Premier Lig’de bu hafta: Çağlar açılışı yaptı, Cenk noktayı koydu

Bora Ürkmez

Avrupa’nın ve dünyanın en büyük futbol ligi İngiltere Premier Lig’de on birinci hafta geride kaldı. Her zaman olduğu gibi bu hafta da bol gerilimli bol heyecanlı maçlar izledik. Haftanın açılışını yapan Bournemouth-Manchester United karşılaşmasıyla turumuza başlayalım.

UNITED İÇİN İPİN UCU KAÇIYOR

Ole Gunnar Solskjær ve ekibi Manchester United kaldığı yerden puan kaybetmeye devam ediyor. İlk on haftada topladığı on üç puan ile evinde oynadığı ilk altı maçta sadece bir kez mağlup olan Bournemouth’a konuk olan United maça ilk 20 dakikada dört kez gole yaklaşarak iyi bir şekilde başlasa da, ilk yarının son anlarında ceza sahası içinde çok rahat bir şekilde topla oynamasına izin verdikleri Joshua King durumu 1-0’a getirdi.

İkinci yarıya hızlı başlayan ev sahibi Bournemouth ilk dakikalarda Ryan Fraser ile gole çok yaklaştı. Manchester United’ın da maça ağırlığını koyamaması üzerine, 62'nci dakikadaki United kalesinde olan karambol, 75'inci dakikada Bournemouth’lu Harry Wilson’un alt köşeye giden şutunu harika bir şekilde çıkaran De Gea’nın kurtarışı ve 82’de United’ın genç santrforu Mason Greewood’un direkten dönen şutuyla beraber ikinci yarıda skor değişmedi ve Manchester United son on altı maçında üç galibiyet gibi “muazzam” bir rekora ulaştı.

Bu maçın ardından Bournemouth yedinci sırada ve Manchester United ise onuncu sırada yerini aldı.

LIVERPOOL 90+4’TE ÜÇ PUANI KAPTI

Geçen seneden beri attığı son dakika golleriyle birçok maçta galibiyete ulaşan şampiyonluğun bir numaralı adayı Liverpool, bu hafta da taraftarlarına kalp krizi geçirtmeyi başardı.

Maça henüz otuzuncu saniyede Anwar El-Ghazi ile gole çok yaklaşarak başlayan ev sahibi Aston Villa, 21'inci dakikada Trezeguet ile buldukları gole kadar Liverpool’a oyunu teslim etmedi. Yedikleri golün altı dakika ardından beraberliği yakalayan Liverpool VAR’a takılarak soyunma odasına 1-0 geride gitti.

İkinci yarıya daha baskılı ve istekli şekilde başlayan Liverpool oyunun hakimiyetini ikinci yarıda eline aldı. Oyun sahalarına yığılmış olmasına rağmen Liverpool’un gol pozisyonu üretmesini zorlaştıran ve pozisyon olduğunda da etten duvar örüp topun kaleye ulaşmasını engelleyen Aston Villa savunma hattı her ne kadar maç boyunca üst düzey bir performans sergilemiş olsa da -ki Liverpool gol bulmadan önce Aston Villa ikinci golünü atmaya da çok yaklaşmıştı- seksen altıncı dakikada Andrew Robertson’un arka direkt koşusunu çok iyi gören Mane’nin ortası ve Robertson’ın kafa vuruşuyla Liverpool beraberliği yakaladı. Maçın belki de son şansı olabilecek serbest vuruşta sağ bek Trent Alexander Arnold’un vuruşu baraja çarpıp kornere çıktı ve kullanılan korner sonucunda Sadio Mane’nin ön direkte yaptığı kafa vuruşuyla Liverpool bir maçta daha imkansızı başarıp üç puanı kaparak puanını otuz bire yükseltti ve gözünü önümüzdeki hafta oynayacakları, belki de şampiyonu belirleyecek maç olan, Manchester City maçına dikti.

YİNE ARSENAL YİNE HAYAL KIRIKLIĞI

Unai Emery’nin sabit fikirliliği ve inatçılığına dahi katlanamayacak duruma gelen Arsenal taraftarı kendi evlerinde bile mutlu olamamaya devam ediyorlar. Puan tablosunda bulundukları konum çok da kötü olmamasına rağmen takımın sahadaki görüntüsü ve kaybedilen çok basit puanlar yavaş yavaş Emery’nin sonunu getiriyor.

