Duvar Arkası: Topbaş neden 'insan affedemez' dedi?
Topbaş'ın 'affedemediği' olay neydi? Erken seçime gidişe işaret eden adımlar neler? Erdoğan'ın 'insan üstü' temposu... AK Parti eleştirilenler arasında Gül ve Davutoğlu da var! Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili neyi sorguluyor? Hepsi Duvar Arkası'nda...
Erdoğan, Topbaş'ın telefonuna çıkmamış...
Siyasi kulislerde zaten aylardır, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gayriresmi kayyım ile yönetildiği” fısıltısı dolaşıyordu. Sonunda Topbaş’ı istifaya götüren veto krizi bu iddiayı doğruladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan istifa eden Kadir Topbaş’ın açıklamasından en çok akılda kalan cümle ise, “İnsanlar çok şeyi affeder, adam yerine konulmamayı affetmez” oldu. Siyasi kulislerde bu sözlere neden olan olayın istifa edeceği iddiaları sosyal medyada paylaşılırken Topbaş’ın Erdoğan’ı aramasına rağmen Cumhurbaşkanı'nın telefonuna çıkmaması olduğu belirtilerek, “Topbaş bu nedenle adam yerine konulmamayı affetmeyeceğini söyledi” deniliyor.
Erken seçim işaretleri!
16 Nisan referandumunun ardından başlayan erken seçim tartışmaları bitmiyor. Hükümet kanadından ağız birliği edilmişcesine “gündemimizde erken seçim yok” açıklamaları gelirken diğer yandan sadece son 10 günde atılan adımlar için, “Bunlar erken seçim hazırlığı değilse ne?” değerlendirmesi yapılıyor. 1.2 milyon öğrenciyi direkt ilgilendiren TEOG sınavının kaldırılması, 2.5 milyon adayın katıldığı üniversite sınavının değiştirileceği açıklamaları, 2 milyon işçiyi ilgilendiren ve 2 yıldır “çalışıyoruz” denilen “taşeron işçilere kadro” için tarih verilmesi, 500 binin üzerindeki fındık üreticisinin isyanı üzerine tüm fındıkların TMO tarafından alınması kararı... Aileleriyle birlikte milyonlarca seçmeni etkileyecek adımlar bunlar. Ayrıca FETÖ davalarının yıl sonuna kadar ağır cezalarla bitirilmek istenmesi ve OHAL İnceleme Komisyonu’ndan çıkacak bazı düzeltmeler de seçim meydanlarında “suçluları cezalandırıyor, mağduriyetleri gideriliyor” söylemine hazırlık olarak değerlendiriliyor. Kürdistan referandumuna verilen sert tepkinin “milliyetçilik propagandasına” malzeme sağlayacağı, MHP ittifakını güçlendireceği yorumları da yapılırken geriye 2018 için tarih konuşmak kalıyor. Erken seçim için 15 Temmuz 2018 daha önce dillendirilmişti ama kulislerde konuşulan asıl tarih 2018 sonbaharı...
Erdoğan'ın sırrı ne?
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak için 17 Eylül’de ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 günlük yoğun programının ardından 22 Eylül günü saat 14.05’te Türkiye’ye döndü. 10 saatlik uçuştan dönen Erdoğan’ı Ankara’da 2 kritik toplantı bekliyordu. 15.00’teki toplantı 2 saat gecikmeyle başladı ama yine de yapıldı. 3 saat süren MGK’dan sonra Erdoğan bu kez 2 saat süren Bakanlar Kurulu’na katıldı. Kıtalararası büyük saat farkları içeren uçuşların “jet-lag” olarak nitelendirilen sendroma neden olabileceği bilinir. Sağlıkçılar vücudun bioritmini bozan, fiziksel yorgunluk hissi veren, algıda sorunlara neden olan bu uçuşlar sonrası yaşanan etkinin 3-4 günde geçtiğini söyler. Ancak Erdoğan bırakın 3-4 günü 3-4 saat dinlenmeden üstelik saatlerce süren toplantılara katılabiliyor! Cumhurbaşkanının bu tempoyla sağlığını nasıl koruduğu merak konusu.
'Endişeli' AK Partililer Gül ve Davutoğlu'nu da eleştiriyor!
Ankara’da AK Partili pek çok önemli isim, uzun süredir boy göstermedikleri mekânlarda görülüyor. Karşılarında kimi zaman iş çevrelerinin temsilcileri oluyor kimi zamansa “aklına güvenilen” eski siyasetçiler. Bu turların amacı, “kamuoyunun nabzını tutmak” gibi görünse de esas dert, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın partisinde rahatsızlığa neden olan ancak kimsenin eleştirmeye cesaret edemediği bazı adımlarının sonuçlarını hesaplamaya çalışmak. Bu kişiler konuşmalarında yıllardır birlikte yürüdükleri Erdoğan’ı alenen hedef almıyorlar ama çocuklarını ve danışmanlarını kıyasıya eleştiriyor, “AK Parti’nin davası unutuldu” diyorlar. Eleştiriler öyle sert ki, sanki saf değiştirmenin alt yapısı hazırlanıyor! Bu sohbetlerde elbette Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu senaryoları da gündeme geliyor. Ancak, gidişattan rahatsız AK Partililer arasında, “Erdoğan’ın güvensizliği Gül dönemiyle başladı, Davutoğlu döneminde doruğa çıktı. Artık kimseye güvenmiyor. Bu duruma gelinmesinde onların da payı var” diyenlerin sayısı da hiç az değil...