Erdoğan 'Siz gelin', İnce 'Ben size geliyorum' diyormuş!
İnsan davranışı ve beden dili uzmanı Mark Bowden, 24 Haziran seçimleri öncesi siyasi liderlerin beden dilini yorumladı. Gazete Habertürk'ten Nalan Koçak'ın haberine göre, arka arkaya iki kez dünyanın en iyi vücut dili uzmanı seçilen Bowden, siyasetçilerin konuşmalarının içeriği ve söylemlerini değil sadece beden dillerini yorumladı. Beden dillerinin sakin ve iddialı olması gerektiğini söyleyen Bowden, seyircinin siyasetçiyi dostane ve dürüst görmesi çok önemli olduğunu vurguluyor.İşte Bowden'a göre siyasilerin beden dili yorumları...
DUVAR - 'İnsan davranışı ve beden dili' uzmanı Mark Bowden, 24 Haziran seçimleri öncesi siyasi liderlerin beden dilini yorumladı. Gazete Habertürk'ten Nalan Koçak'ın haberine göre, arka arkaya iki kez dünyanın en iyi vücut dili uzmanı seçilen Bowden, siyasetçilerin konuşmalarının içeriği ve söylemlerini değil sadece beden dillerini yorumladı. Beden dillerinin sakin ve iddialı olması gerektiğini söyleyen Bowden, seyircinin siyasetçiyi dostane ve dürüst görmesi çok önemli olduğunu vurguluyor.İşte Bowden'a göre siyasilerin beden dili yorumları...
Muharrem İnce
"Söylediği şeyleri insanların zihninde canlandırıyor. Beyin bunu çok sever. Bu nedenle halka mesajını aktarması çok kolay. Ayrıca sahneden halka doğru sık sık eğiliyor. Mesela Erdoğan daha çok dik duruyor, “Ben buradayım, siz gelin” diyor. İnce’yse “Ben size geliyorum” mesajı veriyor. Vücut dili üzerine fazla çalışılmamış, mimik ve jestleri doğal."
Meral Akşener
"Akşener’in bu davranışı hayli olumlu. Fakat tülbentleri elinde çok uzun süre tuttuğu için avuç içlerini, açık el jestini göremiyoruz. Onunla çalışsaydım mitingde bir süre sonra tülbentleri elinden alırdım. Ellerini sık sık yumruk haline getiriyor, sanki bir şeyleri bir arada tutmaya çalışıyormuş gibi. Hani evde herkesin, her işiyle uğraşan anneler olur ya, onlar gibi. Bir anne figürü... Bu yanı kendi kitlesinde işe yarayabilir ama geniş kitleleri nasıl etkiler bilemiyorum."
Recep Tayyip Erdoğan
"Genellikle parmağıyla dışarıyı işaret ediyor. Bu da düşmanlarını, başlarını, karşı çıkılmasını istediği grupları sembolize ediyor. “Onlar yanlış düşünüyor, onları hedef almalıyız” diyor. İşaret hareketini seyirciye yapmamak önemli çünkü seçmenler bundan hiç hoşlanmaz. Erdoğan’ı izlediğimde “çok kontrollü, hiçbir şeyi şansa bırakmıyor” izlenimi uyandırdı. Sanırım ekibi vücut dili konusunda hayli çalışmış."