Otizmli çocuklar yeni normale nasıl hazırlanmalı?
Özel gereksinimli çocukları maske takmaya zorlamak, özellikle otizm tanısı almış çocuklarda travmatik sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, çocuğu maske takmaya zorlamak yerine onunla sakince neden maske takması gerektiği hakkında konuşun. Ayrıca farklı maskeleri denemesine imkan tanıyın ve yüzüne takacağı bu yeni örtüye alışması için biraz zaman verin.
Fatma Betül Kurban*
Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü salgını kişilerin gündelik yaşamında köklü değişiklikler yapmasını zorunlu kıldı. “Yeni normal” olarak adlandırılan bu değişiklikler ülkemizde de kademeli olarak uygulanmaya başlandı.
Haziran ayı ile birlikte kendisini iyiden iyiye hissettirecek olan bu “yeni normal”, toplumun tüm kesimleri gibi başta otizm olmak üzere gelişimsel sorunları olan çocukları da etkileyecek.
Onların bu süreci daha rahat atlatabilmelerini sağlamak içinse özellikle ebeveynlere büyük iş düşüyor. Çocuğu bu yeni yaşam pratiklerine hazırlamak için evde sürdürülecek hazırlık aşamaları mutlaka zor, karmaşık, yorucu olacak ve ek yükler getirecektir. Ancak takdir edilmeye değer bu çaba uzun vadede ebeveynlerin işlerini kolaylaştıracak, çocuğun da duruma alışmasını sağlayacaktır.
ÇOCUĞUNUZLA KONUŞUN
Çocuğun yaşanılan salgın süreci ile ilgili ne bildiğini anlamak, atılması gereken adımların başında geliyor. Ayrıca bu olağanüstü durumla ilgili düşüncelerinin yanı sıra yeni dönemde uyulması gereken kurallarla ilgili ne kadar bilgiye sahip olduğu da öğrenilmelidir.
Çocukla yeni dönemde uyulması gereken kuralları konuşurken oldukça basit bir dil kullanılmalıdır. Çocuğun dil becerileri, zihinsel düzeyi ve sosyal duygusal gelişimi dikkate alınarak günlük rutinlerde oluşan ve oluşacak değişimler açıklanabilir. Sosyal mesafenin ne olduğu, maske kullanımı ve gerekliliği, el hijyeninin önemi gibi konular çocuğun kafasını karıştırmadan, olabildiğince somut şekilde anlatılmalı ve gösterilmelidir.
Görsel destek ve hikaye kullanımı bu süreçte yardımcı unsurlar olarak kullanılabilir. Örneğin, çocuğun kendi fotoğraflarını kullanarak bu süreçte uyması gereken kuralları ve yapması gerekenleri gösteren bir çizelge hazırlayabilir veya çocuk sembolik oyun aşamasında ise onunla “doktorculuk” oynayabilir, yeni normalin kurallarını oyunun içinde çocuğa farklı roller vererek deneyimlemesini sağlayabilirsiniz.
Böylece çocuğunuz pratik yapmış olacaktır. Evde yapılacak pratiklerin, çocuğun bu davranışları kazanmasının en etkili yolu olduğunun yeri gelmişken altını çizelim.
ÇOCUK SİZİ İZLER! SİZ SAKİN KALIN
Bazı kısıtlama ve düzenlemeler eşliğinde, kısmen normal hayata dönülecek olan bu dönemde, okulların açılması gibi durumlar yeni bilinmezlikler yarattığı için ebeveynlerde de çocukları ile ilgili ekstra kaygı ve strese yol açabilir. Bu durumu çocuğa yansıtmaktan kesinlikle kaçınmak gerekir. Çocuğa evden dışarı çıkarken uyulması gereken kuralları anlatırken ve pratik yaparken son derece sakin ve rahat görünmek önemlidir. Kendi duygu durumunuzu iyi yönetebilmek çocuğun da sakin kalmasını sağlayacaktır.