Bu hafta ligin berabere kalma uzmanı Wolverhampton’ı evinde ağırlayan Arsenal, maça daha etkisiz başlayan taraf olmasına rağmen, Arsenal formasıyla çıktığı yetmiş sekizinci maçında ellinci golünü arayan Aubameyang’ın yirmi birinci dakikada kaydettiği gol ile 1-0 öne geçmeyi başardı. Maç sonu istatistiklerine bakınca fark edilebileceği üzere Arsenal -attığı gol dışında- topa sahip oldu ancak üretkenlik namına pek bir şey yapamadı. Bu yüzden deplasman takımı Wolves’un yirmi dört şutuna karşılık olarak rakip kaleye sadece on şut gönderebildiler. Arsenal’e cezayı ise yetmiş altıncı dakikada Joao Moutinho’nun asistiyle takımın en golcü ismi Raul Jimenez kesti ve Emirates Stadyumu’nda puanlar paylaşıldı.

Arsenal bu puan kaybının üstüne bir de önümüzdeki hafta ligin en formda takımlarından ve üçüncü sırada olan Leicester City’e konuk olacak. Burada alınacak bir mağlubiyet Unai Emery’nin Arsenal kariyerinin sonu olabilir.

KYLE WALKER PUANLARI KURTARDI

Liverpool ile şampiyonluk yarışında olan Manchester City, geçtiğimiz hafta kendi evinde 9-0 yenilerek tarihe geçen Southampton’ı ağırlıyordu.

City, maçı beklenen üç puan ve yüzde 75 gibi çok yüksek bir topla oynama yüzdesiyle tamamlamış olsa da ligin en kötü savunma performansı sergileyen takımlarından birini son anlarda yenmeleri pek tahmin edilebilir bir şey değildi. Maçın 13'üncü dakikasında Stuart Armstrong’un sert şutunu tutamayıp elinden kaçıran kaleci Ederson’un hatasını değerlendiren James Ward Prowse, Southampton’ı sürpriz bir şekilde öne geçirdi. Maç boyunca çektikleri üç şutun ikisini bu gol pozisyonunda çekmiş olmaları da maçın geri kalanında sadece savunma yaptıklarını açıkça gösteriyor.

Ev sahibi City uzun bir süre bol bol şut gönderip kaleyi bulamamanın çilesini çekmiş olsa da günün en iyi ismi Kyle Walker’ın yerden çok sert kestiği ortayı Sergio Aguero’nun ağlarla buluşturmasıyla doğruldu ve aradığı galibiyet golünü seksen altıncı dakikada sol bek Angelino’nun açtığı ortaya çıkıp ıska geçen Southampton kalecisi McCarthy’nin de katkısıyla Kyle Walker ile bularak Liverpool deplasmanı öncesi puan farkını korudu. Ancak Otamendi ve Laporte’nin yokluğunda çektikleri sıkıntılar devam ederse beklenmedik birkaç puan kaybı daha yaşanabilir.

CHELSEA SON BEŞ MAÇTA ON BEŞ PUAN

Bu sezonun izlemesi en keyif veren ekiplerinden Chelsea bu hafta lig sonuncusu Watford’ın evi Vicarage Road’a konuk oldu.

Maça Jorginho’nun harika savunma arkası pasıyla gelen Tammy Abraham golüyle başlayan Chelsea, özellikle ilk yarım saatte Watford’ın ileride yaptığı baskıdan çıkarken top kayıpları yapmış olsa da kalesinde net bir tehlike görmemeyi başardı. Maçın geri kalanında da yapacağı gibi çıkardığı üç çok kritik şut ile Ben Foster takımını ilk yarıda ayakta tuttu ancak elli beşinci dakikada Christian Pulisic’in golüyle durum 2-0’a geldi. 80'inci dakikada VAR sonucu penaltı kazanan Watford, Deulofeu ile farkı bire indirdi. Maçın son atağında, Chelsea kalecisi Kepa çok iyi bir refleks göstermeseydi, kafa vuruşunu yapan Watford kalecisi Ben Foster durumu da eşitlemeyi başaracaktı. Kısacası Ben Foster, sekiz kurtarışı ve bir şutuyla takımının hatta maçın da adamı oldu diyebileceğimiz bir performans ortaya koydu ancak Lampard ve gençleri arka arkaya beşinci galibiyetlerini almayı başardılar.

