Fuat Oktay: Mahkeme kararı arkasında siyasi akıl aramak siyasi akılsızlıktır

Ekrem İmamoğlu hakkındaki hapis kararına değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Mahkeme kararlarının arkasında 'siyasi akıl' aramak, 'siyasal akılsızlığın' ta kendisidir" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde kapanış konuşması yaptı.

'CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI VE BAKANLAR, BÜROKRAT DEĞİLDİR'

Muhalefete yanıt veren Fuat Oktay, "Karşısında emir eri görmek isteyenlere bir kez daha hatırlatmak isterim ki: yürütmenin temsilcileri olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve bakanlar muhalefetin emir eri değildir" dedi.

"Anlamak istemediğiniz için size değil, Yüce Milletimize bir kez daha hatırlatmak isterim. 657’ye tabi bürokratlar da değildirler, siyasidirler" diyen Oktay, "Siyasi parti üyesi, kurucusu, yöneticisi olabilir, siyasi açıklama yapabilirler. Mecliste and içerler, Anayasa’ya göre dokunulmazlığı vardır. Suç işlemeleri halinde de Yüce Divan’da yargılanırlar. Yani özetle, Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve şahsıma yönelik eleştirilere aynı rahatlıkla cevabımızı alacaksınız. Sistem tabi ki geliştirilebilir, eleştirilebilir. Biz hiçbir zaman statükocu olmadık ve hep ileriye baktık. Çözümü geride, köhnemiş sistemlerde aramadık" ifadelerini kullandı.

'YARGI BAĞIMSIZDIR, YARGI KARARI HAKKINDA BEYANDA BULUNMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİR'

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret suçlamasıyla 2 yıl 7 ay hapis cezası ve siyasi yasak kararı verilmesine değinen Oktay, Anayasa'ya göre yargının bağımsız olduğunu ve yargı kararları üzerine konuşamayacaklarını söyledi:

"Anayasamızın 'Yargı Yetkisi' başlıklı 9. maddesinde, yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılmaktadır. Yine, Anayasamızın 138. maddesinde; görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılmasıyla ilgili soru sorulamayacağı, görüşme yapılamayacağı veya herhangi bir beyanda bulunulamayacağı; yasama ve yürütme organlarıyla idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği açıkça hüküm altına alınmıştır. Anayasanın bu maddesinden anlaşılacağı üzere bizim bir yargı kararı hakkında beyanda bulunmamız mümkün değildir."

'YANLIŞ VARSA DÜZELTİLECEĞİ YER YARGI KADEMELERİDİR'

Karara itiraz sürecinin olduğunu belirten Oktay, "Yargısal süreçler devam etmektedir. Yani karar henüz kesinleşmemiştir. Kararı verecek olan ne yürütme, ne TBMM ne de karalama siyasetiyle muhalefettir. Şayet verilen kararda herhangi bir eksik veya yanlış varsa, bunun düzeltileceği yer yine yargı kademeleridir" dedi.

'BAĞLAMINDAN KOPARMAK NİYETİN BAŞKA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR'

Mahkeme kararı arkasında 'siyasi akıl aramanın siyasi akılsızlık' olduğunu söyleyen Oktay, "Mahkeme kararlarının arkasında 'siyasi akıl' aramak, 'siyasal akılsızlığın' ta kendisidir. Bugüne kadarki safahatı ve bundan sonraki süreci açıkça ortada olan bir konuyu mitinglerle, ateşli beyanatlarla, asıl bağlamından kopartılmış çıkarsamalarla gündeme getirmek, niyetin başka olduğunun ifadesidir. Bu konuda mağduriyet edebiyatı yapanları, yine bu kürsüde 'biz mağduriyet edebiyatı yapmayız' diye haykıran muhalefet milletvekillerine havale ediyorum. Siyasette söz millete karşı söylenir, milletin iradesi muhatap alınır" diye konuştu.

'MAHKEME KARARI, MUHALEFET İÇİNDEKİ ADAYLIK KAVGASINA ALET EDİLİYOR'

