G7 halkları aşı bilgilerinin paylaşılmasını istiyor
Halkın Aşı Birliği'nin (People’s Vaccine Alliance) yaptığı ankete göre G7 ülkelerinde halkın ortalama yüzde 70'i aşılarla ilgili teknik bilgilerin paylaşılmasını istiyor.
DUVAR - Uluslararası Af Örgütü ve Halkın Aşı Birliği (People’s Vaccine Alliance), korona virüsü aşılarının teknik bilgilerinin paylaşılmasıyla ilgili ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada Halkın Aşı Birliği'nin G7 ülkelerinde yaptığı anketin sonuçlarına da yer verildi.
Halkın Aşı Birliği’nin analizine göre, G7 ülkelerinde halkın ortalama yüzde 70’i, devletin aşılarla ilgili teknik bilgilerin paylaşılmasını sağlamasını istiyor. Devlet müdahalesine desteğin en yüksek olduğu ülke, katılımcıların yüzde 82’sinin olumlu yanıt verdiği İtalya. Onu yüzde 76 ile Kanada takip ediyor.
Birleşik Krallık’ta katılımcıların yüzde 74’ü devletin büyük ilaç şirketlerinin tekelini engellemesini istiyor. Farklı siyasi görüşten kişilerin müdahaleyi desteklediğini gösteren anket sonuçlarına göre muhafazakâr seçmenin yüzde 73’ü, emek yanlısı seçmenin yüzde 83’ü, liberal demokratların yüzde 79’u; ayrıca AB referandumunda "Birleşik Krallık AB’de kalmalı" diyenlerin yüzde 83’ü ve "çıkmalı" diyenlerin yüzde 72’si devletin müdahale etmesi gerektiğini belirtiyor.
Devlet Başkanı Joe Biden’ın aşılarla ilgili teknik bilgilerin paylaşımı konusunda “umut ve beklentileri”ni ifade ettiği ABD’de 2020’de Biden’a oy verenlerin yüzde 89’u ve Trump’a oy verenlerin yüzde 65’i dahil olmak üzere halkın yüzde 69’u devletin müdahalesini destekliyor. Japonya’da halkın yüzde 58’i benzer bir uygulama istiyor. AB üye devletlerinde de öneriye destek var. Almanya’da destek oranı yüzde 70, Fransa’da ise yüzde 63 olarak açıklandı.
Açıklamada Hindistan ve Güney Afrika’nın öncülük ettiği 100’den fazla ülkenin Dünya Ticaret Örgütü’nde COVID-19 aşıları üzerindeki fikri mülkiyet haklarına ilişkin geçici bir feragat anlaşması teklifini desteklediği; ancak ABD, Birleşik Krallık, Japonya ve Kanada’nın da aralarında bulunduğu ülkeler ile AB'nin teklifin kabul edilmesini engellediği belirtildi.
'TEKNOLOJİ PAYLAŞIMINI ENGELLEMEK LİDERLİK HATASI OLUR'
Açıklamada sözlerine yer verilen Uluslararası Af Örgütü Ekonomik ve Sosyal Adalet Birimi Direktörü Steve Cockburn, “G7 devletleri, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın hayatını, fonladıkları ilaç şirketlerinin çıkarlarından önde tutmak konusunda son derece açık insan hakları yükümlülüklerine sahiptir. Hayat kurtarıcı teknolojilerin paylaşımını engellemeyi sürdürmek büyük bir liderlik hatası olur ve pandeminin neden olduğu devasa ıstırap ve acıları daha da uzatmaktan başka bir işe yaramaz” dedi.
'DÜŞÜK VE ORTA GELİRLİ ÜLKELERDE BİNLERCE İNSAN TOPLU HALDE ÖLÜYOR'
Oxfam Sağlık Politikaları Direktörü Anna Marriott da şu değerlendirmede bulundu: “Varlıklı ülkeler aşı kuyruğuna fırlarken düşük ve orta gelirli ülkelerde binlerce insan toplu halde ölüyor. G7 liderleri bu gerçekle yüzleşmeli. Herkese yetecek kadar aşı yok ve aşı arzını artırmanın önündeki en büyük engel kâr hırsıyla hareket eden birkaç ilaç şirketinin aşı üretim haklarını kilit altına almış olmasıdır. Fikri mülkiyet kurallarından feragat etmenin, üretimi hızlandırmanın ve insanların hayatını kârdan önde tutmanın zamanı geldi.”
Açıklama şu şekilde son buldu: "Moderna, Pfizer/BioNtech, Johnson & Johnson, Novovax ve Oxford/AstraZeneca şirketleri, yalnızca ABD hükümetinden 12 milyar Amerikan Doları dahil olmak üzere milyarlarca dolar kamu kaynağı aldı ve ön siparişleri garantiledi. Oxford/AstraZeneca aşısına sağlanan fonların yüzde 97’sinin kamu kaynaklarından geldiği tahmin ediliyor. Şirketler bu yıl paydaşlarına toplamda 26 milyar dolarlık temettü ve hisse geri alımı ödemesi yaptı. Bu miktar, 1 milyar 300 milyon kişiyi, yani Afrika’nın nüfusunu aşılamaya yeterdi." (HABER MERKEZİ)