Görünen ve görünmeyen yüzüyle Tayland seks endüstrisi

1990'dan beri 80.000'den fazla kişinin Tayland seks endüstrisine satıldığı ifade ediliyor. Hem Tayland'a kaçırılan hem de yerli olmak üzere 75.000 çocuğun bu sektörde çalıştırıldığı düşünülüyor.

Google Haberlere Abone ol

Hatice Yıldız

Muhteşem yağmur ormanları, masmavi plajları, şelaleleri, ırmakları, tarihi, kültürü, harika yemekleri ile bir turizm cenneti Tayland... Ama Tayland'ın turizm cazibesinde herkesin malumu başka bir özelliği daha var; seks endüstrisi...

Dünyanın pek çok ülkesinden erkeğin "seks turizmi" için akın akın geldiği bir ülke. Tayland'da seks sektörü için çalışanları korumak amaçlı faaliyet yürüten EMPOWER (Education Means Protection Of Women Engaged in Recreation)'in verileri ile Taylandlı ve yabancı araştırmacıların verileri karşılaştırıldığında, ülkede seks ekonomisi için çalışan 250.000 ile 300.000 arasında insan olduğu tahmin ediliyor ki bu onu küresel sıralamada ilk 10'a yerleştiriyor.

Araştırma şirketi Havocscope tarafından 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Tayland seks endüstrisinin yıllık 6,4 milyar dolar değerinde olduğu ve bunun gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 3'üne eşit olduğu tahmin ediliyor.

Peki Tayland Dünya'da böyle bir pozisyona nasıl geldi?

18. yüzyılda Tayland'da gıda ve arazi fiyatlarının artmasına neden olan büyük bir sanayileşme süreci yaşanıyor. Ve bu durum, insanların kentlerdeki fabrikalarda çalışmak için yığınlar halinde kırsaldan kentlere göç etmesine neden oluyor. Daha fazla para kazanan insanlar, şehirlerde para karşılığı seks talebini de arttırıyor. Tayland'da ticarileştirilmiş seks, o zamanlar küçük bir endüstriyken esas olarak 1950'lerden 1970'lere kadarki süreçte, Kore ve Vietnam savaşları sırasında gelişiyor. 

ABD'nin Tayland'daki askeri varlığı, Vietnam Savaşı sırasında ABD Hava Kuvvetleri'nin ihtiyaçları için 1961'de ABD hava üslerinin kurulmasıyla başlıyor. Her ABD askerinin bir haftalık “R&R” (Rest and Recreation, Recuperation or Relaxation / Dinlenme ve Dinlenme, İyileşme veya Rahatlama) izni olunca, askerlerin en popüler uğrak yerleri ise Bangkok, Hawaii, Hong Kong, Kuala Lumpur, Penang, Manila, Seul, Singapur, Taipei ve Tokyo oluyor.

Tayland aynı zamanda 1969'da çatışmaların zirvesindeki Vietnam'dan daha fazla Amerikan askerinin konuşlandığı ve Vietnam'a yönelik ABD hava saldırılarının gerçekleştiği bir yer. 1966 ile 1969 arasında yaklaşık 70 bin ABD askerinin Tayland'daki R&R destinasyonlarını ziyaret ettiği aktarılan bilgiler arasında. Bu yoğunlaşma, seks de dahil olmak üzere eğlence sektörü için bir talep yaratıyor.

Amerikan askerleri, Tayland'ın sokaklarını ve barlarını doldurmaya başladığında, sayısız yoksul kadın, düşük ücretli meslekler aramakla para karşılığında seks yapmak arasında seçim yapmak zorunda kalıyor, bazı kadınlar ikinci seçeneği tercih ediyor. Hatta birçoğu aileleri tarafından, evlerine para gönderebilmek ve ailelerinin mali durumlarını iyileştirmek için para karşılığında seks yapmaya zorlanıyor. 

