Süper Salı kimin için süper?

Biden, her ne kadar birinci olmaya yetecek oy oranını yakalamışsa da Sanders’ın oy oranın oldukça yakın olması ve arada sadece 63 delege olması çekişmenin son seçimlere kadar devam edebileceğini gösteriyor.

Google Haberlere Abone ol

Sina Güneş

ABD’de Demokrat Parti aday belirleme seçimi için önemli bir gösterge olarak tanımlanan “Süper Salı” geride kaldı. 15 eyalette aynı anda başlayan seçimlerin oy sayımı bitmeye yaklaşırken sonuçlar neredeyse belirlendi. Buna göre merkez ve muhafazakârları temsil eden Joe Biden şimdiye kadar 501 delege kazanarak birinci olmuş görünüyor. Bağımsız ve muhalifleri temsil eden Bernie Sanders 438 delege kazanarak ikinci, bir diğer muhalif aday olan Elizabeth Warren ise 42 delege ile son sırada yer aldı.

SÜPER SALI VE ÖNCESİ

Süper Salı geleneği Demokrat Parti’nin kitlesini politize etmek ve oy kullanmaya teşvik etmek için 1980’lerden beri kullandığı bir yöntem olarak tanımlanabilir. Bir yandan birçok eyalette aynı anda başlayan seçimler ve medyanın ilgisiyle bir genel seçim havası yaratılarak halk oy kullanmaya teşvik edilirken diğer yandan adayların destek ve politikaları sınanarak kimlerin seçime devam edeceği kimlerin kazanma şansının azaldığını ortaya koyması bakımından önemli bir gösterge oluşturuluyor.

Süper Salı'nın bir diğer işlevi ise adaylar arasında bazen gönüllü ama çoğunlukla zorunlu koalisyonlarla sonuçlanmasıdır. Bu seçimler en nihayetinde başkanı değil Demokrat Parti adayını belirleme seçimidir. Dolayısıyla seçimi kazanma ihtimali olan adayın ya da adayların belirlenmesinde diğer adayların taraf seçmesini bir anlamda zorunlu kılarken olası başkanlık durumunda belirli konumlar üzerinde de anlaşılmasını da sağlayarak son kalan adayın bir koalisyon adayı olarak oyları garantilemesi amaçlanır.

2020 Süper Salı’sının farkı ise Amy Klobuchar ve Pete Buttigieg gibi görece iki önemli aday adayının bu defa seçimden sonra değil hemen öncesinde, Bloomberg’ün ise Süper Salı seçimlerinden sonra çekilerek Biden’ı desteklemesi oldu. Kulis bilgilerine bakılırsa bunda parti elitlerinin ve özellikle son Demokrat başkan Obama’nın doğrudan sürece müdahil olduğu anlaşılıyor. Bu müdahale ile Süper Salı öncesindeki anket sonuçlarında birçok eyalette açık ara önde görünen Sanders’ın ikinci olması bir yanda muhalif seçmende ciddi tepkilere yol açarak başkanlık seçimlerinde partinin taban kaybedeceği tartışmalarına sebep olurken öte yandan parti elitlerinin Sanders’tan Trump’tan daha fazla çekindiği görüşünü de güçlendiriyor.

SÜPER SALI SONRASI İHTİMALLER

Süper Salı her ne kadar bir tamam/devam süreci gibi tanımlansa da başkanlık seçimleri için asıl belirleyici olan oy oranlarına bakıldığında parti elitlerinin ve temsil ettikleri müesses nizamın Sanders’tan kolay kurtulamayacağı görünüyor. Biden, her ne kadar birinci olmaya yetecek oy oranını yakalamışsa da Sanders’ın oy oranın oldukça yakın olması ve arada sadece 63 delege olması çekişmenin son seçimlere kadar devam edebileceğini gösteriyor. Buna Sanders ile görece aynı kitleye hitap eden Warren’ın 42 delegesi ve ortalama yüzde 15-17’lik oy oranı eklendiğinde olası bir Sanders&Warren birleşmesinin parti elitlerinin tüm planlarını suya düşürmesi de hala ihtimaller arasında görünüyor. Bunun yanında seçimden çekilen aday adaylarının toplamda 80 delegeleri olduğunu da belirtmek gerekir.

