Japonya Aynuları tanıdı
Japonya'da hükümetin uzun zamandır devam eden Aynuları tanımama ısrarı sona erdi. Ancak Aynular getirilen yeni kanunun yeterli olmadığını belirtiyor.
DUVAR - Japon ırkının baskın olduğu 125 milyon nüfusa sahip Japonya'da hükümet uzun zamandır Aynuları tanımamakta ısrar ediyordu. Yeni kabul edilen bir kanun, merkezi ve yerel yönetimleri Aynu kültürünü korumak ve halkını turizm yoluyla sosyo-ekonomik yönden geliştirecek adımlar atmakla yükümlü kılıyor.
Ancak Aynular bu adımların, tarih boyunca maruz kaldıkları ayrımcılığı gidermede yeterli olmadığını düşünüyorlar ve Japonya'nın 2007 yılında yayınlanan Birleşmiş Milletler Etnik Halklar Bildirgesi'ne uymasını istiyorlar. Yüzyıllardır Japonya'nın en kuzeydeki Hokkaido Adası, Pasifik Okyanusu'nda Rusya'nın en büyük adası olan Sahalin ve tartışmalı Kuril Adaları civarında yaşayan Aynular, tıpkı Avustralya'daki Aborijinler gibi bu adalara özgü etnik bir ırk. "Aynu" kelimesi kendi dillerinde "insan" demek.
1868-1912 yılları arasında Japonya'nın batılılaşmaya çalıştığı Meiji Devri sırasında Japonlar Hokkaido'yu kendilerine bağlayıp Aynular'ı Japon vatandaşı yaptı ama aynı zamanda topraklarını ellerinden aldı ve Aynu dilini yasakladı. Yıllar süren asimilasyon politikaları çerçevesinde binlerce Aynu'nun ismi Japonca'ya değiştirildi. Aynular sadece etnik kimliklerini kaybetmekle kalmadılar, geleneksel kültürlerine özgü yaşam biçimleri olan avcılık ve balıkçılık yerine çiftçilik yapmaya zorlandılar. Kenji Matsuda 70'li yaşlarını süren bir Aynu. Hokkaido'daki Aynu bölgesinin içinde yer alan Akan Gölü civarında bir ramen (erişte çorbası) dükkanı işletiyor. Ninesinin, kendi selameti için kendini Aynu kimliğini reddetmeye zorladığı zamanları acıyla anlattığı anıları hâlâ taze.
Evde Matsuda'nın büyükleri özellikle genç yaştaki Aynular'a Japon toplumuna karışmalarını salık veriyormuş. Ancak yüz hatları bakımından Japonlar'dan bir hayli değişik olan Aynular okulda ve işte hemen dikkat çektikleri için bu kadar bariz farklılığı bastırmaları mümkün olmuyor ve ayrımcılığa uğruyorlar. Hatta 1930'larda Hokkaido Üniversitesi'ndeki Japon araştırmacılar daha da ileri gidiyorlar. Aynu etnik kökenlerini araştırma bahanesiyle onlar tarafından kutsal sayılan mezarları açıp onlarca Aynu atasının kalıntılarını ve özel eşyalarını izinsiz bir şekilde tıp fakültesinin laboratuvarlarına taşıyorlar.