Gazze'deki katliam İzmir'de protesto edildi

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, İsrail'in Gazze'ye ve Filistinlilere yönelik saldırılarını protesto ederek, “Barış halkların dayanışmasıyla gelecektir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - İzmir Barosu'nun çağrısıyla bir araya gelen Emek ve Demokrasi Güçleri, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını protesto etmek için yürüyüş düzenledi. Alsancak'ta bulunan İzmir Barosu binası önünde bir araya gelen çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, yürüyüş öncesi nöbet eylemi gerçekleştirdi. Ardından Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne doğru yürüyüşe geçen grup, "Filistin halkının yanındayız" ve "Nehirden Denize, özgür Filistin" yazılı pankart taşınan yürüyüşte, "Katil İsrail Filistin'den defol", "Denizlerin yolunda Filistin'in yanında" ve "Rojava'dan Gazze'ye yaşasın halkların kardeşliği" sloganları atıldı. Yürüyüşte taşınan Filistin bayrakları dikkat çekti.

‘YÜZ BİNLERCE FİLİSTİNLİ ÖLÜME MAHKUM EDİLDİ’

Yürüyüşün ardında açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, yaşanan süreci anlatarak, "İki milyon kişinin yaşadığı ve her türlü şiddetin yaşandığı, Filistin’in kalan toprakları ve komşularıyla bağı kesilmiş, geçişler engellenmiş devasa bir hapishane haline getirilen Gazze'de, halkın tüm yaşam alanları topluca hedefe konularak elektrik, su kesintileriyle, gıda ambargosuyla, çocuklar dahil yüz binlerce Filistinli ölüme mahkum edildi. Filistinli yaralıların tedavi edilmeyeceği açıklandı. Gazze'den çıkmak isteyenler Refah Sınır Kapısı'nda bombalandı. Filistin Barosu binası, altyapı tesisleri, sağlık kuruluşları bombalarla yok edildi. Daha dün, yapılan bombalı saldırının hedef alındığı hastanede 500’e yakın kişinin öldürüldüğü, bir o kadar kişinin de yaralandığı ortadadır. Bugün, İsrail’in kara harekatına başladığına ilişkin haberleri alıyoruz” diye konuştu.

‘BARIŞ HALKLARIN DAYANIŞMASI İLE GELECEKTİR’

Başlatıcısı ve uygulayıcısı kim olursa olsun, çatışma bölgelerinde sivil halka yönelik saldırıların hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini vurgulayan Yılmaz, "Filistin'de yaşanan güncel çatışma sürecinin barışçıl çözümü için İsrail saldırılarına derhal son vermeli, taraflar ateşkes ilan etmelidir. Emperyalist işgal ve sömürge düzeninin faili olan devletler, egemenlik ve paylaşım hesapları içinde, Ortadoğu'yu bir bölgesel savaşın eşiğine getirecek silah yığınağına son vermeli, İsrail saldırganlığını destekleyen çifte standartlı tutumdan vazgeçmeli, İsrail'in BM kararlarına uyması ve müzakerelerin başlaması için çaba göstermelidir. İsrail devletinin kural ve uluslararası hukuk tanımazlığı, hastane katliamı ile bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Yeter. Kan ve gözyaşı üzerine kuracağınız sözde zafer, gerçekte büyük bir trajedi ve büyük insanlığın yenilgisi olacaktır. Filistin ve İsrail halklarının barış içinde bir arada yaşama umudunu ayakta tutan olgu, her iki halkın içinde, küçük de olsa filizlenen ve barışı önceleyen kesimlerin savaşa ve çatışmaya karşı aldıkları tutumdur. Barış, halkların dayanışmasıyla gelecektir” ifadelerini kullandı.

'ULUSLARARASI KURUMLARA DÜZENLEMELERİ HATIRLATIYORUZ’

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına açıklama yapan avukat Erdoğan Aydoğdu, "Bugün binbir bilgi kirliliği ve manipülasyonla İsrail’in Gazze’de arka arkaya işlediği insanlık suçları meşrulaştırılmaya çalışılırken, bir kez daha hatırlatıyoruz: Uluslararası hukuk, Filistin halkının kendi evlerine ve mülklerine dönme hakkını korumaktadır. BM Genel Kurulu 1974 tarih ve 3236 sayılı Kararı, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını, milli bağımsızlığı ve egemenliğini, ayrıca Filistinlilerin evlerine ve mülklerine dönme hakkını tanımakta ve teyit etmektedir. Yine uluslararası hukuk, sömürgecilik ve yabancı hakimiyet ve tahakküm altındaki halklar için öz savunma hakkını korumaktadır. Bu hali ile bugün Filistin halkını kınama yarışına girişmiş olan uluslararası kurumlara kendi karar ve düzenlemelerini hatırlatmayı da bir borç biliyoruz” diye konuştu. Akdoğdu, Rojava’ya yönelik saldırılara da dikkat çekti.