ÇAĞLAR AÇILIŞI YAPTI

Gösterdikleri harika performansla göz dolduran Leicester City, evinde oynadığı son iki maçta da puan alamayan Crystal Palace’ın konuğuydu.

İlk yarısında, Leicester City’nin kornerden gol bulacağının işaretlerini stoperleri Evans ve Çağlar ile göstermesi dışındaki en tehditkar pozisyon James Maddison derinlemesine pası sonucu Vardy’nin çaprazdan kaleyi yokladığı pozisyondu. İkinci yarıda ise vitesi biraz daha arttıran Leicester City aradığı golü elli yedinci dakikada Maddison’ın kullandığı kornerde, Crystal Palace savunmasının ayakta uyuması sonucunda boş alan bulan milli futbolcumuz Çağlar Söyüncü ile buldu. İkinci gollerini ise seksen sekizinci dakikada inanılmaz bir paslaşma sonucu Jamie Vardy ile kaydedip 2-0’lık bir galibiyet aldılar. Akıllarda ise durum 1-0 iken 69'uncu dakikada Palace hücumunda çekilen şutun ceza sahası içinde elle müdahale sonucu kornere çıktığı ve hakem Paul Tierney’in çarpma olarak değerlendirdiği pozisyon kaldı.

TOSUN PAŞA NOKTAYI KOYDU

Koltuğu sallantıda olan iki antrenörün kozlarını paylaştığı bu karşılaşmada Everton, Goodison Park’ta Tottenham’ı ağırladı. Maçın ilk yarısı Everton’ın Richarlison ile birkaç kez golle burun buruna gelmesinin dışında çok sakin geçerken, ikinci yarısı da bir o kadar drama içererek geçecekti.

Tıpkı ilk yarı gibi ikinci yarı da diğer maçlara oranlara çok düşük bir gol pozisyonu sayısıyla geçti ancak herhangi bir tarafın baskı kuramamış olması temposu yüksek bir maç izlememizi sağladı. 60'ıncı dakikada Digne’nin attığı pasa Richarlison gelişine çok iyi vurdu ancak Tottenham kalecisi Gazzaniga çok iyi bir kurtarış yaptı ve bundan üç dakika sonra Iwobi’nin orta sahada yaptığı büyük hata sonucu topu çalan Tottenham kontra atakta Dele Alli ile 1-0 öne geçmeyi başardı. Maç bu golden sonra da temposunu kaybetmemişti ta ki Andre Gomes’in, yakın tribündeki taraftarların gözlerini kapatıp arkalarına dönmelerine sebebiyet verecek kadar “korkunç” olan sakatlığına kadar. Orta sahadaki mücadelede topu kendisinden çalmaya çalışan iki Tottenhamlı oyuncu arasında kalan Andre Gomes’in sakatlığını görünce başta faulü yapan Son olmak üzere birçok oyuncu gözyaşlarını tutamadı. Everton’lı Pickford ve Cenk Tosun her ne kadar Son’u teselli etmeye çalışsalar da Son’un ne kadar perişan bir hale geldiği görüntülerden kaçmadı. Bu dakikadan sonra maça on kişi devam eden Tottenham’ın canını yakacak golü Marco Silva’nın yaptığı hatayı yüzüne vuracak bir şekilde Cenk Tosun 90+7’de kaydetti ve maçın skorunu 1-1 olarak belirledi.

Maçtan sonra paylaştığı Instagram gönderisinde Cenk, “Kazanırsın, kaybedersin ama böyle bir şey olunca hiçbir şeyin önemi yok. Keşke gol atmasaydım, keşke maçı 0-5 kaybetseydik ama böyle bir şey yaşanmasaydı. Biliyorum daha güçlü döneceksin kardeşim ve bu yolda biz senin daima yanında olacağız.” diyerek Andre Gomes’e destek mesajı verdi. Gomes’in durumu ile ilgili henüz bir gelişme olmasa da uzunca bir süre sahalarda olmayacağına kesin gözüyle bakılabilir.