"Muhalefetin kendi içindeki cumhurbaşkanı adaylığı kavgasına, bu mahkeme kararının alet edilmesi trajikomik bir görüntüdür" diyen Oktay, "Mağduriyet ve siyasi oyun arıyorsanız kendi içinizdeki hizipleşmelere bakın sorumluları bulmak istiyorsanız. Hele hele adaylık kavgasının Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize yönelik kirli bir kampanya üzerinden yürütülmeye kalkılması, en hafif ifadesiyle bunu yapanların kendi yetersizliklerini ikrarıdır" ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANIMIZIN RAKİPLERİNİ YENMEK İÇİN MAHKEME KARARINA İHTİYACI YOK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim kazanmak için mahkeme kararlarına ihtiyacı olmadığını savunan Oktay, "Cumhurbaşkanımızın, bugüne kadar ki tüm seçimlerde olduğu gibi, bu seçimde de siyasi rakiplerini yenmek için mahkeme kararına ihtiyacı yoktur. Cumhurbaşkanımız mücadelesini siyaset meydanında verir, desteği milletten ister, neticeyi sandıktan alır. Kendine güvenenleri, herhangi bir bahaneye sarılmadan delikanlıca adaylığını ilan edip meydana çıkmaya çağırıyoruz. Gerisi laf-ı güzaftır. Milletimizin de bu laflara karnı toktur" dedi.

'FABRİKASI BOŞ DEDİĞİNİZ TOGG'U MECLİS'İN KAPISINA ÇEKTİK'

Muhalefeti gerilim yaratmakla suçlayan Oktay, "Biz 'yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve cari fazla hedefli büyüme' dedikçe, muhalefet ayırım, gerilim, intikam, fecaat ve icazet hedefli bir modelden yana olduğunu anlattı. Kimi zaman rakamlar, kimi zaman gerçekler muhalefet tarafından çarpıtılmaya çalışıldı. Daha 2 ay önce fabrikası boş dediğiniz TOGG’u üretip Meclis'in kapısına çektik, size yetmedi" şeklinde konuştu.

'CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ DÖNEMİNDE EKONOMİ YÜZDE 4,2 BÜYÜDÜ'

Bütçeyi yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla hedefiyle hazırladıklarını söyleyen Fuat Oktay, şöyle devam etti:

"Pek çok ülkede resesyon, yani ekonomik durgunluk ve daralma tartışmaları yaşanırken, uluslararası kuruluşlar ülkemizle ilgili 2022 yılı büyüme tahminlerini yükseltmiştir. Yeni hükümet sistemi döneminde de ülkemiz ekonomisi arz güvenliğindeki kırılmalar ve salgın, küresel belirsizlik ve çatışmalara ve savaşlara rağmen dirayetle yönetilmiştir. Bu dönemde ortalama yüzde 4,2 büyüme performansı gösteren ülkemizde istihdam edilen kişi sayısı 2017 yıl sonundaki toplam 28,2 milyon seviyesinden 2022 yılı Ekim ayı itibarıyla 31,6 milyon seviyesine ulaşmıştır. Salgının tüm dünyada büyük hasarlar verdiği, maalesef milyonlarca insanın öldüğü 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3 daralırken, hatta Avro bölgesi yüzde 6,1 oranında daralırken, Türkiye ekonomisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çerçevesinde aldığı proaktif kararlarla yüzde 1,9 oranında büyümeyi başarabilmiştir. 2022 yılı ilk 3 çeyreğinde yüzde 6,2’lik büyümeyle en hızlı büyüyen ve istihdam oluşturan ekonomilerin başında geldik. Hatta OECD ülkeleri arasında sanayi üretimini en hızlı artıran beşinci ülke olduk."

'MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ VERMİYORUZ'

"Şartlar ne olursa olsun mali disiplinden taviz vermiyoruz" diyen Oktay, "2022 yılının Ocak-Kasım döneminde bütçe açığı 20 milyar 449 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2022 yıl sonu bütçe açığının milli gelire oranının OVP ile tahmin edilen yüzde 3,4 seviyesinin oldukça altında gerçekleşeceğini de öngörüyoruz. Bununla birlikte, küresel ekonomi açısından öngörülen riskler, piyasa ihtiyaçları ve maliyet avantajları da dikkate alınarak borçlanma programı revize edilmiştir. Enflasyonla mücadeleye de kararlılıkla devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'DIŞ TEMSİLCİLİK SAYISINI 163'TEN 255'E ÇIKARDIK'

Dış politikaya da değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "2002’de 163 olan yurt dışındaki temsilcilik sayımızı, yükselen diplomatik gücümüzle orantılı olarak 255’e çıkararak dünyanın en geniş temsil ağına sahip ilk 5 ülkesinden de biri haline geldik. Bölgemizde ve dünyada barış, istikrar ve refaha katkı sağlıyoruz" dedi.

