Genco Erkal: Türkiye'nin en büyük derdi bölünmüşlük
Genco Erkal, Türkiye'nin en büyük derdinin bölünmüşlük olduğunu belirterek, "Ülkenin yarısı çağdaş, bilimle donanmış bir dünyayla bütünleşmek istiyor, yarısı bir Ortadoğu ülkesi olmaya özeniyor" dedi.
DUVAR - Genco Erkal’ın yaşamını konu alan, ENKA Sanat'ın yapım sponsorluğunu üstlendiği "Genco" belgeseli, 17 Haziran’da Netflix’te izleyiciyle buluştu. Erkal yaşamöyküsünün yalnızca dijital platformda izlenebildiği, TRT gibi kanallarda bu belgesellere yer verilmemesi hakkında, "İktidara ait belediyelerin kültür merkezleri bize yasak, üniversitelerin tiyatro salonları, devlet tiyatrolarının salonları yasak" dedi.
Cumhuriyet'ten Öznur Oğraş Çolak'ın sorularını yanıtlayan Erkal, kara listede olan sanatçılara dizilerde rol verilmediğini de söyledi. Erkal, "Sadece TRT’yle de bitmiyor iş. İktidara ait belediyelerin kültür merkezleri bize yasak, üniversitelerin tiyatro salonları, devlet tiyatrolarının salonları yasak. Muhalif sanatçılara devlet yardımı da yapılmıyor artık. Beni çok fazla ilgilendirmiyor ama kara listede olan sanatçılara dizilerde rol verilmiyor. İnsanların ekmeğiyle oynuyorlar" diye konuştu.
'ÜLKENİN YARISI BATI'YA GİDELİM DİYOR, YARISI DOĞU'YA'
Erkal, "Türkiye’nin en büyük derdi sizce nedir?" sorusunu ise 'bölünmüşlük' diye yanıtladı. Sanatçı, 'Türkiye’nin en büyük derdi'ni şöyle anlattı:
"Bölünmüşlük. Ülkenin yarısı Batı’ya gidelim diyor, yarısı Doğu’ya. Yarısı çağdaş dünyayla, akılcı, laik, bilimle donanmış, insan haklarına, demokrasiye inanan, aydınlık bir dünyayla bütünleşmek istiyor, yarısı bir Ortadoğu ülkesi olmaya özeniyor. Bilimden çok dini değerlere önem veren, muhafazakâr, tek adam rejimini yeğleyen otokrat bir toplum olmak istiyor. Tümüyle birbirinin zıddı olan iki ayrı dünya görüşü. Ve bu ayrım o kadar kemikleşmiş, iki yarı o kadar birbirini dışlamış ki artık ülkenin birliği olanaksız hale gelmiş.
Erkal, bu dertten kurtulmanın mümkün olup olmaması hakkında ise "Çok zor. Ancak her iki tarafı kucaklayacak, her iki tarafa da kendini kabul ettirecek bir politik hareket, güçlü bir önderle bu bölünmüşlük aşılabilir. Öyle bir seçenek şu anda var gibi görünmüyor" ifadelerini kullandı.
'UMUDU KAYBETMEDEN YOL ALMAK ZORUNDAYIZ'
Erkal son olarak, "Umut her zaman var olacak, onu kaybetmeden yol almak zorundayız. 'Gece uzun da olsa, güneş mutlak doğar'" dedi.