Genç kadın girişimcilerden etik mobilya markası: Edizione Living ile söyleşi
Yeni mobilya markası Edizione Living’in Çiftehavuzlar’da yer alan mütevazı mağazası size markanın koleksiyonu hakkında karşılaşmak istediğiniz tüm bilgiyi ve ruhu veren, aydınlık, sade bir nokta. Markanın kurucusu iki genç kadına hedeflerini ve çalışma ilkelerini sorduk.
Alışveriş deneyiminin günden güne elektronik ortamlara taşındığı bir çağdayız. Mağazacılığın öldüğüne ilişkin geçtiğimiz on yıl boyunca epey kıyamet koptu. Ancak özellikle küresel salgın sonrası insanların yeniden mağaza deneyimi yaşamak isteği körüklendi; pek çok çevrimiçi alışveriş sitesi insanlarla fiziki temas kurabilecekleri küçük dükkanlar veya daha geniş kapsamlı “deneyim merkezleri” açmaya yöneldi.
Söz konusu eğilimler üründen ürüne değişim gösteriyor; bazen coğrafya bu tercihlerde belirleyici oluyor.
Türkiye’nin en hızlı büyüyen moda alanındaki bir e-ticaret şirketinin kurucusu bana büyümelerinin ardında Anadolu’da olup sevdikleri ayakkabı markasını bulamayanların, veya daha çarpıcı bir örnek olarak, muhafazakar ailelerde yaşayan kadınların iç çamaşırı ve fantazi giyim ürünleri almak için çevrimiçi alışverişe yönelmelerinin etkisi olduğundan söz etmişti.
Bundan 15 yıl önce bir koltuğu veya bir aydınlatma ürününü e-ticaret ortamında satabilir miyiz diye uzun uzun toplantılar yaptığımızı hatırlıyorum; bugün için kuşkusuz geçerliliğini yitirmiş bir tartışma ve pekala olabildiğini açıkça görebildiğimiz bir dönemdeyiz.
Diğer yandan özellikle ev için yapılan alışverişlerde söz konusu mobilya ve aksesuar ise e-ticaret ne kadar gelişirse gelişsin, mağazacılık deneyiminin gözden düşeceğini söylemek çok zor.
Ev döşemek için yapılan alışveriş zamanının insanlar üzerinde -çoğunlukla kadınlar- keyif verici bir yanı var. İnsanlar hiçbir şey almasalar da bu tür mağazalara gidip yeni bir yaşam hayali kurmayı seviyorlar. Ev eşyası ve ev aksesuarları perakendeciliği, dijital platformlarla birlikte büyüyerek ilerlemeye devam ediyor.
Bu yıl içerisinde yapılan bir araştırma Amerika’da tüketicilerin mobilya alışverişinde yüzde 52 oranında ve ev aksesuarı alışverişinde yüzde 55 oranında mağaza deneyimini tercih ettiklerini göstermiş. Yine bu yıl içerisinde yapılan daha detaylı bir araştırmada ise bu oranlar mobilya için yüzde 67 olarak belirlenmiş ve ankete katılanlar, oturarak, uzanarak, alacakları mobilyayı deneyebilmenin, malzemelere dokunarak ürünün kalitesi hakkında bilgi sahibi olabilmenin önemine dikkat çekmişler. Kimileri pazarlık oranlarının daha yüksek olması, daha iyi hizmet almaları ve sorunsuz bir alışveriş istekleri adına mağazadan alışveriş yapmayı tercih ettiklerini belirtmişler.
Dünyanın pek çok yerinde mobilya mağazacılığı gelen misafirlerine sundukları süprizler ile bu deneyimi arttırmanın peşine gidiyorlar. Geleneksel koku ve müzik/radyo deneyiminin yanında çocuklar ve bekleyen eşlikçiler için ayrılmış özel alanlar çok uzun yıllardır rastlanılan perakende deneyimi yöntemleri. Bunların pek çoğu ayarsız uygulandığında deneyimi tersine çevirici de olabiliyor. Çok yüksek sesli veya sevilmeyen bir müzik kimileri üzerinde ters etki yapabilirken, bazen de kullanılan mağaza esanslarına alerjisi olan kişiler için bu jest iyi bir deneyim olmaktan çıkıp; o mağazayı asla girilmemesi gereken mekanlar listesine ekleyiveriyor.