Rusya'nın Ukrayna işgalinin ardından taraflar arasında Türkiye'nin arabuluculuk yaptığını belirten Oktay, "Savaşın ilk haftalarında Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları Antalya Diplomasi Forumu'nda iki ülke arasındaki ilk doğrudan siyasi teması gerçekleştirdi. Ülkemizin arabuluculuk girişimleri neticesinde imzalanan Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden uluslararası piyasalara ulaştıracak İstanbul Mutabakatı ile küresel bir gıda krizinin önüne geçtik. Milyonlarca ton tahıl, Karadeniz üzerinden ihtiyaç duyan ülkelere ulaştı, ulaşmaya da devam ediyor" diye konuştu.

Esir takasları yapıldığını hatırlatan Oktay, "Aynı şekilde ülkemizin yürüttüğü temaslar sayesinde Rusya ile Ukrayna arasında esir değişimine yönelik bir düzenlemeye gidilerek 205 Ukraynalı savaş esirinin takas edilmesi sağlandı. Bölgesel açıdan vahim bir güvenlik tehdidi oluşturan Zaporijya Nükleer Santrali'nin çatışmalardan korunması için Rus nükleer şirketi Rosatom ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı arasındaki görüşmelere İstanbul'da ev sahipliği yaptık" dedi.

Oktay, ateşkes ve kalıcı barış için taraflarla görüşmelerin sürdüğünü dile getirdi.

'10 YILDIR SURİYE'DE BARIŞ İÇİN ÇABALIYORUZ'

Fuat Oktay dış politikayla ilgili olarak şunları söyledi:

"Suriye halkının içinde bulunduğu çatışma, insani kriz ve terör sarmalından kurtulması için 10 yılı aşkın süredir çaba veriyoruz. Terör örgütleri üzerinden Suriye krizinin ülkemize ihracı gayretleri, bizi bu meselede sahada fiilen var olmak mecburiyetiyle karşı karşıya bırakmıştır. Güvenlik güçlerimiz tarafından sınır ötesinde icra edilen terörle mücadele harekatlarını 'savaş' olarak nitelendirerek, terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürülmesini de kesinlikle kabul etmiyoruz."

'LİBYA'YA DESTEĞİMİZ ÜLKENİN KURTULUŞU İÇİN BELİRLEYİCİ OLDU'

"Libya’ya desteğimiz ülkenin geleceği bakımından belirleyici oldu. Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne verdiğimiz destek sahada dengeleri değiştirdi. Libya ile imzaladığımız deniz yetki alanları anlaşmasıyla Mavi Vatan’da bir dostluk yolu açmış olduk.

Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarının savunulması ve KKTC’nin dünya sahnesinde bağımsız, egemen ve saygın bir ülke olarak yer almasını sağlamak için aktif bir tutum sergilemeyi sürdürüyoruz. Gösterdiğimiz çabalar çerçevesinde son olarak, 11 Kasım’da Semerkant’ta düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Zirvesi’nde KKTC, gözlemci üyeliğe kabul edildi."

'AKDENİZ VE KÖRFEZDE OYUNU BOZDUK, MUHALEFET BUNA BOZULDU'

"Afganistan’da bugün büyükelçiliği açık olan tek NATO ülkesiyiz.

Doğu Akdeniz ve körfezde aleyhimizde oluşturulan ittifakları bertaraf ederek bölge ülkeleri ve ülkemiz lehine kazan kazan iş birliğine dönüştürme yolunda ciddi adımlar attık, açılımlar yaptık. Birilerinin oyununu gördük ve bozduk. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu oyunu bozduk ama her ne hikmetse muhalefet buna bozuldu.

Bu çerçevede Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ile ilişkilerimize olumlu anlamda ciddi bir ivme kazandırdık. Mısır'la da benzer çerçevede ilişkilerimiz olumlu bir atmosfere doğru ilerlemektedir. Örnek lider diplomasisi girişimleriyle Cumhurbaşkanımız, daima milletimizin hak ve menfaatlerinden yana tutum sergilemiştir, sergilemeye devam edecektir."

'CUMAYA GİDENLER HUTBEYİ DUYDU, SİZ DUYMADIYSANIZ NE YAPALIM?'

Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in, kızının 6 yaşında 'evlendirme' adı altında istismarına yol açması hakkında konuşan Oktay, "Yine küçük yaşta evlilikle ilgili Diyanet İşleri'nin veya Diyanet İşleri Başkanı'nın net ifadesi olmadığı ifadeleri kullanıldı. Bugün cuma namazına giden ve hutbeyi dinleyen herkes Diyanet İşleri Başkanlığı’nın erken yaşta çocukların evlendirilmesinin ‘İslam dışı’ olduğunu ifade ettiğine açıkça şahit olmuştur. Siz duymadıysanız o sizin probleminiz, biz ne yapalım?" dedi. (HABER MERKEZİ)