Fındığın fiyatını kim belirliyor?
Fındığın büyük alıcı şirketlerinin en büyüğü olan Ferrero “iyi tarım projesi” çerçevesinde doğrudan bahçe sahipleri ile anlaşarak, fındık üretimine de doğrudan müdahale ediyor. Şirket fındık üretimini, fiyatını ve tüm süreçlerini şekillendirmeye başlamış durumda. Ferrero ve diğer dev fındık alıcısı şirketler Türkiye fındık sektörünü ele geçirmiş durumdalar.
A. Selçuk Atalay
Fındık Türkiye’nin önemli tarım ürünlerinin başında geliyor. Türkiye tek başına dünya fındık üretiminin yüzde 70’ini karşılıyor. Son yıllarda Nutella’yı ABD’den satın alıp, kendi bünyesine katmış olan Ferrero ve benzeri dev şirketler, Türkiye dışında kimi ülkelerde de fındık yetiştirilmesini desteklemeye başladılar. Dünya fındık sektöründe uzun dönemli planlar yürütülüyor.
Herhalde Karadenizlileri yanında tutmak için artık başka çare kalmamıştı ki geçen yıl Karadeniz’de yaygın olarak halkın eleştirisine uğrayan iktidar, bu yıl bizzat Cumhurbaşkanı ağzından fındığın alım fiyatını, temmuz ayı sonunda açıklamak durumunda kaldı. Fiyat kilo başına 16-17 TL olarak duyuruldu. Bu açıklama üzerine Karadeniz’deki iktidar yanlıları, yandaş yerel ve ulusal basın bu açıklamayı bir müjde olarak yaymaya çalıştılar. Fakat eylül başında fındık fiyatları Erdoğan’ın söylediğinin aksine serbest piyasada 13-14 TL seviyelerine indi.
Erdoğan tarafından açıklanan rakamlar, söylendiğinin aksine taban fiyatlar değil, TMO’nun (Toprak Mahsülleri Ofisi) alım fiyatlarıydı ve geçen yıl TMO, Karadeniz’de üretilen 650 bin ton fındığın sadece 50 bin tonunu satın almıştı. Yani ne TMO, ne de Erdoğan fındık piyasasında belirleyici bir role sahip. Bununla beraber, fındığın son dönemki serüveninde Erdoğan ve ekibinin çok etkili olduğunu biliyoruz.
Karadeniz’in temel geçim kaynağı olan fındık, eskiden üreticinin hayatını şu ya da bu seviyede sürdürmesini sağlardı. O dönemlerde üreticilerin de üyesi olduğu Fiskobirlik Kooperatifi, fındığın alımından, işlenmesinden ve ihracatından birinci derecede sorumlu olan aktördü. Fiskobirlik randıman tartışmasını büyütmeden üreticinin tüm fındığını alıyordu.
Fındık-Sen’in yaptığı çalışmaya göre tarımdaki maliyetlerin artması üzerine, bugün fındığın kilo maliyeti zaten 16,5 TL civarında. Dolayısı ile Erdoğan’ın açıkladığı rakamlar bile üreticiye hiç gelir bırakmıyor görünüyor. Bu sebeple olsa gerek, Erdoğan fındık fiyatlarını açıkladığı konuşmasında çiftçilere dönüm başına yıllık ödenen, tarıma bir katkısı olmaması sebebiyle çok eleştirilen ve bir bakıma köylünün toprağından kopması sürecinde ekonomik desteğe dönüşen “doğrudan gelir desteği” ödemelerini işaret etti. Erdoğan, bir Dünya Bankası Projesi olan “doğrudan gelir desteği” programı çerçevesinde üreticilerin aldığı paraların da bu rakamlara katıldığında fındığın kilosunun 19 TL’yi yakaladığını ifade etti.
Fiskobirlik bugün itibarı ile, 2000 yılından itibaren iktidarların attığı politik adımlar sonucunda -deyim yerindeyse- ortadan kaldırıldı. Son olarak 2006 yılında AKP Hükümeti bazı yasal düzenlemelerle Fiskobirlik’e son noktayı koydu. Fiskobirlik yerine TMO’yu devreye soktu. TMO o zamandan beri bir yandan devletin alandaki temsilcisi gibi davranırken, bir yandan da Türkiye fındık piyasasının büyük sermayenin kontrolüne geçişinin bekçiliğini yürütüyor görünüyor.