Belki de arttırılan deneyime değil, sadece alacağımız ürünü sakince inceleyebileceğimiz, satış temsilcileri ile net bir iletişim kurabileceğimiz, doğru bilgileri fazla yorulmadan alabileceğimiz sade ve amacına hizmet eden bir mağazacılığa ihtiyacımız var.
Geçtiğimiz hafta, mobilya alanında tam da böyle bir mağazadan içeri girdim. Ürünlerini çevrimiçi platformlardan tanıdığım yeni mobilya markası Edizione Living’in Çiftehavuzlar’da yer alan mütevazı mağazası size markanın koleksiyonu hakkında karşılaşmak istediğiniz tüm bilgiyi ve ruhu veren, aydınlık, sade bir nokta. Bu markanın kurucusu olan iki genç kadını sizlere daha detaylı tanıtmak ve bu hafta sizlere onlarla yaptığım röportajı sunmak istiyorum.
Markanın kurucuları Gizem Özdemir ve Burcu Burat iç mimarlık eğitimi almış; ikisi de 2013 yılında mezun olmuşlar. Gizem Bilkent Üniversitesi’nde, Burcu ise Başkent Üniversitesi’nde eğitim görmüş. Her ikisi de kariyerlerine 2013 yılında İstanbul’da başlamışlar ve 2015 yılında aynı firmada çalışırken kesişmişler. Mobilya tasarımı, ürün geliştirme ve üretimi alanında faaliyet gösteren bir firmada birlikte çalışırken ürün geliştirme ve üretim süreçlerinin içinde yer almışlar. Sonrasında farklı firmalarda çalışmaların rağmen dostluklarını güçlü bir şekilde sürdürmüşler..
Burcu’nun bu süreçte dünyanın dört bir yanından tasarımcılarla ve İtalya’daki üretim tesisleriyle çalışma fırsatı olmuş. Tüm tasarımların son kullanıcıya ulaşma sürecinde aktif rol almış; Gizem ise kurumsal anlamda yoğun bir mesai içinde çalışırken kurumsal disiplin alanında gelişmiş. Türkiye genelinde perakende sektöründe farklı iç mimari mağaza tasarımları alanında yürüttüğü çalışmalar sayesinde mağazacılık ve müşteri deneyimi alanında tecrübelenmiş.
Bu iki genç kadın 2021 yılında, birikimlerini ve hayallerini kendi markalarında hayata geçirme kararı almışlar ve bir yıl sonra, 2022 yılında Edizione Living markasını resmi olarak kurmuşlar. Kuruluşlarından 3 yıl sonra bugün sevdikleri bir ortamda, onlara ilham veren bir iş alanında, tarzlarına uygun bir kitleye hitap eden bir marka yaratmanın ve bu yolda yeni insanlar tanımanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtiyorlar.
Kullandıkları malzemelere, sade tasarım anlayışlarına ve en önemlisi ürünlerinin kalitesine hayran olduğum bu ikiliye yönelttiğim sorularla ve onların birlikte verdiği cevaplarla devam ediyorum:
Edizione Living'in etik yaşam markası olarak temel felsefesini açıklayabilir misiniz?
Tasarımlarımızda estetikle etik değerleri birleştiriyoruz. Doğal malzemeler, sürdürülebilir üretim süreçleri ve çevre dostu seçenekler ile müşterilerimize hem şıklığı hem de doğaya duyarlı bir yaşam sunmaya özen gösteriyoruz. Koleksiyonlarımızda eşsiz dokulara, yenilikçi kaplamalara yer vererek, hem çevreye saygılı hem de uzun ömürlü ürünler yaratmayı hedefliyoruz. Buna ek olarak ilişki içerisinde olduğumuz tüm partnerlerimizle ticari etiğe uygun bir ilişki kurmaya çalışıyoruz.
