Gazelhan Kazancı Bedih mezarı başında anıldı

Şanlıurfa'da 19 yıl önce karbonmonoksit gazından zehirlenerek yaşamını yitiren gazelhan Kazancı Bedih için ölüm yıl dönümünde mezarı başında anma programı düzenlendi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Sıra gecesi geleneğinin tanınan isimlerinden Kazancı Bedih, ölüm yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Gazelhanın, bediüzzaman Aile Mezarlığı'ndaki kabri başında gerçekleştirilen anma programına sevenleri ve oğlu katıldı.

Kazancı Bedih'in oğlu Naci Yoluk her yıl babasının mezarı başında anma etkinliği düzenlendiğini belirterek, katılımcılara teşekkür etti.

Kazancı Bedih ve eşi Fatma Yoluk, 19 Ocak 2004'de Balıklıgöl yakınlarındaki evlerinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetmişti.

Kazancı Bedih'in oğlu Naci Yoluk

KAZANCI BEDİH KİMDİR?

Kazancı Bedih adıyla bilinen Bedih Yoluk, 1929 yılında Urfa'nın Hekimdede mahallesinde dünyaya geldi. Babası çulhacı Halil, dokumacılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan bir zanâatkârdı. 4-5 yaşından itibaren babasının yanında çulhacılık öğrenmeye başladı. Çulhacılık geleceği olmayan bir meslek olduğu için babası tarafından bakırcı Hasan Diyar'ın yanına çırak verildi. 14 yaşında, Adile Hanım'la evlendi, Adile Hanım 1989 yılında hayatını kaybetti.

İlk gençlik yıllarında babasıyla birlikte sıra gecelerine katılmaya başladı. Müziğe ilgisi de o dönemlerde oluştu. 17 yaşındayken babasıyla gittiği bir sıra gecesinde Attar Necim'in oğlu Şıh Müslüm'ün çaldığı cümbüşü dinleyince hayran kaldı ve babasından kendisine bir cümbüş almasını isterdi. Cümbüş çalmayı da Şıh Müslüm'den öğrenir. Yirmili yaşlara gelmeden Damburacı Derviş, Hacı Nuri Hafız, Hafız Ahmet Uzungöl, Çulha Hafız, Hafız Şükrü Çadırcı gibi isimlerin müzik meclislerine katılmaya başladı. 1949 yılında askere gidinceye kadar, gündüzleri bakırcılık, geceleri ise müzik yaparak yaşamını sürdürdü. Bando birliğinde yaptığı askerliğini tamamlayıp döndüğünde de aynı şekilde devam etti.

 1960'ların başında belediyede işe girdi, 1967 yılında işi bırakıp, tekrar bakırcılık yapmaya başladı. Daha sonra İstanbul'a taşınarak Laleli'deki Cesur Otobüs Terminali'nde çığırtkanlık yaptı ancak iki yılın ardından Urfa'ya dönerek belediyedeki işine tekrar başladı. Belediyedeki işine 1986 yılında emekli oluncaya kadar devam etti.

İlk kez 1985'te çekilen Züğürt Ağa filminde boy gösterdi. Yavuz Turgul'un 1996 yılında gişe rekorları kıran Eşkıya filminde söylediği 'Nice bu hasret-i dildar ile giryan olayım yanayım' gazeliyle geniş kitleler tarafından tanınmaya başladı. Asıl tanınması ise 1993 yılında çıktığı İbo Show'la oldu. Ömrünün son yıllarında, Savaş Ay'ın ısrarını kıramayarak programına çıktı. Programda “Hafızamda binlerce parçalık arşivim var. Bunları birileri derlese, kayıt altına alsa hep Hülya Avşar’a İbo Show’a çıkıyoruz, böyle mi olmalıydı?” dedi.

2003 yılında “Kazancılık mesleğini özledim. Gençlerin de önünün açılması gerektiğini inanıyorum. 70 yaşından sonra yakaladığım şöhret benim için önemli değil” diyerek müziği bıraktı ve cümbüşünü oğlu Naci Yoluk'a devretti. Hal pazarı civarında bir dükkân açarak bakır demlik ve cezve gibi küçük ev aletlerini tamir etmeye başladı.

19 Ocak 2004'de ise eşi Fatma Yoluk ile birlikte Balıklıgöl yakınlarındaki evinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti. (KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)