Biz insanları bağışlayın

Hayvan sahipsiz ise can değil mal sayılmakta ve bu Hayvan Koruma Kanunu'na aykırı her türlü fiziksel ve psikolojik eyleme ancak idari para cezası uygulanmaktadır. Yani bir çay bardağına verilen zarar ile bir hayvana verilen ceza aynı kapsamda değerlendirilmektedir.

Google Haberlere Abone ol

İzzet Doğan*

Tolstoy’un güzel bir sözüyle başlamak istiyorum: “Hayvan öldürmeden, insan öldürmeye sadece bir adım vardır. Dolayısıyla hayvana işkence etmekle insana işkence etmenin arasında sadece bir adım...”

Evet bana göre de sadece bir adım vardır.

Anımsar mısınız, “Kuşlar mıdır onlar ki her akşam/Alemlerimizden sefer eyler” demişti Ahmet Haşim.

Ama Eminönü Meydanı'ndaki kuşlar alemlerimizden sefer edemediler. Yuvalarına dönemediler. Bu kez iki ayaklı bir canavar arabasını; insanları dost bilen, insanların çevresinde yürüyen-uçuşan, rızkını arayan o güzelim güvercinlerin üzerine arabasını sürdü tekerlerin altında onları ezdi, çiğnedi, yaraladı, öldürdü. Daha onların acısı sürerken bu kez güvercinleri öldüren o zalim, o acımasız, o vicdansız o canavar el bu kez Alanya’da güzelim kaplumbağalara uzanmış, onları taşla başlarını ezip kabuklarını kırarak telef etmişti. Sonra Kangal köpeklerini bir sıpaya saldırtmak. Yine öncesinde Bursa Bölge Adliyesi bahçesinde, daha vahşi olsun ve dövüşsün diye iki kulağı kökten kesilmiş bekçi köpeği yavrunun yerde acı içinde kıvranışı...

Yavrusu öldürülen eşek HAYTAP korumasındaYavrusu öldürülen eşek HAYTAP korumasında

Hayvanlar ateşli silahlar veya kesici aletlerle öldürülüyor, yaralanıyor, kulakları kesiliyor, dövüştürülüyor, yakılıyor, bazı yerlerde tutsak haline getiriliyor, işkence ediliyor, kanatları, elleri, ayakları kırılıyor.

Tüm bunlar da yetmiyor eşeklere, tavuklara, ördeklere, koyunlara, atlara, ineklere bir de tecavüz ediliyor.

Özetle hayvanlara her türlü fiziksel ve psikolojik şiddet uygulanıyor. Psikolojik dedim çünkü pencereden düşen kedimizin günlerce yemeden içmeden nasıl kesildiğini, herkese nasıl küstüğünü biz de yaşadık ve ona yaşama sevincini kazandırmamız hiç de kolay olmadı.

HAYVANLAR DA İNSANLAR GİBİ

Bu yaşadıklarımızın karşısında; Darwin’in “Hayvanlar da insan gibi mutlu olur, acı çeker, sevinir, üzülür. Onların duygulanmaları bizde olduğu gibidir” sözlerine katılmamak mümkün mü?

Oysa hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel kuralların düzenlendiği Hayvanları Koruma Kanunu (HKK) 4'üncü maddesi uyarınca; tüm hayvanlar yaşam hakkına sahiptir, sahipsiz hayvanların yaşamları da sahipli hayvanların yaşamları gibi desteklenmelidir ve bunun sonucu olarak sahipsiz hayvanın korunması, bakılması, gözetilmesi, kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.

Yine aynı kanunun 14/1/a’ya göre, hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek yasaktır.

CAN DEĞİL MAL

Yasaktır ama hayvan sahipsiz ise can değil mal sayılmakta ve bu Hayvan Koruma Kanunu'na aykırı her türlü fiziksel ve psikolojik eyleme ancak idari para cezası uygulanmaktadır. Yani bir çay bardağına verilen zarar ile bir hayvana verilen ceza aynı kapsamda değerlendirilmektedir. Ceza Kanunumuz ancak sahipli hayvanları kapsamına almakta ve korur gibi gözükmekte, sahipsiz hayvanlar ise Ceza Kanunu kapsamına girmemekte ve bu kanun kapsamında korumamaktadır.

Hayvanları mal-eşya olarak değil de “can” olarak kabul eden herkesi ve hayvan severleri de mutlu etme ihtimali olan yasa tasarısının görüşülmesi aylardır beklenmektedir.

Bu yasa tasarısında hayvanları koruma konusunda önlem almak üzere belediye başkanlıkları görevlendirilmekte ayrıca hayvanlara kötü muameleye en az iki yıl ve ertelenmeyen, paraya da dönüştürülmeyecek hapis cezası öngörülmektedir.

Hayvan hakları derken ‘Hayvan Hakları-Bir insanlık kitabı-Öldürttüğümüz Hayvan Dostlarımız Biz İnsanları Bağışlayın’ adıyla 1500 sayfalık iki ciltlik kitabı olan hocamız Prof. İsmet Sungurbey’i anmamak mümkün değil. Kış-yaz her sabah saat 05.00’te ciğer, taze kaşar peyniri, balık torbaları ile servise çıkan hocamızın gelişini kediler, köpekler ve kuşlar beklerdi.

*Emekli İstanbul Hakimi