Sizi piyasadaki diğer markalardan ayıran özellikleriniz nedir? Özellikle sürdürülebilirlik ve doğru kalite-fiyat oranı konusundaki anlayışınızı açabilir misiniz?
Ürünlerimizin bir kısmı esneklik sunuyor; birçok mobilya tasarımımızı, mimar/içmimar ve perakende müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre özel ölçüler ve çeşitli kılıf seçenekleri sunarak kişiselleştirebiliyoruz. Ürünleri kişiselleştirirken evrensel tasarım prensiplerini, ürün ergonomisini ve kendi tasarım dilimizi koruyoruz.
Koleksiyonumuzdaki çıkarılabilir kılıflı ve modüler kanepeler, sürdürülebilir bir yaşam tarzını desteklemek için tasarlandı. Değiştirilebilir kılıflar, ürünlerin ömrünü uzatarak hem estetik hem de fonksiyonel esneklik sunuyor. Yıllar sonra kanepeyi tamamen değiştirmek yerine yalnızca kılıf değişimi ile ürünün ömrünün uzatılmasını hedefliyoruz. Modüler mobilyalar ise farklı alanlara ve kullanım ihtiyaçlarına kolayca uyum sağlayarak uzun vadeli bir çözüm oluşturuyor. Bu yaklaşım, kaynakları verimli kullanarak sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Kendi tesislerimizde ürettiğimiz mobilyalar, rekabetçi fiyat avantajıyla sunuluyor. Ayrıca kullandığımız malzemeler ve renklerle sıcak, samimi bir atmosfer yaratmaya özen gösteriyoruz.
Tasarımlarınız doğal malzemelerle ve dokularla öne çıkıyor; bu tercihinizin ardında yatan nedir?
Mobilya tasarımlarımızda doğal malzemelerin kullanımına büyük önem veriyoruz; keten ve pamuk kumaşlar, doğal ahşaplar gibi malzemelerle hem estetik hem de çevre dostu bir yaklaşımı benimsiyoruz. Doğal malzemeler, yaşanmışlık hissi ve sıcak bir atmosfer sunarken, sürdürülebilirlik ve sağlıklı yaşam koşullarını destekliyor. Bu malzemeler, doğallık arayışındaki kullanıcılar için zarif ve huzurlu yaşam alanları yaratmamıza olanak tanıyor.
Markanız için yerel zanaatkarlarla işbirliği yapmanın önemi nedir? İşbirliği yaptığınız zanaatkarları nasıl seçiyorsunuz ve hangi kriterleri kullanıyorsunuz?
Koleksiyonumuzu tamamlamak için, kendi üretimimizin yanı sıra çeşitli üretici ve tedarikçilerle iş birliği yapıyoruz. Bu süreçte, özellikle iş hayatında kendini kanıtlamaya çalışan veya başarılı bir yer edinmiş kadın girişimcilerle çalışmaya özen gösteriyoruz. Örneğin, tedarik ettiğimiz hammaddeler arasında ülkemizin farklı bölgelerindeki kadın zanaatkarların özenle dokuduğu kumaşlar yer alıyor. Kadınların iş dünyasında potansiyellerini daha fazla ortaya koymalarına katkı sağlamak, markamızın misyonlarından biridir ve bu değer tasarımlarımıza da yansıyor
Kendinizi tanımlarken wholesale yani toptan satış kelimesini gördüm? Aynı şekilde sanırım bir de Atlanta merkeziniz var? Satış kapsamı, proje kapsamı hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Perakende satışımızın yanı sıra toptan satış alanında, içmimari firmaların projelerindeki ihtiyaçlarına yönelik hizmet sunabilmekte ve aynı zamanda farklı markalar için kendi tasarımları doğrultusunda ve/veya tasarım, ürün geliştirme ve toplu satış hizmeti sağlıyoruz. Şirketimizi ilk olarak Atlanta’da kurduk. Bu pazara yönelik olarak, ev tekstili ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, proje bazlı mobilya ihracatı da yapmaktayız.
Proje bazlı hizmetlerimiz ile beraber, 2025 yılı itibarıyla farklı markalara OEM* hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Uzun vadeli hedeflerimiz arasında ise, ABD pazarında bir showroom açmak var.