MASKE, SOSYAL MESAFE VE HİJYEN: YENİ NORMALİN VAZGEÇİLMEZLERİ
Korona virüsünden korunma ve bu öldürücü virüsün yayılmasını engellemekle ilgili bilim insanları pek çok noktaya parmak basıyor. Maske takmak, sosyal mesafe ve hijyen, bilim insanlarının ortaklaştığı üç nokta olarak ön plana çıkıyor. Zaten “yeni normal” de bu üç önlemin üzerine inşa ediliyor. Bu noktada, özel gereksinimli çocuklar, özellikle maske kullanımı konusunda sıkıntı yaşayabilir.
ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUĞU MASKE TAKMAYA İKNA ETMEK
Maske takmaya alışmak yetişkinler için bile zorlu bir süreç. Hal böyle olunca, özel gereksinimli çocukların bu yeni duruma alışması da zor olabilir.
Bu süreçte ebeveynler çocuğa karşı açık olmalıdır. Çocuğa anlayabileceği bir dilde yaşanılan durum anlatılmalı, alınan tedbirlerin doğal olduğu vurgulanmalı ve maske takmanın yararları üzerinde durulmalıdır. “Maske takmamızı doktor söyledi” cümlesi yerine “maske bizi mikroplardan koruyacak, tıpkı ayakkabıların ayağımızı taşlardan koruduğu gibi” örneklerle durumu somutlaştırmak da işe yarayacaktır.
Maske yüzü örttüğü için çocuk için ilk anda korkutucu olabilir. Bu korkunun önüne geçebilmek için sabırlı olmak ve evde sık sık maske takma pratikleri yapmak çok ama çok işe yarayacaktır.
Küçük yaştaki çocuklar için de maskeyi “ce ee” oyununa uyarlayarak pratik yapabilir ve benzeri oyunlarla maskeyi sevimli hale getirebilirsiniz.
HASSASİYETLERE ÖZEN GÖSTERİN
Özel gereksinimli bir çocuk, sahip olduğu duyusal hassasiyetler nedeniyle maske takmak istemeyebilir. Bu noktada ebeveyne düşen en büyük görev, bu hassasiyetin nedenini anlamaktır. Örneğin; bazı özel gereksinimli çocuklar için koku büyük bir problemdir. Koku hassasiyeti olan çocuklar maske taktıklarında kaçındıkları bir duyusal uyaran durumu ile karşılaşır. Maske takınca maskenin iç kısmında ağız kokuları birikebilir ve oluşacak yoğun ağız kokusuna karşı tolerasyonları oldukça düşebilir. Bunu önlemek için maske takmadan önce çocuğun dişlerini fırçalamasını sağlayarak oluşması muhtemel ağız kokusu azaltılabilir.
MASKENİN DOKUSUNA DİKKAT
Maskelerde kullanılan kumaşın cinsi veya dokusu çocukları rahatsız edecek bir yapıda olabilir. Bu durumu, çocuğun giydiği kıyafetler konusunda seçici olması, dokulara karşı hassasiyet taşıması, örneğin kıyafetlerin arkasındaki etiketleri istememesi gibi bir durum olarak değerlendirebiliriz. Burada yapılması gereken, kullanılacak olan maskenin çocuğu rahatsız etmeyecek bir yapıya sahip olduğundan emin olmaktır. Bunu sağlamak için gerekirse maske evde de dikilebilir.
MASKEYİ BİRLİKTE YAPIN!
Maskeyi çocukla birlikte yapmak, onu bu yeni aksesuarı kullanmaya ikna etmenin keyifli bir yolu olabilir. Çocuğu becerilerinin el verdiği ölçüde maske üretim sürecine dahil edebilirsiniz. Daha sonra, maskeyi boyamasına, renklendirmesine izin vererek süreci daha da keyifli hale getirebilirsiniz.
Çocuğun maske ile duygusal bir bağ kurması da bu yeni aksesuarı rahat kullanmasını sağlayabilir ve maskenin negatif imajını olumlu yöne çevirebilir. Örneğin, çocukların büyük bir kısmı için maske, süper kahramanlar tarafından kullanılan bir aksesuardır. Çocuklar, sevdikleri bir çizgi kahramandan izler taşıyan maskeyi daha rahat kullanacaktır.