Vietnam Savaşı'ndan kısa bir süre sonra seks endüstrisi ve seks turizminin sonuçları daha vahim bir hal alıyor. Japon yatırımcılar Tayland'la ilgilenmeye ve mimarlık, elektronik, seks endüstrisine yatırım yapmaya başlıyor. Ve akabinde seks için insan kaçakçılığında hızlı bir artış meydana geliyor. Pek çok suç çetesi, seks talebinden kâr elde etmenin yollarını aramaya başlıyor, Tayland'ın kırsal kesimlerinden çok sayıda genç kadın ve kız çocuğu kaçırılıyor.

16 YAŞ ALTINDA SEKS TİCARETİNDE ÇALIŞTIRILAN ÇOCUK SAYISI 40.000'E YAKIN

Daha çok yerlilerin ve yoksulların yoğunlukta olduğu kuzeydoğu Tayland'da, kaçakçılar genç kadınlara iş vaadinde bulunarak onları seks ticaretine zorluyor. Bu kadınlar dansçı, garson, ev hizmetçisi veya satış temsilcisi gibi yüksek ücretli işler vaadiyle sektöre çekiliyor. Halen devam eden bir yöntem olarak bu tacirler, yoksul köyleri araştırıp potansiyel bir aday bulunduğunda, çocuk için ailesine bir ön ödeme teklif ediyor. Çocuk 12 yaşına geldiğinde son ödemeyi yapıp "malını" teslim alıyor.

Ulusal ekonomiye katkıda bulunduğu için seks endüstrisinin büyümesi Tayland hükümeti tarafından da o süreçte destekleniyor. Genelevlerin 1960'ta yasadışı hale gelmesine rağmen sektör sadece mekanlarını değiştiriyor. 1966'daki Eğlence Yerleri Yasası ile barlar, gece kulüpleri, masaj salonları gibi diğer eğlence işletmelerine taşınıyor. Bugün Bangkok'taki Soi Cowboy caddesi, aslında "yasak" olan seks ticaretinin, herkesin gözü önünde, sokakta pazarlanmaya çalışılan insanlarla nasıl açıkça yapıldığını şeffaf bir şekilde gözler önüne seriyor.

1990'larda en az 400.000 kişinin seks endüstrisiyle uğraştığı tahmin ediliyor ki bunların yüzde 79'u kadın ve çocuklardan oluşuyordu. Sektörün 1993 ile 1995 yılları arasında yıllık 22,5 ile 27 milyar dolar arasında gelir sağladığı tahmin ediliyor. Bugün, Tayland'ın seks endüstrisi kabaca 3 ila 5 milyon düzenli müşteriye hizmet veriyor ve 6,4 milyar doların üzerinde bir değere sahip.

Sektörde çalışan kadınların ve çocukların büyük çoğunluğu yoksul kırsal bölgelerden geliyor ki içlerindeki göçmenlerin sayısı dikkat çekici boyutta. Bunların çoğunun da kazandıkları para ile ailelerinin geçimlerini sağladıkları görülüyor. Tayland'da seks endüstrisi için insan kaçakçılığının nasıl işlediğine dair farklı senaryolar mevcut. Bunlardan biri insanların bir köyden daha büyük bir kasabaya taşınması için işe alındığı ve burada seks endüstrisine zorlandığı senaryosu. Diğer senaryo ise kaçırılan insanların bir köyden doğrudan yabancı bir ülkeye nakledilmesi. İnsanlar varacakları ülkeye nakledildikten sonra, yere bağlı olarak bazen yerel halka ve bazen de seks turistlerine hizmet ederek sekse zorlanıyor.

Taylandlı kadınlar, erkekler ve çocuklar diğer ülkelere, özellikle daha zengin Asya ülkelerine kaçırılıyor. 100.000 ila 200.000 Taylandlı kadının/kız çocuğunun satıldığı çeşitli denizaşırı ülkelerde çalıştırıldığı tahmin ediliyor. Yalnızca Japonya'da, kaçırılan Taylandlı kadınların/kız çocuklarının sayısının 50.000 ila 70.000 arasında olduğu aktarılan bilgiler arasında. Bunların çoğu 12 ile 16 yaşları arasında çocuk ve gidilen ülkedeki genelevlere gönderiliyor.

