Gazeteci Birkan Bulut'un basın kartı davasında yürütmeyi durdurma kararı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın, Evrensel Gazetesi Ankara Temsilcisi Birkan Bulut’un basın kartı başvurusunu işleme almama işleminin yürütmesi durduruldu.
DUVAR - Ankara 14. İdare Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın, Evrensel Gazetesi Ankara Temsilcisi Birkan Bulut’un basın kartı başvurusunu işleme almama işleminin yürütmesini durdurdu. Birkan Bulut, 26 yıl önce öldürülen Metin Göktepe’nin basın kartı olmadığı için gözaltına alındığını anımsatarak, “O zamandan bu zamana kadar basın kartı olmaması gerekçesiyle birçok gazetecinin mesleğini sürdürmesi engelleniyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Birkan Bulut’un 2017 yılında yaptığı basın kartı başvurusunu aradan geçen dört yıla rağmen sonuçlandırmadı ve Bulut’a, “Başvurunuz Başkanlığımızda değerlendirme aşamasında olup değerlendirme sonucunda tarafınıza bilgilendirme yapılacaktır" yanıt verdi. Bulut, başvurusunun bir an önce sonuçlandırılarak basın kartının verilmesi amacıyla İletişim Başkanlığı aleyhine dava açtı.
'DİLEKÇENİN AMACI MAHKEMEYİ ALDATMAK'
Ankara 14. İdare Mahkemesi’nde açılan davada savunma yapan İletişim Başkanlığı, başvurunun neden yıllardır bekletildiğine ilişkin kendisine sunulan dilekçenin mahkemeyi aldatma amacıyla yazıldığını öne sürdü ve davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesini talep etti.
Basın Kartı Yönetmeliği’nde "İlk defa basın kartı talebinde bulunanların bekleme süresi, basın kartı başvurusunu elektronik ortamda usulüne uygun olarak tamamladıkları tarihten itibaren başlar" denilmesine rağmen İletişim Başkanlığı, bekleme süresinin kendileri tarafından yapılacak değerlendirmeden sonra başlayacağını savundu.
İletişim Başkanlığı, özellikle Ankara’da gazetecilerin önüne basın kartı engeli çıkarılmasına ve bazı özlük haklarının bu nedenle kullanılamamasına rağmen, basın kartı olmadan da gazetecilik yapılabildiğini savundu. Kurumun mahkemeye verdiği yanıtta, "Davacı tarafın halihazırda gazetecilik mesleğini icraya devam etmesi, davacının basın özgürlüğüne herhangi bir müdahalede bulunulmadığının kanıtıdır. Davacı taraf, basın özgürlüğünden yararlanmaya devam etmektedir" denildi.
Ankara 14. İdare Mahkemesi, dava konusu işlemin icrasının devamı halinde, gazeteci olarak çalışan davacının basın kartının sağladığı imkanlardan faydalanamayacak olması nedeniyle telafisi güç zararların meydana gelebileceği sonucuna vardı. Mahkeme, basın kartı başvurusunu işleme almama işleminin, yürütmesini durdurdu.
'KEYFİ BİR TUTUM'
Bulut yaptığı açıklamada, mahkeme kararını şöyle değerlendirdi:
“Asli işi basın kartı vermek olan kurum, basın kartı olmadan da gazetecilik yapılabileceğini; basın kartı başvurularından sonraki bekleme süresinin değerlendirmeden sonra güvenlik soruşturması vari bir değerlendirmeden sonra başlayacağını savundu. Ancak böyle bir şey yok. Gazeteciler, basın kartı başvurusu yaptıktan sonra öğrenim durumuna göre belli bir süre bekleyip, haberlerini sisteme yükleyip komisyona gidiyorlar ve basın kartlarını alıyorlar. Ancak ne yazık ki İletişim Başkanlığı, bazı gazetecilere böyle keyfi bir tutumda bulunuyor. Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin bu keyfi tutuma yönelik kararı oldukça iyi. Danıştay’ın da benzer kararları bulunuyor.
METİN GÖKTEPE’Yİ ANIMSATTI
Biliyorsunuz Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe, bundan 26 yıl önce 8 Ocak tarihinde basın kartı olmadığı gerekçesiyle gözaltına alınmış ve gözaltında darp edilerek öldürülmüştü. O zamandan bu zamana kadar basın kartı olmaması gerekçesiyle birçok gazetecinin mesleğini sürdürmesi engelleniyor. Gazeteciler gözaltına alınıyor, darp ediliyor, birçok haber sahasına alınmıyor. Bu kararın basın kartı mağdurları açısından emsal olmasını diliyorum.” (HABER MERKEZİ)