Çeşitli temalar altında oluşturulan koleksiyonlarınız var. Bu temaların nasıl geliştirildiğini ve hangi unsurlardan etkilendiğini açıklayabilir misiniz?
Marka ismimizi belirlerken, önüne anlamlı bir değer ekleyebilmeyi amaçladık. Bu değer kimi zaman bir işbirliğini, kimi zamansa çeşitli temaları ifade ediyor. Edizione Living'in olmazsa olmaz zamansız ürünlerinin yanı sıra, özel edisyonları ise dönemine özgü ürünler olarak öne çıkıyor.
Koleksiyon temalarımızı belirlerken dünya trendlerini dikkate alıyoruz, bunları kendi çizgimizle harmanlayarak özgün bir yorum katıyoruz.
Edizione Living'te tasarım sürecinde doğanın rolü nedir?
Şehir yaşamının yoğun temposu ve doğaya duyulan özlemle, tasarımlarımızda çoğunlukla doğadan ilham alıyoruz. Ürünlerimizde kullandığımız doğal ahşap bitişler ve kanepe ile yataklarda tercih ettiğimiz doğal içerikli kumaşlar, koleksiyonumuzun genelinde doğadan esinlenen renk paleti ile tamamlanıyor. Toprak tonları, yeşil ve taş renklerinden oluşan bu palet, aynı zamanda kurumsal kimliğimizin ana renklerini oluşturarak markamızın doğal ve zarif estetiğini yansıtsın istedik.
Edizione Living, üretim süreçlerinde çevresel kaygıları nasıl ele alıyor? Ürünlerinizde kullanılan malzemelerde çevresel hassasiyeti koruduğunuza dair nasıl örnekler verilebilir?
Tasarımlarımızda çevre dostu üretim süreçlerini ve geri dönüştürülebilir malzeme kullanımını önceliklendiriyoruz. Bu yaklaşım, doğal kaynakları verimli kullanarak sürdürülebilirliğe katkıda bulunmayı ve çevresel etkilerimizi en aza indirmeyi hedeflemektedir. Örneğin, ahşap mobilya üretim sürecinde ortaya çıkan fire parçaları yeniden değerlendirerek ahşap mumluk gibi işlevsel ürünlere dönüştürüyor ve atık miktarını azaltıyoruz. Aynı şekilde mumluk olarak kullanılan stoneware ürünlerimizin, mum bittikten sonra da kase olarak kullanılması amacıyla gıdaya uyumlu sırlarla kaplıyoruz. Ayrıca, sünger, kumaş gibi hammaddelerde kullanılan kalıpların malzemeyi en verimli şekilde değerlendirmesine özen gösteriyoruz. Yine üretim sürecinde artan kumaşları ev tekstili ürünlerinde yeniden işlevlendiriyoruz.
Ürünlerinizin özgünlüğü ve kalitesi hakkında müşterilerden aldığınız geri bildirimler var mı?
Müşterilerimiz, koleksiyonumuzu sıcak, samimi ve kaliteli bulduklarını dile getiriyor ve fiyatlandırmamız konusunda da olumlu geri bildirimlerde bulunuyor. Ürünlerimizin kalitesinin kullanıcılarımız tarafından takdir edilmesi ve onları memnun ettiğini görmek, bizim için en büyük motivasyon kaynağı. Mutlu müşterilerimizin geri dönüşleri, her yeni tasarımda daha iyisini yapma isteğimizi güçlendirirken, bizi yenilikçi ve estetik açıdan değerli ürünler geliştirmeye teşvik ediyor.
Edizione Living'in ürün yelpazesini genişletme veya yeni pazarlara ulaşma konusundaki gelecekteki hedefleri nelerdir?
Ürün yelpazemizi sürekli olarak genişleterek daha fazla seçenek sunmayı hedefliyoruz. Şu anda, İngiltere'yi öncelikli hedef pazarımız olarak belirleyerek Avrupa pazarında güçlü bir varlık oluşturmayı planlıyoruz. Özellikle İngiltere pazarında, 2025 yılı içerisinde satışlarımıza başlamayı hedefledik.
