Futbolun sadece futboldan ibaret olmadığını görmek isteyenlere: Vahşiler ve Duygusallar

Javier Marías’ın Türkçede yeni yayımlanan kitabı ‘Vahşiler ve Duygusallar’, yazarın futbol üzerine yazdıklarını bir araya getiriyor. Marias'a göre futbol, vahşilerin ve duygusalların sahnesi...

Google Haberlere Abone ol

Ege Yatır

Her masada futbolun konuşulmasına çok az bir süre kaldı. Tüm Avrupa’da ligler başlayacak, birkaç hafta geçmeden işler kızışacak, sonrasında ise kiminin çok sıkıldığı, kimininse müthiş bir hazla takip ettiği bir dünyanın kapıları aralanacak. Çok ayrı iklimler gibi gözükse de edebiyatla futbolun da güçlü denebilecek bağları var. İlk elden akla gelen isimler Albert Camus ve Vladimir Nabokov. Gençliklerinde iki kaleci, yetişkinliklerinde ise futbol üzerine düşünmeyi ve izlemeyi seven dünyaca ünlü iki yazar. Günümüz edebiyatının güçlü sesi Javier Marías da sıkı bir futbol takipçisiymiş, yeni öğrendik.

Marías’ın Türkçede yeni yayımlanan kitabı 'Vahşiler ve Duygusallar', yazarın futbol üzerine kaleme aldıklarını bir araya getiriyor. 1992 ve 2000 yılları arasına yayılmış yazılar İspanya’nın önemli gazetelerinde yayımlanmış. Şimdi de Türkçede okurların karşısına çıkıyor.

ÇOCUKLUĞA HAFTALIK DÖNÜŞ

Şöyle bir itirafta bulunuyor Marías: "Son yıllarda arada sırada futbol üzerine yazmamın rica edilmesi kadar beni heyecanlandıran çok az şey olmuştur: Bu benim için bir dinlence." Yayıncısı Paul Ingendaay ise şöyle bir not düşmüş kitabın önsöz niyetine okunabilecek yazısında: "Burada bir araya getirilmiş kırk iki metin sadece zekice yazılmış makaleler ve kısa denemeler değil, aynı zamanda itiraf edebiyatına özgü bir tonla anlatılmış heyecanlar, tartışmalar, dersler ve nostaljidir."

Vahşiler ve Duygusallar, Javier Marias, Çevirmen: Selay Sarı, 160 syf., Yapı Kredi Yayınları, 2022.

Şunu ifade etmek istiyor Ingendaay; Javier Marías, yaşamı boyunca kaleme aldığı onca şeyden sonra -dokuz roman, iki öykü kitabı, yedi makale ve deneme derlemesi- yazdığı bu yazılarda çocukluğundan başlayıp kendini bugüne kadar getiren tüm duyguları yeniden yokluyor. Örnekse, çocukluğundan beri sıkı bir Real Madrid taraftarı imiş Marías. Real Madrid’in bugün bile heyecanla anılan efsanevi futbolcularını -Puskas’ı, Gento’yu- görmüş ve onların zaferleriyle çocukluk hatıralarının ilk heyecanlarını yaşamış. O nedenle deyip küçük bir not daha düşmekte fayda var yine Ingendaay’dan destek alarak. Real Madrid’in oynadığı lig olan La Liga, "Marías için çocukluğa haftalık dönüştür."

VAHŞİLERİN VE DUYGUSALLARIN SAHNESİ

Heyecanın yanında “tartışma”dır da çünkü Marías’ın bu kitabı, İspanya’da ve dünyada futbol, futbolcular ve taraftarlar, teknik direktörler ve başkanlar, hem zaferler hem de mağlubiyetler ve acı olaylar hakkında denebilir özetle. Ünlü futbol yorumcusu Simon Kuper’in de dediği gibi,  “Futbol, asla sadece futbol değildir.” Futboldaki kimi zafer ve mağlubiyetlerin üç puandan ya da tur atlamadan nasıl oluyor da fazlası haline gelebildiğinin fikrî düzeyde ve anılarıyla, tarihsel örnekleriyle peşine düşüyor yazar. Ya da milliyetçilik olgusunun futbolun uyandırdığı duygular üzerinden nasıl yeniden şekillendiğini kendi dünyası üzerinden okuyor. Marías’ın bu sporu dünyayı alımlama biçimlerinden biri olarak gördüğünü söylersek abartmış olmayız. “İnsan ahlakına dair bildiğim ne varsa hepsini futboldan öğrendim,” diyen Camus düzeyinde bir bağlılık değil belki Marías’ınki ama hayata ve insana dair pek çok çıkarımla birlikte ele alıyor göstermek istediklerini. Tıpkı bir kurguda olduğu gibi iyinin ve kötünün, kahramanın ve figüranın, kitabın adı gibi “vahşilerin” ve “duygusalların" sahnesi olarak görüyor Marías futbolu. Yazarın kurguyla hayatı yeniden biçimlendirmesi gibi futbol da onun gözünde bu kurguya can veren temel unsurlardan biri halini alıyor.

MARIAS'IN DÜNYASINA YOLCULUK

İnsan, futbol izlerken hayata karşı reflekslerini çoğu zaman yitirir. Tek odağı televizyon karşısında ya da statta oynanan oyundadır. Tam da bu nedenle en çıplak ânındadır aslında. Marías bu duygunun da peşinde bir yandan yazılarında. Daha doğrusu kendinde oluşan bu duyguyu seviyor. O nedenle de futbola dair yazıları -roman ve öyküleri dahil- Marías’ın okurlarına kendini en çok açtığı, kendinden en çok bahsettiği, özel yaşantısının kapılarını araladığı metinleri olarak dikkat çekiyor. ‘Vahşiler ve Duygusallar’ bu bağlamda bugünün edebiyatının en önemli isimlerinden birinin dünyasına açılan önemli bir kapı olarak da okunabilir. Ama en çok futbolun asla sadece futboldan ibaret olmadığını yeniden görmek isteyenlere ses veriyor ‘Vahşiler ve Duygusallar’.