YAZARLAR

Galatasaray'ın 'mecburi' planı tuttu

Oyun felsefesi olarak benimsenmemiş olsa da Galatasaray, işler her yolunda gitmediğinde aynı 'mecburi' plan ile sonuç alıyor. Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda hava ve saha şartlarının hiç de elverişli olmadığı bir futbol akşamında, uzatmalarla birlikte oynanan 98 dakika sonunda aynı gerçeklik bir kez daha ortaya çıktı.

Galatasaray teknik olarak Süper Lig'in yarı fikstürünü Başakşehir deplasmanında tamamladı. Namağlup lider, 16 galibiyet ve 2 beraberlikle topladığı 50 puana 51 golle ulaştı. 18 maçlık ilk devre itibariyle sarı-kırmızılılar; 1988-1989 sezonunda Fenerbahçe'nin maç maşına 2,86 ortalamayla elde ettiği 103 gollü rekoruna sadece 1 gol uzaklıkta bulunuyor.

İKİ FARKLI GÖRÜNTÜ

Hücum oyuncularının skor katkısında sıkıntı çekmeme özelliğini sürdüren Galatasaray'da aynı başarıdan savunma kurgusu anlamında söz etmek mümkün görünmüyor. Bir oyun felsefesi olarak benimsenmemiş olsa da, işler her yolunda gitmediğinde 'yediğinden bir fazlasını atarak' sonuç alınıyor. Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda hava ve saha şartlarının hiç de elverişli olmadığı bir futbol akşamında uzatmalarla birlikte oynanan 98 dakika sonunda aynı gerçeklik devreye girdi.

Kaptan Muslera'nın bilindik performansından uzak bir görüntü çizmesi, 2 savunma bekinde de istikrar sağlanamaması, Nelsson'un henüz sezon başında TFF Süper Kupa ile başlayan büyük hataları sonrası hızla gözden düşmesi nedeniyle uzun süredir Davinson-Abdülkerim tandeminde ilerlenmesi, Jakobs'un sakatlıkları sonucu başvurulan değişiklikler gibi gerekçeler sıralanabilir. Son 2 yılda elde edilen şampiyonlukların aksine Okan Buruk, bu sezon yenen gollere bir türlü formül bulamadı.

SAVUNMADA İŞLER YOLUNDA GİTMİYOR

Bonservisine ödenen 9 milyon euro ile önemli bir yatırım olarak dikkat çeken Elias Jelert'in hafta içi Türkiye Kupası'nda beklentilerin uzağında kalan futbolu sonrası Kaan Ayhan sağ beke geçerken, oyunun son bölümünde Sallai aynı bölgede görev yaptı. Jakops 1-2 pozisyon dışında sol arkada çok açık vermese de hücum anlamında katkısı yine sınırlı kaldı. Son maçta kendi çizgisinin altında görüntü çizen Davinson Sanchez, Başakşehir mücadelesinde de geriye gitti. Galatasaray, savunmada bir kez daha alarm verse de kazanmasını bildi.

BARIŞ ALPER'İN GÜNÜ

Özellikle şiddetli rüzgarın 2 takım için göze hoş gelen futbola izin vermemesini es geçmemekle birlikte Galatasaray, Göztepe'nin ardından Başakşehir karşısında da bireysel yetenekleriyle kazanmasını bildi. Ön plana çıkan bazen Yunus Akgün, bazen Mertens, bazen Osimhen oluyor. Dün akşam listesin zirvesindeki isim Barış Alper'di. Geçen hafta Göztepe maçında oyunun sıkıştığı bölümde Mertens'in neredeyse tüm savunmayı oyundan düşüren pasına Yunus'un dar açıdan net vuruşuyla 3 puan kazanan sarı-kırmızılılar, dün akşam Barış Alper'in sahneye çıkmasıyla sonuca gitti. Osimhen'in üst düzey mücadelesi de soğuk havada akıldan kalan performanslardan oldu.

ICARDI'SİZ DÖNEMDE OSIMHEN FARKI

Ligde fizik gücünü en iyi kullanan futbolcularından Barış Alper, Başakşehir'in sağ kanadını maç boyunca rahatsız etti. Vücut çalımları ve savunma arkası koşularıyla takımı adına yıpratıcı güç, rakip için ise büyük tehdit oluşturdu. Sol ayağıyla 2 bacak arası golü Galatasaray'ın vasatı aşamadığı akşam galibiyeti getirdi. Kalecinin ilk goldeki zamanlama hatasını 2'nci golde kapattığı köşeden zayıf şutu çıkaramamasını da belirtmek gerek. Kazanan ekip adına 2'nci en büyük pay Osimhen'di. Nijeryalı santrfor, tabelaya ismini yazdıramadı ama ilk golde asisti yaptı, skor 2-1'e geldiğinde de vazgeçmeyip 2 futbolcu arasında topu takım arkadaşına kazandırdı.

Icardi'nin sakatlığı nedeniyle sezonu kapattığı dönemde; ilk 11'de Batshuayi ile oynamak zorunda kalacak takım ile Osimhen transferiyle bambaşka bir görüntüye kavuşan takım, Galatasaray'ın şu an bulunduğu noktada belirgin farklardan birini oluşturdu.

PSİKOLOJİK BASKI

En yakın takipçisi Fenerbahçe'den önce sahaya çıkıp, hata yapmayan Okan Buruk liderliğindeki Galatasaray, fikstür sayesinde psikolojik olarak ezeli rakibine bir kez daha baskı oluşturdu. Rakibinin kayıp yaşamasını beklerken aynı zamanda kendisi de kazanarak devam etmek zorun olan Jose Mourinho yönetimindeki Fenerbahçe, maç fazlasıyla oluşan 11 puan fark gerçeğiyle Konya deplasmanına çıkacak.

Henüz ocak ayında 2 takıma düşen zirve yarışında asıl mücadele ligin ikinci devresinde olacak. Ara transferi iyi değerlendirip, eksiklerini hızla gideren ve kadro derinliğini artırabilen ekip, bu mücadelede önemli avantaj sağlamış olacak.