Resmi rakamlara göre Türkiye’de üretilen fındığın üçte birini aldığı söylenen Ferrero, 2014 yılında yerel bir şirket olan Oltan Gıda’yı almadan bir yıl önce Manisa’da 19'uncu fabrikasını açmıştı. Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde 146 bin metrekare alanda kurulan yeni Nutella fabrikasının açılış törenine dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da katılmıştı. Açılış töreni sonrasında Bülent Arınç'a isminin yazılı olduğu 5 kilogramlık dev Nutella kavanozu hediye edildi. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için hazırlanan Nutella kavanozları da Bülent Arınç'a teslim edilmişti.
Oltan Gıda Türkiye’de üretilen fındığın üçte birini alıp yurt dışına ihraç ediyordu. En büyük müşterisi ise Ferrero’ydu. Oltan Gıda’yı alan Ferrero, 2014’den beri Türkiye’de tüccar ve fındık fabrikalarından direkt fındık alımı yapıyor. Dolayısı ile Türkiye’nin en büyük fındık ihracatçısı da Ferrero oldu. İkinci sırada gelen Singapur orijinli “Olam Şirketi” ise 2011 yılında yerel bir şirket olan Pro Gıda’yı satın alarak sektörde yerini almıştı. Fındık ihracatında üçüncü sırada ise, 2005–2008 döneminde dönemin Başbakanı Erdoğan’ın başdanışmanı olan Cüneyt Zapsu'nun şirketi Balsu Gıda var.
Türkiye’nin ihracat rakamlarından, 2018 yılında fındığın yüzde 28,4’ünün İtalya tarafından alındığı görülüyor. Ancak bu rakam önceki yıllarda yüzde 35’lerde gerçekleşmiş. İtalya’da fındık alıcısının Ferrero olduğunu düşünürsek, rakamlarda oluşan farkı nasıl açıklayabiliriz? Ferrero’nun Manisa’daki fabrikasına giden fındık iç alım olarak gerçekleştiriliyor olabilir. Öte yandan Olam Gıda ve Balsu’nun da Ferrero’ya fındık sattığını biliyoruz. Bu durumda Ferrero’nun Türkiye fındığının üçte birinden fazlasını aldığını düşünebiliriz. Ferrero hem Türkiye’de üretim yaptığı, aynı zamanda Türkiye’den fındık ihracatı yaptığı, İtalya dışında pek çok ülkede operasyon yürüttüğünden, resmi ihracat rakamlarından Ferrero’nun Türkiye fındığının ne kadarını yönettiğini söylemek zorlaşıyor.
Fındığın büyük alıcı şirketlerinin en büyüğü olan Ferrero “iyi tarım projesi” çerçevesinde doğrudan bahçe sahipleri ile anlaşarak, fındık üretimine de doğrudan müdahale ediyor. Şirket fındık üretimini, fiyatını ve tüm süreçlerini şekillendirmeye başlamış durumda.
Ferrero ve diğer dev fındık alıcısı şirketler Türkiye fındık sektörünü ele geçirmiş durumdalar. Ferrero’nun fındık CEO’su Marco Gonçalves 10 yıl içinde Türkiye'deki iş hacimlerini 4.5 kat büyüttüklerini ve Türkiye’de daha önce Brezilya’daki üreticiler üzerinde uyguladıkları modeli uygulayacaklarını söylemektedir.
Üreticiden direkt alıcı durumunda olan irili ufaklı fındık tüccarları ve fındık fabrikaları Ferrero ve diğer şirketlerden oluşan uluslararası tekelin elindedir. Bugün fındığın fiyatını, arz talep eğrilerinin ötesinde dünyada fındık tekeli haline dönüşen sermaye grubu belirlemektedir. Devletin alandaki görüntüsü olan TMO ise fındık üreticisinin tepkisini soğuran bir enstrümandan öte bir rol oynamamaktadır. Fındıkta uzun süredir yürütülen planın geldiği noktada, fındık üreticileri kendi bahçelerinde uluslararası fındık tekelinin yerel işçileri durumuna gelmişlerdir.