkça da hayretim arttı. Kendimi tutamayıp sordum:
“Bill, hiç hırsızlık yaptın mı?
“Hayır”.
“Yalan söyledin mi?”
“Asla”.
“Söz verip de sözünde durmadığın oldu mu?”
“Hayır”.
“Başka kadınla oldun mu?”
“Nasıl yani?”
“Zina yaptın mı? demek istedim”.
Yüzü kızaran Bill “eşim Melinda’dan başka hiçbir kadınla bir ilişkim olmadı. Bunları niye soruyorsunuz ki?” der.
Terleme ve kızarma sırası Dr. Karadaği’ye gelir.
“Bill, seni tanıdığım andan itibaren benim izlenimim de bu şekilde idi. İyi bir insan olduğunuza inanıyorum. Sadece teyit etmek istedim”.
“Sorun şu: Benim dinime göre Müslüman olmadığın için cehenneme gideceksin. Bu kadar ahlaksızlık yapan; kimseye yardım etmeyen Müslüman kardeşlerim ise cezalarını çektikten sonra da olsa cennete girecekler”.
“Öyle mi?”
“Evet”.
“Ancak benim gönlüm siz ve eşiniz gibi hayır sever insanların cehenneme gitmesine razı değil.”
“Peki nasıl olacak? Müslüman olmamı istiyorsun?”
“O sizin bileceğiniz bir şey. Ona karışamam. Ama şunu bilmenizi istiyorum: Şayet ben Cennete girecek olursam, seni Cennetin kapısında bekleyeceğim. Sen olmadan girmeyeceğim.”
“Peki nasıl olacak bu?”
“Ben de şimdilik bilmiyorum. Ama onu da Allah’a bırakalım. O kesinlikle bir yol bulacaktır”.
Bu espri ile sohbeti sonlandırmış Ali Hoca.
Bill’le arkadaş olmuşlar.
Bu anımı paylaşmamın sebebi ise Bill’in 12 Şubat 2019’da yazdığı kısa ve özlü yazısı.
Kendisini ve hanımını harekete geçiren gerçekleri paylaşmış bizlerle.
Bill’i 30 yılı aşkın bir süredir takip eden biri olarak yazısını tercüme edip sizlerle paylaşmak istedim.
Bill ve eşi insanlık için bir şeyler yapabileceğimizin somut örneklerini sunuyorlar.
***
BİZİ HAREKETE GEÇİREN 9 ŞAŞIRTICI GERÇEK
“2019 Mektubunuzda geriye bakınca 2018'i nasıl tarif edersiniz? Beklediğiniz gibi miydi?”
Melinda ve ben bu soruya muhtemelen hayır derdik.
Bir yandan özellikle yıkıcı doğal afetler, diğer yandan ofis için kampanya yapan kadınların sayısını kaydetmek için 2018 bize bir dizi sürpriz gibi geldi.
Geriye dönüp baktığımızda, içerisinde yaşadığımız dünya birkaç yıl önce dört gözle beklediğimizden çok farklı bir dünya.
Sürprizlerin bir yararı, genellikle sizi harekete geçirecek bir yönünün olmasıdır.
Sürprizler dünyadaki gerçeklerin insanların beklentilerine uymadığını fark etmelerine ve insanların statükonun değişmesi gerektiğini görmesine yardımcı oluyor.
Bazı sürprizler ise dönüşümün zaten yaşanmakta olduğunun altını çizer.
Yirmi beş yıl önce, fakir ülkelerdeki yüz binlerce çocuğun ishalden öldüğünü söyleyen bir makale okuduk. Bu sürpriz, değerlerimizi netleştirmemize yardımcı oldu.
Melinda ve ben inovasyonun herkes için mümkün olduğu ve hiçbir çocuğun önlenmesi mümkün olan bir hastalıktan ölmediği bir dünyaya inanıyoruz. Ama gördüğümüz şey hâlâ eşitsizlikle şekillendirilmiş bir dünyaydı.
Bu keşif, hayırseverliğe olan yolculuğumuzdaki en önemli adımlardan biriydi.
Önce şaşırdık, sonra sinirlendik ve sonrasında harekete geçtik.
Her zaman iyi sürprizler olur. Sıtma hakkında öğrenmeye başladığımız zaman, uzun süre etkisi devam eden bir aşı icat edene kadar dünyanın bu hastalığa karşı ciddi bir ilerleme yapamayacağını düşündük. Fakat cibinlik ve diğer önlemler sayesinde sıtma ölümleri 2000'den bu yana yüzde 42 oranında azaldı.
Bu yılın yıllık mektubunda, bu yolculuk boyunca bizi şaşırtan dokuz şeyi daha vurguladık. Bazıları bizi endişelendirirken, diğerleri ise bize ilham veriyor. Hepsi birden bizi harekete geçmeye teşvik ediyor. Melinda ve ben bunların sizi de hayır için teşvik etmesini ve harekete geçirmesini bekliyoruz. Zira dünya ancak bu şekilde iyileşir.
1. Afrika en genç kıta. Dünyanın geri kalanı yaşlanmaya devam ederken, Afrika'nın ortanca yaşı-özellikle de Sahra altı Afrika- genç kalıyor. Bölgenin istikrar ya da istikrarsızlık kaynağı olması bu gençlerin alacağı yüksek kalitedeki eğitime ve sağlık hizmetlerine erişimlerine bağlı.
