Tıbbi şarlatanlar ve korona
Tıbbi şarlatanlara körü körüne inananlar bile bugün bilim insanlarının bulacağı ilaç, aşı ve diğer tedavilere umutlarını bağlamış durumdalar. Üzücü olan nokta tıbbi şarlatanların hâlâ ekranlarda reyting uğruna yer alabilmesi, sevindirici olan nokta ise gerçek bilim insanlarına umut bağlanmasıdır. Umarım korona sonrası balık hafızalı olmayız.
Tekin Akpolat*
Koronalı ilk günlerimizi hatırlayalım. Ekrana ilk çıkanlar isimleri hatırlayın, çoğu bilinen isimlerdi. Bugün çoğumuzun tanıdığı Bilim Kurulu üyeleri, Derya Unutmaz gibi yurtdışında yaşayan bilim insanlarımızı bilmiyorduk bile.
Bilinen isimler ne diyordu:
Türkiye’de hafif geçeceğini, salgın yapmayacağını iddia edenleri, genetik faktörlerin bizi koruyacağını söyleyenleri, kelle paça önerenleri, her yıl bu mevsimde görülen solunum yolu infeksiyonundan farklı olmadığını belirtenleri, sorunun ciddiyetini küçümseyenleri, korona aşısına karşı çıkanları umarım Türk halkı koronasız günlerde unutmaz.
Tıbbi şarlatanlar her dönemde olmuştur. Gelin saygın bir gazetecinin bilim insanı diye nitelendirdiği bir tanesinin yazdıklarını beraber inceleyelim:
"Yok efendim ilaç bulunmuşmuş, aşı çalışmaları başlamışmış… Hepsi boş, ilaç firmasının güdümünde olanların eveleme, gevelemeleridir. Hiçbiri bizim en ön safta savaşan kahramanlarımıza yönelik, ifadeler değildir. Grip aşısının faydası yoktur. Gribin ilaçla tedavisi yoktur. Sanki aşı yapılınca kimse grip aşısı olmayacakmış algısı yaygınlaştırılıyor."
Gelelim yorumuma...
"Yok efendim ilaç bulunmuşmuş, aşı çalışmaları başlamışmış…"
İlaç bulunmuş diye iddia edenler var ama sadece iddia. İddia da sınırlı etki ettiği. En çok konuşulan ilaç sıtma ilacı. Şu anda eczanelerde bulunmuyor. Yerli bir firma yıl sonuna kadar Sağlık Bakanlığına ücretsiz ilaç vereceğini açıkladı (bu ilaçtan zaten çok para kazanılmaz, eski ve ucuz ilaç). Firma üretimini organize ettiği için büyük teşekkürü hak eder. Aşı çalışmaları başladı. Zaten hepimiz aşı bir an önce bulunsa demiyor muyuz.
"Hepsi boş, ilaç firmasının güdümünde olanların eveleme, gevelemeleridir."
Türkiye dahil birçok ülkede aşı çalışması başladı. Devletin Üniversitesi aşı çalışmalarına başladık diye açıklamada bulundu. Bu mu eveleme geveleme. Aşı bulunursa herkes sıraya girecek. İlk aşı olan belki de Trump gibi liderler olacak. Herkes aşı bulunsa da eve kapanma, panik hali bitse demiyor mu. Yerli aşı çalışmaları başlamadı mı. Eveleme, güveleme yapan kim anlamadım. Zaten tıbbi şarlatanların kullandığı yöntemlerden birisi kafa karıştırmadır. İlgili, ilgisiz, önemli, önemsiz konuları bir arada kullanarak kafa karıştırırlar. Dinleyen, okuyanlar şaşırır. Dinleyen çok önemli bir şey duymuş gibi algılar. Yorumumu bitireyim size bir kafa karıştırma örneği vereceğim.
"Hiçbiri bizim en ön safta savaşan kahramanlarımıza yönelik, ifadeler değildir."
Ben ön safta çalışan bir hekimim. Ön safta savaşanların aşı, ilaç bulundu demesi kadar saçma bir şey olamaz çünkü benim işim aşı geliştirmek değil, hastalara hizmet etmek. Yine kafa karıştırma. Aşı bulunursa aşı yapılması gereken ilk meslek grubu sağlık çalışanları olmalıdır.
"Grip aşısının faydası yoktur."
Ben her yıl grip aşısı olurum. İnsanlar grip aşısı olmazsa her yıl korona salgını kadar olmasa da salgınlar yaşanır. Tamam her yıl grip salgını var ama aşı yapılmazsa her yıl süren salgın çok daha uzun sürer, çok daha fazla can kaybına neden olabilir. Malum şimdi grip mevsimi de. Grip geçiren bir kişi aynı zamanda bir de korona geçirirse vay haline.