Sizin gibi etik yaşam markalarının küresel pazardaki rolünün nasıl evrileceğini düşünüyorsunuz?
Küresel çapta bu eğilimin artacağına inanıyor ve umuyoruz, ancak tüm dünyada ekonomik koşulların -özellikle fiyat/kalite orantısı- öncelikli belirleyici olduğu sürece, etik gelişiminin daha yavaş ilerleyeceği kanaatindeyiz.
Etik yaşam markalarının küresel pazardaki etkisinin büyümesinde, özellikle her sektördeki öncü firmaların büyük bir rolü olacaktır. Firmaların tercih ettiği hammaddeler, çalışanlarına sundukları çalışma koşulları ve çevreci yaklaşımlarını ne kadar ön plana çıkarırlarsa, etik markaların küresel pazarda büyümesi de o kadar hızlanacaktır. Örneğin, dünyanın en büyük tekstil markaları, farklı bölgelerde sağlıksız üretim koşullarında ve düşük ücretlerle üretim yaptırmaktadırlar ve bu durumlarını fiyat rekabetiyle gerekçelendirmektedirler.
Ancak, bu konuda evrensel markalara büyük sorumluluk düşüyor. Çalışma süreçlerini etik değerlere daha yakın hale getirdikçe veya mevcutta olan bu yönlerini ön plana çıkardıkça etik üretim yolunu seçmiş markaların küresel pazardaki gelişimi de hızlanacaktır.
* Orijinal Ekipman Üreticisi kısaltmasıdır. Bir OEM, bir ürünün tasarımını yapar ve bunu diğer şirketler tarafından satılacak şekilde üretir.
Özlem Yalım Kimdir?
Ankara doğumlu, İstanbul’da yaşıyor ve aydınlatma sektöründe strateji ve marka yöneticisi olarak profesyonel kariyerine devam ediyor. 1995 yılında ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nden lisans derecesi aldı, tasarım mesleğinin hemen her alanında gerek kendi firmalarında gerekse çeşitli kurumsal firmalarda ve pozisyonlarda rol aldı. Sivil toplum çalışmaları gerçekleştirdi, uluslararası sergilerde koordinatör ve katılımcı olarak yer aldı, pek çok yarışmanın yazımında ve jürisinde katılımcı oldu. Aydınlatma başta olmak üzere halen tasarımla ilgili alanlarda eğitimler, atölyeler ve konferanslar vermekte. Tüm meslek yaşamı boyunca düzenli olarak çeşitli aylık mecralarda mesleki yazılar yazan tasarımcı, 2013-2015 arasında Optimist dergisinde aylık köşe yazarlığı yaptı. 2018 yılından bu yana sırasıyla Cumhuriyet Pazar, T24 ve Gazete Pencere Pazar’da haftalık köşe yazarlığı yaptı. ‘Bidebunu izle’ Youtube kanalında Şehirler/Şekiller programını, Açık Radyo’da Rotatif programını (cohost) hazırladı ve sundu. Yaratıcı endüstriler alanındaki kritikleri ve ürettiği içerikler talep üzerine halen farklı mecralarda yayınlanıyor. Bunlar arasında Arkitera, Manifold, Sanatatak, Art Unlimited, Oggusto gibi yayınlar sayılabilir. NTV kanalında yayınlanan TurkMucit yarışmasının jüri üyeleri arasında bulundu; İstanbul Tasarım Bienali’ni tasarladı ve İKSV ile birlikte hayata geçirdi. İKSV de görev yaptığı 2010-2014 döneminde iki kez Turkishtime dergisi tarafından üst üste Türkiye’nin en yaratıcı 50 profili arasında gösterildi. Kanada’da yaşayan ve çalışan bir kızı var.
Simetri: Duygu dünyamızla tasarım arasında güçlü bir bağ 03 Kasım 2024
Tasarımda global disiplinlerarası pratik: Snøhetta 27 Ekim 2024
Fransa’dan İtalya’ya tasarım 20 Ekim 2024
Bilincin tasarımı için bir araç olarak rüyalarımız 13 Ekim 2024 YAZARIN TÜM YAZILARI