Fransa’daki saldırı: Kürtler ‘Edî bese’ dedikleri noktadalar

HDP’nin Fransa’daki saldırıya ilişkin girişimlerde bulunacağını söyleyen Eş Genel Başkan Yardımcısı Özsoy, “Kürtlerin güven içinde yaşayacağı iki karış toprak bulamadığını Avrupa'ya anlatacağız” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne yönelik silahlı saldırıda Kürt kadın hareketi aktivistlerinden Emine Kara, sanatçı Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl hayatını kaybetti. Saldırının yankıları sürerken iktidar temsilcileri, Paris sokaklarındaki protestoları hedef gösterdi, Fransız hükümetini ise “teröre sessiz kaldığı” gerekçesiyle eleştirdi. Kürt siyasetinin Fransa ve Türkiye’deki temsilcileri ise “Paris'te yaşanan ikinci katliam” olarak niteledikleri bu saldırının bir an önce aydınlatılmasını istiyor.

‘FRANSA’DA KİMSE ASIL MESELEDEN UZAKLAŞMADI’

HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, katliamdan sonraki protestolar esnasındaki şiddet gösterilerinin birçok noktadan köpürtüldüğünü, hükümete yakın çevreler ve kimi Kürt çevreler tarafından algı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.

Fransa’da ise medyadan siyasete herkesin yaşanan katliamı konuştuğunu belirten Özsoy, “Fransa basını, Fransa siyaseti bu protestolar sırasında açığa çıkan görüntüleri büyük bir mesele olarak tartışmadı. Elbette istenmeyen görüntüler vardı ama Fransa’da kimse asıl meseleden uzaklaşmadı” dedi.

2013 yılında Paris’te 3 Kürt kadının öldürüldüğünü hatırlatarak, asıl odaklanılması gerekenin aynı yerde ikinci bir katliamın yaşanması olduğunu belirten Özsoy, “3 dükkan camı, beş arabadan önemli şeyler var” diye konuştu.

‘ÖFKENİN SEBEBİ 10 YIL ÖNCENİN HAFIZASI’

İnsanların öfkesinin sebebinin 10 yıl öncesinin hafızası olduğunu belirten Özsoy, 10 yıl önce Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’in Paris’in göbeğinde katledildiğini ve olayın arka planının hiçbir zaman açığa çıkmadığını ifade ederek şunları söyledi:

“Kürtlerin genel kanaati Fransız devleti ve istihbaratının Türk devleti ve istihbaratıyla anlaştığı ve tetiği çeken katilin cezaevinde kanserden ölmesinden sonra bu meselenin üstünü örttükleri yönünde.”

HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy

'KÜRTLER ‘EDÎ BESÊ’ DEDİKLERİ NOKTADALAR'

Kürtlerin “Biz her yerde ölecek miyiz” diye düşündüğünü anlatan Özsoy, “10 yıl sonra Paris’in ortasında tekrar bir katliam yaşanınca Kürtler, kendi ülkelerinde güvende olmadıkları gibi, Paris’in göbeğinde bile can güvenlikleri olmadığını görüyor. Pratikte yaşanan his bu. Kürtler, ‘Artık yeter’, ‘Edî Besê’ dedikleri noktadalar” dedi.

KÜRTLER ŞUNU SORUYOR: BİZ BU DÜNYADA NEREDE ÖLMEYECEĞİZ?

Tüm dünyadaki Kürtlerin benzer kaygılar taşıdığını ifade eden Özsoy, “Kürtler şu soruyu soruyor: Bu dünyada biz nerede ölmeyeceğiz? Nerede kendimizi güvende hissedeceğiz? Asıl sorulması gereken soru bu? Bunu kimin yaptığının da ötesinde önemli soru bu. Orta Doğu’nun orta yerinde 40 milyon Kürt var, dünyanın hiçbir yerinde can güvenlikleri sağlanamıyor” ifadelerini kullandı.

‘SALDIRGANIN CEZAEVİNDE KİMLERLE İRTİBATLI OLDUĞU ORTAYA ÇIKARILMALI’

Katliama ilişkin henüz yeterli veri olmadığını belirten Özsoy, “Pek çok spekülasyon var. Yapılması gereken şu; bu insan cezaevinde kalmış, orada maniple edilmiş olabilir. Cezaevinde kiminle irtibattaydı, cezaevinden çıkınca kiminle görüştü, kimden destek aldı? Bunlar polisin hiç zorlanmadan ortaya çıkarabileceği şeyler” dedi.

Özsoy, saldırının herhangi bir yabancıya yönelebilecek bir ırkçı saldırı olduğuna dair değerlendirmelere ilişkinse şöyle konuştu: “Bu kişi 3 yere saldırmış, önce Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi, sonra Kürtlere ait iki işletme. Aralarında 70-80 metre ve Kürt olmayanlara ait birçok dükkan var. Kürtler saldırının rastgele olmadığını görüyor.”

‘İSTİHBARAT TARAFINDAN MANİPÜLE EDİLMİŞ OLABİLİR’

Bu katliamın ‘şahsi’ ya da ‘münferit’ bir saldırı olabileceğine dair değerlendirmelere ilişkin de konuşan Özsoy, “Saldırgan için ‘meczup’ dediler. ‘Münferit bir saldırı’ diyorlar. Ama Türkiye’de de dünyada da bu tür olaylar ‘meczuplar’ tarafından yapılmaz. O kadar bildik senaryolar ki. İstihbarat birilerini pekala yönlendirebilir, maniple edebilir” ifadelerini kullandı.

‘HAKİKAT ORTAYA KONULMAZSA DEVAMI GELECEKTİR’

Kürtlerin Fransız yetkililerinden istediğinin, hakikatin tüm şeffaflığı ile ortaya çıkması olduğunu belirten Özsoy, “Hakikat ortaya konulmazsa devamı gelecektir. Bir taraftan da korku bu ve haklı bir korku” dedi.

Ülkeler arası ilişkilerin katliamın soruşturulmasına yönelik olumsuz bir etki yaratmaması için çaba gösterilmesi gerektiğini ifade eden Özsoy, “Devletler birbirlerinin açığını görünce bunları açığa çıkarmak yerine kullanırlar. Hatırlayın Cemal Kaşıkçı olayı. İki ülke arasındaki ilişkilerin soruşturmayı nasıl etkileyeceği konusunda şimdiden kanaat getirmek zor ama olumsuz etkilememesi için şimdiden baskı oluşturmak gerekir. 2013’te bunu yaptılar, tekrar etmemeli” diye konuştu.

‘KÜRTLERİN GÜVEN İÇİNDE YAŞAYACAĞI İKİ KARIŞ TOPRAK BULAMADIĞINI AVRUPA'YA ANLATACAĞIZ’

HDP olarak Avrupa’daki tüm ilişki ağı ile çaba gösterdiklerini ve göstereceklerini belirten Özsoy parti olarak atacakları adımlara dair şunları söyledi:

“Önümüzdeki dönemde hem Fransa hükümeti hem Fransa'daki siyasi partiler hem de Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu gibi kurumlar nezdinde girişimlerimiz olacak. Kürt mültecilerin Avrupa ülkelerinde can güvenliği olmadığını ve can güvenliklerinin sağlanması gerektiğini tüm kurumlara taşıyacağız. 40 milyon Kürt’ün güven içinde yaşayacak iki karış toprak bulamadığını Avrupa’ya anlatacağız.”