Avustralya'nın Covid-19 imtihanı
Avustralya salgının Nisan sonuna doğru tavan yapmasını, Temmuz gibi salgının kontrol edilebilir bir seviyeye gelmesini bekliyor. Sosyal izolasyonun bu sürede devam etmesi öngörülüyor.
H. Barış Atayman*
Son ticari uçuşların da iptali ile Avustralya’da bulunan 100 bini aşkın Türk için memlekete dönmek şimdilik neredeyse imkansız hale geldi. Avustralya ile Türkiye arasında yaklaşık 15 bin kilometre var. İki ülke arasında direkt uçuş yoktu, aktarmalı uçuşlar içinde en hızlısı ise İstanbul’dan Sidney’e sizi 21 saatte getiriyordu.
Avustralya’yı seyahat, eğitim ve iş olanakları sebebi ile tercih eden Türklerin sayısında son yıllarda önemli bir artış gözlemliyorduk. Verilere göre iki ülke arasında kısa dönemli ziyaret amaçlı seyahat edenlerin sayısı son iki yılda neredeyse ikiye katlanmış.
Covid-19 sebebi ile ortaya çıkan durum en çok Türk öğrencileri etkileyecek. Birçoğu haftalık geçici işlerde kazandıkları saatlik ücretlerle, ya da evlere yemek servisi yaparak geçimini sağlayan bu öğrenciler, hem gelirlerini kaybetti, hem de eve dönüş olanaklarını.
Hükümet öğrencileri 312 milyar dolarlık destek paketi kapsamına kıyısından köşesinden alsa da, öne sürülen koşullar birçoğunu kapsam dışında bırakıyor. Alternatifleri mevsimlik işçilik olarak kendilerine sunuldu. Büyük meyve ve sebze tarlalarında hasadı genelde Pasifik adalarından gelen geçici mevsimlik işçilere toplatan Avustralya, kapılarının dışarıya kapanması ile bu alandaki iş gücü sorununu şehirlerde işsiz kalan öğrencilerle kapatmayı planlıyor.
Ülkedeki varlıklı Türk iş insanları ise her gün bizleri gururlandıran ve yarattıkları yardım olanakları ile bu öğrencilere bir şekilde el uzatmaya çalışıyor. Yine Türk STK’leri imkanları el verdiğince kalacak yer, yiyecek sorunlarına el atıyor. Toplum içinde çeşitli dayanışma gruplarında, evsiz kalan öğrencilere ev açan birçok arkadaşımız oldu. Diplomatik temsilcilerimiz ve çalışanlarının ise kendilerine yardım için gelen her kişinin sorunu ile tek tek uğraştıklarına her gün şahit oluyoruz.
Öğrenciler dışında yine işini kaybeden, aylık maaşı kesintiye uğrayan birçok Türk var. Devlet şirketlere işten adam çıkarmamaları koşulu ile yaklaşık aylık çalışan başına 3 bin dolarlık bir destek paketi açıkladı. Paket, gelirinde yüzde 30'a yakın bir düşüşü kanıtlayabilen firmalar için hazırlandı, ancak önümüzdeki günlerde kapsamı genişletilebilir. Yine işsiz kalan vatandaşlar için de, yapılan normal düzenli işsizlik ödemeleri artırıldı. Başvuruların bir anda üçe katlanması, yıllardır bütçesinden kesinti yapılan ve zafiyete uğrayan sosyal destek sistemini çökertti. İlk ödemelerin hesaplara geçmesi haftalar, belki de aylar alacak.
Avustralya salgının Nisan sonuna doğru tavan yapmasını, Temmuz gibi salgının kontrol edilebilir bir seviyeye gelmesini bekliyor. Sosyal izolasyonun bu sürede devam etmesi öngörülüyor. Ülkede zoraki olmayan sebepler ile sokağa çıkanlara karşı önemli yaptırımlar uygulayan eyaletlerden Victoria’da, annesi ile direksiyon sınavına hazırlanmak için araba kullanan bir genç kıza bin 632 dolar ceza kesilmesi hafta sonu haber bültenlerinde yer aldı. Tartışmaya yol açan bu ceza daha sonra iptal edildi. New South Wales eyaletinde ise hafta sonu bir doğum günü partisine katılan görevli olmayan iki polis memuru biner dolar ceza yedi. Görev dışı zamanda eğlenmenin zaruri bir ihtiyaç olmadığını varsayarsak, bu memurların cezaları ödemesi bekleniyor.
