Ruhsat verilen mermer ocağında antik yerleşim çıktı
Antalya’nın Akseki ilçesinde mermer ocağı ruhsatı verilen bölgenin 2 bin yıl önce günümüzden çok daha fazla insan nüfusu ile yoğun yerleşimleri barındırdığı ortaya çıktı…
DUVAR - Antalya’nın Akseki ilçesinde mermer ocağı ruhsatı verilen yaklaşık 140 hektarlık arazide mermer çıkarmak isteyen özel bir firma için geçtiğimiz yıl ÇED süreci başlatıldı. İlçeye bağlı Güzelsu, Pınarbaşı, Çaltılıçukur, Çukurköy ve Taşlıca köylerinde TEKNOMER adlı özel bir madencilik firmasınca başlatılan girişime, yöre halkı karşı çıkarak başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlara itirazlarını ilettiler.
Köylülerin 15 aydır süren çabaları, bölgenin 2 bin yıllık tarihi yerleşimlerini de ortaya çıkardı. Mermer ocağı açılmak istenen bölgede yapılan incelemede 30’a yakın tarihi kalıntıya rastlanırken bu bölgenin günümüzden 2 bin yıl önce daha yoğun bir yerleşim ve insan nüfusuna ev sahipliği yaptığı ortaya çıktı. Yöre halkının girişimiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı arkeologlardan oluşan uzman bir ekip tarafından mermer ocağı açılmak istenen bölgede üç ayrı arazi incelemesi yapıldı. Köylülerin verdiği bilgiye göre, bakanlık yetkililerinin yaptığı son arazi incelemesi sırasında daha önce aynı bölgede tescil edilen 17 arkeolojik kültür varlığının yanısıra 20 yeni tarihi kalıntı daha gösterildi.
Uzmanların konuyla ilgili hazırladıkları raporu Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne ilettikleri öğrenildi. Dağlık ve kayalık arazideki incelemeye katılan köylülerin verdiği bilgiye göre mermer ocağı açılmak istenen bölgede bulunan diğer tarihi kalıntılar şöyle sıralanıyor: Antik bir yol kalıntısının yanı sıra aynı mimari ile yapılmış genel hatları belli 5 kilisenin yanı sıra kilise olduğu düşünülen iki ayrı yapı. Hıristiyanlık öncesi döneme ait olduğu düşünülen 2 ayrı tapınak ve çeşitli yerleşkeler. Vadi içinde yöre halkının fotoğrafladığı veya işaret ettiği ancak henüz gidilip tespiti yapılmayan başka tarihi kalıntıların da olduğu belirtiliyor.
Murtiçi Sivri Asar’dan Pınarbaşı Mahallesi’nin doğu sınırına kadar uzanan vadinin tümünde yoğun bir antik yerleşimin olduğu belirtilirken, bu yerleşkelerin yollar ve inanç yapıları ile birbirine bağlantısının bulunduğu düşünülüyor. Yöre halkı bütün bunlar göz önüne alındığında bölgedeki tarihi kalıntıların birbirinden bağımsız olarak tescil edilmesi yerine tarihi yerleşkelerin bir bütün olarak koruma altına alınmasının daha doğru olacağını savunuyor. Bölgede defineci tahribatına karşı da önlemler alındı