Çekmeköy'deki üç aday aynı şeyleri mi söylüyor?
Çekmeköy’ün çok ciddi altyapı sorunları olduğu biliniyor, söyleniyor; en önemlisi, insanlar iklim krizinin etkilerini, zararlarını bu ilçede de yaşayarak tecrübe ediyorlar. Bu duruma rağmen, bu sorunlara kaynak ayırmak varken, ne yazı ki, bütçenin yüzde 95'i üstyapı inşaat işlerine yatırılıyor.
Abbas Karakaya
İstanbul- Çekmeköy’deki belediye yarışında, kampanya çalışmaları en çok duyulan üç partiden biri CHP (öbür ikisi DP ve AKP). CHP adayı dün projelerini halka da açık bir toplantıyla tanıttı. Çekmeköy için on beş kişilik bir ekiple hazırladıkları otuz projesini anlattı. Toplantıdan önce, aynı konulu bir televizyon programına çıktı (8 Mart 2019). Bu iki konuşmayı birkaç kere izledikten sonra, söz konusu üç partinin hangisi belediyeyi alırsa alsın halkın (ranta ortak olmayan insanlar) makûs talihinin değişmeyeceğini anladım.
Çekmeköy CHP adayı belediye başkanı olduğunda belediye bütçesinin yüzde 95’ini (personel giderleri gibi zorunlu kalemler hariç) betona yatıracak. Bütçenin en büyük kısmı bir sürü fantastik, önceliği, aciliyeti sorunlu; dahası, ihtiyaç olup olmadığı bile belli olmayan projelere gidecek. Örnekse, hayal kahramanları müzesi; doğa tarihi müzesi; genç girişimciler merkezi; Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi; Çekmeköy Yetenek Akademisi, Çekmeköy Akademisi ve Bilim Merkezi, organik tarım akademisi vs.
Kuzey Ormanlarına bitişik bir ilçede, bir merak konusu, sorulduysa eğer, Çekmeköylü kaç kişinin aklına gelmiştir doğa müzesi talebi. Orman gezisi, piknik, kamp yapma fırsatları varken… Ya da Çekmeköy’ün ormanları çöplüğe dönmüşken, kaçak kesimler sürerken ormanları, doğayı korumak, bu konuda planlar geliştirmek varken; ya da insanları, çocukları doğaya çıkarmanın yolları üzerine kafa yormak varken, CHP adayı doğa müzesi fikriyle geliyor ve şunu da müjdeliyor: Doğa müzesinde “Türkiye’nin en büyük 30 dinozor reprodüksüyonu” da yer alacaktır! (TV programı 10.24-25 arası)
Çekmeköy’ün çok ciddi altyapı sorunları olduğu biliniyor, söyleniyor; en önemlisi, insanlar iklim krizinin etkilerini, zararlarını bu ilçede de yaşayarak tecrübe ediyorlar. Bu duruma rağmen, bu sorunlara kaynak ayırmak varken, ne yazı ki, bütçenin yüzde 95'i üstyapı inşaat işlerine yatırılıyor. Alt yapı geliştirilmeden yapılan üst yapı inşaat işleri var olan sorunları büyütecek ve yenilerini eklemekten başka bir işe yaramayacak.
Neticede, bu belediye bütçesinin katmerli payını inşaatçılar kapacak, kazananlar yine müteahhitler olacak. Başka bir deyişle, AKP mirası beton ve asfalt belediyeciliği ne yazık ki hız kesmeden sürecek. Bu, o kadar aşikâr ki, saklama gereği bile duyulmuyor: CHP adayı dünkü konuşmasında, projelerinin nihai amacı, aynen AKP’li belediyelerde olduğu gibi, “Çekmeköy’de gayrimenkulün değerini artırmak ve Çekmeköylü müteahhitlerin batmasını önlemektir.’ diyecektir. (halka açık konuşma 28.42 dakikası)
Çekmeköy CHP belediye başkan adayı ‘Sosyal demokrat, halkçı belediyecilik’ yapacağını sık sık vurguluyor. Bu vurguyu yapan aday böyle projelerle gelirse, Çekmeköy'de AKP ve DP'nin adaylarının söylediklerine, vaatlerine, projelerine bakmaya gerek var mı?
Ya da şöyle soralım: Seyfettin Yıldırım'lı CHP kazanabilir ya da kazandığında, bu, Çekmeköy'ün kazanacağı anlamına gelir mi?
NOT: Bütçenin geri kalanı, yani yüzde beşi de “yeni nesil aile belediyeciliği” adı altında sosyal yardımlara ayrılıyor. Ancak bu da hiç yeni bir şey değil.
NOT: DP adayı Hüseyin Avni Sipahi; halihazırdaki AKP Belediye Başkanı ve AKP adayı Ahmet Poyraz.