Ancak Covid-19 vakalarının neredeyse yüzde 10’una sebep olan ve en az 11 ölümün bağlandığı büyük yolcu gemisinin, yapılan uyarılara rağmen yolcu indirmesine izin veren kamu görevlileri ve siyasiler muhtemelen herhangi bir ceza ödemeyecekler. Her ne kadar olay polise intikal ettiyse de, benzer soruşturmaların bir şekilde sonuçsuz kalması Avustralya’da da hayatın olağan akışına aykırı değil.
Federal meclisin 6 ay boyunca kapatılması, kriz dönemi yetkileri ile yönetilen eyaletler, asker ve polisin sokağa inmesi, sivil hak savunucularının endişelerini dile getirmesine yol açıyor. Öyle ki, bütün ülkenin gündemi Covid-19 iken, çeşitli tartışmalı altyapı projelerinin de onaylandığı haberleri basına yansıyor.
Peki insanlar sosyal izolasyona uyuyor mu? Zorla, ama evet. Restoran, kafe ve içkili mekanlar hükümetin direktifi ile kapatılana kadar, insanlar bu mekanlara gitmeye devam etti. Park alanları ve plajlar daha geçen haftaya kadar, yaz aylarının iç ısıtan son günlerini değerlendirmek isteyenler tarafından dolup taşıyordu. Örneğin Sidney’in dünyaca ünlü plajı Bondi Beach’e polis şerit çekmek zorunda kaldı. Buna rağmen insanlar ara ara plaja sızmaya devam ediyor.
Toplu taşıma ise zorunlu sebepler ile evden ayrılmak zorunda olanlar için işlemeye devam ediyor.
Okullar kapatılmadı. Okulların kapatılmasının özellikle çocuklu sağlık çalışanları ve güvenlik mensuplarını zor durumda bırakabileceğini belirten hükümet, ailelere imkanınız varsa çocuklarınızı okula göndermeyin demekle yetindi. Birinci dönemin sonunu öğrenciler çeşitli online hizmet sağlayıcıların ürünleri ile derslerini takip ederek getirdiler. İkinci dönemin de bu şekilde geçeceği belirtilirken, birçok veli bir yandan evde çalışmak zorunda kalırken, bir yandan da çocuklarının eğitimi ile ilgilenmek zorunda kaldı.
Peki Avustralya’nın Covid-19’dan çıkış stratejisi ne?
Uzmanlar toplum içi salgının önlenmesine müteakip ülkede mümkün mertebe en üst sayıda testin yapılması gerektiğini söylüyor. Sonuçlar istendiği gibi çıkınca da, ekonomiyi bir şekilde içeride normalleştirip, ülkeye girişi çıkışları ise daha kontrollü hale getirebileceğini belirtiyorlar.
İlk modellemelere göre sıkı tedbirleri adım adım hayata geçiren ulusal kabine federal ve eyalet liderlerinden oluşuyor, ve Türkiye’deki Bilim Kurulu’na benzer bir kuruldan fikir alıp karar veriyor.
Son yapılan açıklama Avustralya’nın salgınla mücadelede önemli bir yol kat ettiği yönünde, ancak Başbakan Scott Morrison önümüzde uzun ve uyum sağlamamız gereken zorlu bir yol olduğunu söylüyor. Avustralya’da yaşayan biz Türkler ise bu “uzun yol”un sonunda çıkacağımız başka bir uzun yolun, bizi Türkiye’de sevdiklerimize kavuşturacak uzun uçak yolculuğunun hayalleri ile, ve dayanışma ile katlanacağız bu sürece.
*Gazeteci