MASKE TAKMAYA ZORLAMAYIN, SABIRLI OLUN
Özel gereksinimli çocukları maske takmaya zorlamak, özellikle otizm tanısı almış çocuklarda travmatik sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, çocuğu maske takmaya zorlamak yerine onunla sakince neden maske takması gerektiği hakkında konuşun. Ayrıca farklı maskeleri denemesine imkan tanıyın ve yüzüne takacağı bu yeni örtüye alışması için biraz zaman verin. Bu süreçte sakin ve sabırlı davranmanın çocuğu çok rahatlatacağını aklınızdan çıkarmayın.
SOSYAL MESAFEYE AYAK UYDURMAK
Korona virüsü önlemleri çerçevesinde en çok altı çizilen kavramlardan biri olan sosyal mesafe, özel gereksinimli çocukların en çok zorlanacağı konulardan biri olarak görünüyor. Sosyal mesafe gereğini çocuklara aktarmada iş yine ebeveynlere düşüyor.
Sosyal mesafenin ne demek olduğunu çocuğa anlatmak, ne yazık ki tek başına yeterli olmayacaktır. Bu nedenle bu kavramı ilk olarak evde, uygulamalı olarak çocuğa göstermek gerekir. Anne, baba, çocuk, varsa kardeş, uygulamalı olarak bu sürece katılabilir ve bu yolla sosyal mesafe kavramı çocuğa anlatılabilir. Yine çocukların seveceği şekilde hazırlanmış şema, maket ve posterler yoluyla da sosyal mesafe anlatılabilir.
Ne kadar detaylı anlatılırsa anlatılsın yine de çocukların dışarı çıktıklarında sosyal mesafeye dayalı problemler yaşayacağı öngörülebilir. Bu dönemde mümkün olduğunca çocuğun yanında bulunmak ve sosyal mesafeyi ayarlamasına yardımcı olmak ebeveynlere düşen kritik görevler arasındadır.
TEMİZLİK VE HİJYEN KONUSU
Özel gereksinimli çocuklar, yeni dönemin önemli başlıklarından biri olan hijyen konusunda da desteklenmelidir. Bu süreçte el yıkama gereği ve şekli ile ilgili pek çok şey anlatıldı. Ancak şimdi daha sık dışarı çıkacaklar ve belki de bu süreçte henüz tanışmadıkları dezenfektanlarla tanışacaklar.
Dezenfektan kullanımına onun ne olduğunu anlatarak başlamak ve ilk olarak evde kullanmak doğru olacaktır. Bu malzemeler çocuklarda duyusal hassasiyetleri veya farklı alerjik durumları tetikleyebilir. Bu nedenle ebeveynler çok dikkatli olmalı, gerekirse doğru ürünü bulana kadar farklı markaları denemelidir. Yine antibakteriyel özellikli ıslak mendil gibi ürünler de bu dönemde hijyen amaçlı kullanılabilir.
Çocuğa mümkün olduğunca az yüzeyle temas etmesi gerektiğini anlatmanın da çok önemli olduğunu yeri gelmişken belirtelim.
HER ZAMAN YANINDA OLUN
Son olarak, olağandışı durum ve süreçlerin özel gereksinimli çocukları çok daha fazla etkilediğini sakın unutmayın. Çocuk bu salgın döneminde, başta TV olmak üzere çeşitli kaynaklardan farklı bilgiler edinmiş ve bu bilgiler onu endişelendirmiş olabilir. Bu nedenle, çocuğun her zaman izlenmesi, kaygı durumunun takip edilmesi ve sakin kalmasının sağlanması çok önemlidir.
Koşullar ne olursa olsun çocuğunuzla her zaman iletişimde kalın, ona yanında olduğunuzu hissettirin. Unutmayın; güven duygusu çocuğunuzun bu zor günleri anlatmada en büyük yardımcısı olacaktır.
*Özel Eğitim Öğretmeni