2. Evde DNA testleri erken doğumun önlenmesine yardımcı olabilir. Gönüllü olarak gönderilen genetik örnekleri inceleyen bilim adamları erken doğum ile vücudun selenyum adı verilen bir mineral kullanma şeklini düzenleyen bir gen arasındaki potansiyel bir bağlantıyı keşfettiler. Bunun gibi iç görüler, doktorların daha fazla hamileliği tam vadeye uzatmasına yardımcı olacaktır.
3. Dünya 40 yıl boyunca her ay bir New York şehri inşa edecek. Dünyanın bina stokunun 2060 yılına kadar iki katına çıkması bekleniyor. Tüm inşaat için gereken çimento ve çeliğin üretilmesi, çok sayıda sera gazı yayacaktır. İklim değişikliğini çözmek için, inşaat malzemeleri de dahil olmak üzere onu harekete geçiren her şeyde sıfıra yakın emisyonlara ulaşmamız gerekiyor.
4. Veri cinsiyetçi olabilir. Küresel verilerde kadınlar ve kızlar hakkında büyük boşluklar var. Örneğin, gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların geçen yıl ne kadar gelir elde ettiklerini ya da ne kadar mülk sahibi olduklarını ya da kızların ev işlerinde kaç saat harcadıklarını bilmiyoruz. Daha iyi veriler karar verme makamında olan politikacıların kadın ve kızların hayatlarını iyileştirmek için harekete geçmelerine yardımcı olacaktır.
5. Sizi öfkelendiren şeyleri iyice gözden geçirdiğinizde gençlerden çok şey öğrenebilirsiniz. Geçen yıl şahsen benim için en şaşırtıcı deneyimlerden birisi, Chicago’daki bir lisede bir grup gençle yapılan bir tartışma grubuna katılmaktı. Bu genç adamların benden çok daha önce öfkelerinin üstesinden gelmeye çalıştıklarını görmek ilham vericiydi. Birbirlerine duydukları saygıdan ve aralarındaki samimiyetten çok etkilendim.
6. Küreselleşme ve milliyetçilik. Milliyetçilik anlam yüklü bir kelimedir. Özünde, bir ülkenin ilk yükümlülüğünün kendi halkına karşı olduğu inancı var. Ancak bir kişi ülkelerin yalnızca kendi çıkarlarına uygun hareket etmeleri gerektiğine inanıyor olsa bile, bu daha geniş bir dünyayla ilişki kurma gereğini ortadan kaldırmaz. Dünyanın en fakir insanlarına yatırım yapmak ve yardım etmek hepimizi daha sağlıklı ve daha güvenli kılıyor.
7. Tuvaletler bir asırdır değişmedi. Sifonlu tuvaletler 19. yüzyılda yaygınlaştı. Ancak o gün bu gündür yeniden elden geçirilmedi. Bu tür tuvaletler zengin ülkeler için hâlâ iyi çalışsalar da kanalizasyon altyapıları güçlü ve yeterli olmayan yerler için yeterli bir çözüm değil. Bunun anlamı dünyada 2 milyardan fazla insanın iyi bir tuvalete erişimi yok. Sonuç olarak, atıklar genellikle sağlık için uygun olmayan ortamlarda son buluyor. Kanalizasyon gerektirmeyen yeniden icat edilmiş bir tuvalet milyonlarca insanın hayatını kurtarır.
8. Ders kitaplarının modası geçiyor. ABD okulları ağır ve pahalı olan geleneksel ders kitaplarını dijital öğrenme araçlarıyla değiştirmeye başlıyor. Bu çevrimiçi araçlar, üniversiteye devam ederken, hayatını kazanmak ve hatta bir aile kurmak isteyen öğrencilerin eğitimi için daha dengeli bir ortam sağlıyor.
9. Cep telefonları, dünyanın en fakir kadınların ellerinde güçlü bir araç. Bir cep telefonu dünyanın en fakir kadınlarının, eski yaşamlarını daha uygun hale getirmekten daha fazlasını yaparak, tamamen yeni bir yaşam inşa etmelerine yardımcı olabilir. Kadınlar, cep telefonlarını yalnızca hizmetlere ve fırsatlara erişmek için kullanmıyor; sosyal normları değiştirmek ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini devam ettiren güç yapılarına meydan okumak için de kullanıyorlar.
Melinda ve ben bir sürprizin insanı harekete geçirici güçlü bir çağrı olabileceğini ilk elden biliyoruz. İshalden ölen çocuklar hakkındaki makalenin bizi harekete geçirdiği gibi.
Yıllardır bizi şaşırtan dokuz şeyi sizlerle paylaştık ve daha fazlası için de hazırız.
Siz de sizi şaşırtan ve harekete geçmenizi sağlayan bir şeyden bahsedin. En iyi cevapları yakın bir gelecekte vurgulayacağız.
Kaynak: https://www.linkedin.com/pulse/9-surprising-facts-moved-us-action-bill-gates/
*Öğretim Üyesi, Abo Akademi Üniversitesi, Turku-Finlandiya