"Gribin ilaçla tedavisi yoktur."
Kimse var diye iddia etmiyor. Hiçbir doktor da grip ilacı yazmak istemiyor ama bazı ilaçlar bazı hastalarda faydalı olabilir. Bu hastalar hem sayıca çok az hem de riskleri yüksek hastalar.
"Sanki aşı yapılınca kimse grip aşısı olmayacakmış algısı yaygınlaştırılıyor."
Bu da bir kafa karıştırmacadır. Hiçbir doktor aşı %100 korur demiyor ama aşı karşıtları doktorların böyle dediklerini bildikleri halde sanki doktorlar %100 korur dedi diyerek algı yaratıyorlar ki dedikleri dinlenebilsin. Aşı sadece daha hafif ve kısa geçmesini sağlayabilir, bazı kişilerde de etkisi olmayabilir. Bunu tüm doktorlar böyle söylüyor. Ama sanki doktorlar yüzde 100 korur demişler ve aşı yaptıran hasta olunca doktor haksız, aşı karşıtı haklı algısı yaratıyorlar. Grip aşısı influenza virüsüne karşıdır. Öte yandan corona, adeno gibi başka virüsler da benzeri belirtilere neden olabilir. Bunlar çoğu kez araştırılmaz, çünkü sonuçlar çıkana kadar hastalar zaten iyileşmiş olur.
Kafa karıştırıcı iddiama gelince... Hashimato bir tiroid hastalığı, çoğu kimse biliyor. Hashimato hastalığının nedeni bağışıklık sisteminin fazla çalışması, yani bir anlamda güçlü olması. Ben çıkıp desem ki Hashimatosu olanların bağışıklık sistemi fazla çalışıyor, güçlü, Koronayı yener. Alın size kafa karıştırma. Ekranlara çıkar takır takır da iddiamı savunurum. Ama böyle bir şey yok. İddia edersem sadece ilgi çekmiş olurum.
Aşı çalışmaları sürüyor ama aşı niye hemen çıkmıyor biliyor musunuz. Güvenlik çalışmaları nedeni ile. Potansiyel aşıların yan etkileri inceleniyor. Ölüm oranı yaklaşık yüzde 1 olan bir hastalık için (Korona) yan etkileri incelemek de zaman alıcı ve zor.
Tıbbi şarlatanları daha iyi tanımak için kullandıkları şaşırtmaca yöntemini bilmek gerekir. Hatırlarsanız aşı karşıtlarının kullandığı söylemlerden birisi de içlerinde alüminyum, cıva gibi metallerin bulunduğu iddiası. Bu iddialar zamanla duyanları şaşırtıyor. Neye öncelik vereceğinizi şaşırırsınız. Sağlıklı yaşam uzmanı olduğunu iddia eden birçok tıbbi şarlatanın şaşırtmaca yöntemi kullandığı konulardan birisi de tuzdur. Örneğin az tuzlu, tuzsuz beslenmek bilmem ne gıdasındaki katkı maddesinden, probiyotikli yoğurttan en az on kat daha etkili olabilir ama siz katkı maddesi, probiyotiğe öncelik verirken tuzu unutursunuz.
Farklı iddialarda bulunan, ilgi çeken, insanların duymak istediklerini söyleyen (tuz zararsız, tereyağ yararlı, A bitkisi zayıflatır, B bitkisi kolesterolü düşürür, hatta kolesterol zararlı değil) tıbbi şarlatanlar bilgiye alternatif yani alternatif bilgi üretmeye başlarlar.
Eğer söylediklerine sorgusuz inanan bir kitle de oluşturabilirlerse ana bilgi kaynağı haline bile gelebilirler. Türkiye ne yazık ki böyle bir süreçten geçiyor. Halbuki bilim şüphe gerektirir. Tıbbi şarlatanlara körü körüne inananlar bile bugün bilim insanlarının bulacağı ilaç, aşı ve diğer tedavilere umutlarını bağlamış durumdalar. Üzücü olan nokta tıbbi şarlatanların hâlâ ekranlarda reyting uğruna yer alabilmesi, sevindirici olan nokta ise gerçek bilim insanlarına umut bağlanmasıdır. Umarım korona sonrası balık hafızalı olmayız.
Sağlıklı, koronasız günlerde buluşmak dileğiyle.
NOT: Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, doktorunuza danışmadan tedavide değişiklik yapılması sakıncalı olabilir.
Tıbbi şarlatanlarla ilgili daha önce yazmış olduğum yazılarımın linkini de vermek istiyorum.
Daha ayrıntılı bilgi için: www.tekinakpolat.com
*Prof. Dr.