Gazze'de 200 bin Filistinli yiyecek, içecek ve ilaçtan yoksun yaşıyor
Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Cibaliya Mülteci Kampı'nda 200 bin Filistinlinin 12 gündür yiyecek, içecek ve ilaçtan yoksun yaşadığına işaret edildi.
DUVAR - Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda 200 bin Filistinlinin 12 gündür yiyecek, içecek ve ilaçtan yoksun yaşadığı belirtildi. Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki duruma ilişkin bilgi verildi.
AA'nın aktardığına göre İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki binaları ve altyapıyı bombalayarak havaya uçurduğu kaydedilen açıklamada, Cibaliya Mülteci Kampı'nda 200 bin Filistinlinin 12 gündür yiyecek, içecek ve ilaçtan yoksun yaşadığına işaret edildi. Açıklamada, İsrail ordusunca öldürülen onlarca Filistinlinin cenazesinin, ordunun sürdürdüğü kara harekatı ve hareket eden her türlü nesneyi hedef alması nedeniyle hala enkaz altından çıkarılmayı ve yollardan kaldırılmayı beklediği kaydedildi.
Müdürlüğün açıklamasında, "Cibaliya yok ediliyor ve sistematik ölüme maruz kalıyor" ifadesine yer verildi.
'İSRAİL SALDIRILARINI DEHŞET İÇİNDE İZLEDİM'
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen Orta Doğu konulu oturumda konuşan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, İsrail'in Gazze'deki Filistinli mültecilerin çadırlarını bombaladığı görüntüler için "tarif edecek kelime bulamadığını" söyledi.
Greenfield, El-Aksa Hastanesi avlusundaki Filistinli mültecilerin İsrail tarafından bombalanmasıyla ilgili medyaya yansıyan görüntüleri ve Gazze'deki genel insani durumu değerlendirdi. ABD'li diplomat, söz konusu saldırıya ilişkin, "İsrail hava saldırısının ardından yerinden edilmiş sivillerin diri diri yandığı görüntülerin ekranıma düşmesini dehşet içinde izledim" dedi.
"Gördüğümüz şeyi tarif edecek kelime yok, hiçbir kelime yok" ifadesini kullanan Greenfield, "Hamas'ın El-Aksa Hastanesi çevresinde faaliyet göstermesi durumunda bile" İsrail'in sivil kayıpları önlemekten "sorumlu" olduğunu dile getirdi. Greenfield, "İsrail hükümetine, Gazze'deki tahammül edilemez ve felaket boyutundaki insani krizle başa çıkmak için daha fazlasını yapması gerektiğini en üst düzeyde, açıkça belirttiğimiz gibi bunu da belirttik" diye konuştu.
'ATEŞKES HAMAS'A BAĞLI'
ABD'nin Daimi Temsilcisi Greenfield, Hamas'ın "masadaki anlaşmayı kabul etmesi" durumunda, İsrail ile aralarında, tüm rehinelerin serbest bırakılacağı bir ateşkesin hemen başlayabileceğini söyledi. Yaklaşan kış şartlarını hatırlatarak İsrail'in Filistinli mültecilerin daha iç kısımlara dönüşüne müsaade etmesi gerektiğini belirten Greenfield, "birkaç hafta içinde ilk kez" yardım kamyonunun Gazze'nin kuzeyine girişine izin verildiğini, ancak bunun "yeterli olmadığını" ifade etti.
Greenfiled, "ABD, Gazze'ye derhal gıda ve malzeme gönderilmesi gerektiğini, aşılama ve insani yardımların dağıtımı için Gazze genelinde insani aralar verilmesi gerektiğini açıkça belirtmeye devam edecek" dedi.
'ABD, İSRAİL'İ SİLAHLARLA DONATMAYA DEVAM EDİYOR'
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının bir yılı geride bıraktığını hatırlatan Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da ABD'nin halen İsrail'e silah yardımını sürdürmesini eleştirdi. Nebenzia, "Washington, uluslararası toplumun görüşünü hiçe sayarak Orta Doğu'daki müttefikini silahlarla doldurmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.
Aynı zamanda ABD'nin İsrail'e siyasi koruma sağladığını belirten Nebenzia, "ABD, Güvenlik Konseyinin Filistin halkına karşı çok sayıda suçtan sorumlu olan İsrail'in acımasız askeri saldırılarını sona erdirme girişimlerini engelliyor" diye konuştu. Vassily Nebenzia, "Kitlesel yerinden etme ve tahliye emirleri sıradan hale geldi ancak şeridin farklı bölgelerinde kaçacak hiçbir yer kalmadı. Okullar, hastaneler ve mülteci kampları bombalanıyor" dedi.
Nebenzia, ABD'nin böyle bir dönemde BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNWRA) yardım etmeyi kesmesinin de doğru olmadığını ifade etti. Rus Daimi Temsilci, bölgede kan dökülmesini durdurmak için Filistinlilerin 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan kendi devletlerine sahip olma hakkının yasal olarak uygulanmasının garantiye alınması gerektiğini kaydetti.
(ANADOLU AJANSI)