Uykusuz geceler obezite ve depresyona davetiye çıkarıyor
Vücudun biyolojik saatine ters bir uyku düzeni, hem fiziksel hem de ruhsal hastalıklara yol açıyor.
DUVAR - Vücudun biyolojik saatine ters bir uyku düzeni, hem fiziksel hem de ruhsal hastalıklara yol açıyor. ABD merkezli bilim dergisi Popular Science’ta yayımlanan ve Leslie Kaufman tarafından kaleme alınan,“Hayatınız Sizi Öldürüyor Olabilir mi?” başlıklı makaleye göre, düzenli bir şekilde gece uyanık kalmak obeziteye davetiye çıkarıyor ve akıl sağlığımızı tehdit ediyor.
İnsan bedeninin evrimine ters düşen şekilde, biyolojik saati dikkate almaksızın uyanık kalmak, depresyon gibi zihinsel hastalıklara yol açıyor. Araştırmacılar, normal zamanda uyumayı engelleyen hastalıklara yakalanan kişilerin yüzde 70’inde, ciddi depresyon veya anksiyete gibi rahatsızlıkların olduğunu söylüyor. Dahası, bipolar bozukluktan yakınanların neredeyse üçte ikisinde anormal uyku döngüsü görülüyor.
Fazla mesai yapan ya da gece vardiyasında çalışan kişiler daha çok yemek yiyor. Gece uyanık kalmakla obezite arasında ilişkiyi anlamak üzere yapılan deneyler, buna paralel bulgular sunuyor. Araştırmalar gösteriyor ki ne kadar geç saate kalırsak yağlı veya alkollü bir şeyler tüketme olasılığımız o kadar artıyor. Beyin, tüm gece çalışacağını düşünüyor ve gereğinden fazla yememizi sağlıyor. Yani, doğru dürüst uyumamak, sadece ABD’de yetişkinlerin yüzde 35,7’sini etkileyen, giderek büyüyen obezite salgınının sorumlularından olabilir.
Vücudun biyolojik saatinin en düşük noktası, birçoğumuz için gece 02.00 ile 5.00 arasına denk geliyor ve bedenlerimiz bu aralıkta kendini tümüyle kapatmaya çalışıyor. Geceleri, geç saate kadar çalışanlar, uyuyup kalmamak için bu sınırla nasıl mücadele ettiğini anlatıyor. “Duvara çarpmak gibi” diyor Herring. “Üşüyor, bitkinleşiyorsunuz. Düşünmeniz yavaşlıyor; sarhoş gibi oluyorsunuz.”