Seçim sonucu için kesin bir belirlenimde bulunmak için henüz erken olmakla beraber, müesses nizam son kozunu da kullanarak Bloomberg’ü seçimlerden vazgeçmeye ikna etti. Bununla beraber Warren’in Süper Salı'da beklediği yükselişi elde etmek bir yana kendi seçim bölgesi Massachusetts’te bile Biden ve Sanders’ın gerisinde kalarak üçüncü olması farklı denklemleri mümkün kılıyor. Ancak özellikle son haftada zengin donörlerin Warren’ın kampanyasına ciddi para yardımları yapması Warren’ı biraz daha seçimlerde tutarak Sanders’ı yarış dışı bırakmaya yönelik hamleler olarak okunabilir. Yine de tüm desteklere karşın Biden’ın seçim performansının düşüklüğü, ailesinin karıştığı yolsuzluk söylentileri ve kampanyalar sırasında yaptığı gaflar, unutkanlıklar, seçmenlerle girdiği tartışmalar Sanders’ın izleyeceği yolu daha fazla önemli kılıyor. Sanders’ın seçim süreci boyunca Biden’ı doğrudan hedef almaması, parti elitlerini tüm müdahale ve karşı propagandalara rağmen karşısına almaması ve Warren ya da diğer aday adaylarıyla uzlaşma veya anlaşmaya gitmemesi bu kozu kullanmayacağı anlamına gelmemektedir. Özellikle kulislerde konuşulan ve hem Sanders’ın hem de Warren’ın destekleyicilerinde zorlanan anlaşma talepleri etkili olabilir. Özellikle Sanders’ın Warren’a başkan yardımcılığı telif ederek sadece desteğini değil, kampanyasına dâhil edebilme ihtimali seçime yeni bir boyut kazandırabilir.

SONUÇ

Süper Salı her ne kadar müesses nizam için süper geçmiş ve Biden’ın üstünlüğü ile sonuçlanmış olsa da sonucu Sanders’ın bundan sonra vereceği kararlar ve atacağı adımlar belirleyecek gibi görünüyor. Özellikle merkezi politikalarından vazgeçmesinden sonra ana akım medyanın kimi kurumlarınca doğrudan kimilerince de zımnen desteklenen Warren’ı yanına çekebilmesi Sanders’a medyanın uyguladığı ancak dillendirilmeyen boykottan kurtulma ve ulaşamadığı yeni kitlelere ulaşma imkânı sağlayacaktır. Olası bir başkan yardımcılığı ya da doğrudan veya dolaylı benzer bir anlaşmanın Sanders’ın kampanyasına yeniden bir ivme kazandırması mümkün. Bunun yanında özellikle Amerikan halkının gözünde meşruiyeti oldukça şüpheli Demokrat Parti elitlerini ve Biden’ın eleştiriye açık ve halk tarafından çok bilinmeyen (geçmişte desteklediği Irak Savaşı, sağlık ve sosyal desteklerin kesilmesine destek olması, bankalara ve büyük şirketlere ekonomik yardımları desteklemesi gibi) politikaları öne çıkarıp hedef alması hem tabanını konsolide edecek hem de belirli oranda bir oy dönüşümünü sağlayabilir.

Sanders’ın bugüne kadar bu tür bir politika uygulamamış olması uygulamayacağı anlamına gelmez. Her ne kadar siyasi kariyerinde bu tür politik manevralara rastlamak zor olsa da kampanyasında bulunan bazı danışmanlarının buna yönelik paylaşımlara yönelmesi ve Sanders’ın buna zımnen destek vermesi bile sonuç değiştirici olabilir.

Her halükarda müesses nizamın atabileceği bir kurşunu kalmış durumda, dolayısıyla şu an için sonucu Sanders'ın saldırıya geçip geçmeyeceği belirleyecek, demek mümkün. Bekleyip göreceğiz.