Sana evde kalamamanın fotoğrafını çekebilirim
Tuzu kuru olanlar alnı terli olanlara ahkam kesiyor. Hayat eve sığar deme kolaylığı ve pişkinliği gösterenler, hayatını başkalarının sırtından sığdırdılar ve onların sırtından hayatı eve sığdırırken sırtını açıkta bırakan kimselermiş.
Aram Serhildan
Sana mutluluğun resmini çizemedim ama eve sığamamanın fotoğrafını çektim.
“Çünkü hem muharip hem rahip
Çalışanın sırtından geçinir”
diyordu Leo Huberman, Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla adlı kitabında.
Yani iktidarların, parlak, sarı ve ışıl ışıl parıldayan renkleri başkasının derisinin renginden alınmıştır belki de, onun alın terine banılmış oluyor.
Yakın bir arkadaşım İstanbul’un bu sessizliği fırsat bilip dolaşmaya çıkmıştı ve böyle bir kare yakalamıştı. İlk bakışta mesajını haykırıyor zaten fotoğraf, hemen anlayıp uzun uzun baktığım fotoğraflardan oldu bu. İçinde olduğumuz durumdan mı çıkarsadım ben bu mesajı diye sordum kendime, ama bu durumdan ne zaman çıktık ki? Halkın sefaleti üstüne kurulan, şatafatlı bu iktidar(lar) ne zaman düştü ki yakamızdan.
Halkın canının derdine düştüğü bu dönemde bile hala rant peşinde koşan bir iktidar var, rantlaştırmanın sıradanlığı adeta öyle de rahatlar. Tabii böylesine rahat olunca her şeyi söyleme ve yaptırma hakkını buluyorsun kendinde normal olmayarak.
Ali Hoca yazmıştı bugün “Gücü olanın bir şey düşünmesi gerekmez, konuşması yeter” diye hal böyle olunca söylediklerine dayanak aramıyorsun, mana ya da derinlik çok uzağında olabiliyor zira mantığın esir alınmış, senin yerine birilerinin düşünmesine (ki düşünemiyorlar gördünüz), karar almasına alıştırılmışsın. Bu yüzdendir ki çok pişkin bir tavırla ahkam kesercesine, 'evdekal' deniyor sana, ya da 'hayat eve sığar', söylemesi ne rahat ne kolay değil mi? İki tane halkın içinden çıkmış (halktan sıyrılmış manasında) insanı reklamda oynatıp çok rahat bir şekilde kamu spotu yapılabilir mesela mantık aramayacaksan.
Tuzu kuru olanlar alnı terli olanlara ahkam kesiyor.
Hayat eve sığar deme kolaylığı ve pişkinliği gösterenler, hayatını başkalarının sırtından sığdırdılar ve onların sırtından hayatı eve sığdırırken sırtını açıkta bırakan kimselermiş.
Gördün mü bak corona bile eşitleyemiyor bizi.
Ben hepimizi eşitleyecek bir şey biliyorum ama tek başıma yapamam.