Tayland'da insan ticareti Tayland vatandaşlarıyla sınırlı değil; diğer ülkelerden birçok insan da Tayland seks endüstrisinde çalıştırılmak üzere Tayland'a kaçırılıyor. Son yıllarda, Chiang Mai ve Chiang Rai gibi kuzey bölgelerinde ve Trat, Samut Prakan, Samut Sakhon, Chonburi ve Chumphon gibi orta ve doğu illerinde Tayland genelevlerine kaçırılan çok sayıda Burmalı, Kamboçyalı ve Laoslu insan olduğu biliniyor. 1990'dan beri 80.000'den fazla kişinin Tayland seks endüstrisine satıldığı ifade ediliyor. Tayland'da seks endüstrisinde çalıştırılmak için ülkeye sokulan kadınların yüzde 60'ından fazlası 18 yaşın altında. Hem Tayland'a kaçırılan hem de yerli olmak üzere 75.000 çocuğun bu sektörde çalıştırıldığı düşünülüyor. Bazı kaynaklar, 16 yaşın altında, seks ticaretinde, kulüplerde, barlarda ve genelevlerde çalıştırılan çocuk sayısının 40.000'e yakın olduğunu aktarıyor.

Genç kadın ve kız çocuklarının orantısız bir şekilde sektöre sokulmasının bir nedeni seks endüstrisindeki "müşterilerin" talebi. Reklamı yapılan gençlik, bekaret ve masumiyet vaatleri, küresel seks ticaretinde çocuklara olan talebin artmasına yol açıyor. Araştırmalar, erkeklerin Taylandlı kadınlarda çekici bulduğu özelliklerin "sadelik, sadakat, şefkat ve masumiyet" olduğunu gösteriyor. 1980'lerin sonlarında ve 1990'ların başlarında Tayland'da AIDS'in patlak vermesi, genç kızlara ve çocuklara talebin artmasının bir başka nedeni olarak ortaya çıkıyor.

Phuket, Pattaya, Koh Samui ve Chiangmai Tayland'da seks endüstrisinin merkezi konumundaki bölgeler. Ve Tayland'da irili ufaklı seks pazarları oldukça yaygın. Bazı masaj salonları müşterilere cinsel ilişki dahil olmak üzere ek ücret karşılığında "mutlu sonlu" erotik masajlar vadediyor. Tayland'a gelen turistler, neredeyse her yerde para karşılığında seks ihtiyaçlarını karşılayabilecek kişilerle tanışabiliyor. Bu yönüyle Tayland, seks arayan turistleri güçlü bir şekilde kendine çekiyor. Buraya gelen turistler arasında da belli bir pervasızlık hakim. Ülkelerinden ve kültürlerinin değer yargılarından uzakta, eleştirilmeden cinsel faaliyetlerde bulunabiliyorlar. Japonya, Malezya, Avrupa, Çin, Amerika ve Avustralya'dan Tayland'a "seks turizmi" için gelen sosyoekonomik ve eğitim durumu daha düşük düzeyde olan erkeklerin seks yaparken prezervatif kullanma olasılığı da daha düşük.

Yapılan çalışmalar, HIV/AIDS, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve hamileliğin, seks endüstrisinde yer alanlar için önemli riskler oluşturduğunu gösteriyor. Özellikle başka ülkelere kaçırılanlar, kendilerini hastalıktan veya hamilelikten korumak için müşterilerle pazarlık edecek konumda değiller.

YOKSULLUK VE STATÜSÜZ GÖÇMENLİKTEN BESLENEN BİR SEKTÖR

Tayland'da kadın ve kız çocuklarının yanı sıra erkekler ve erkek çocuklar da seks için kaçırılıyor. Bir erkeğin Tayland'da seks amaçlı ticarete maruz kalma konusundaki savunmasızlığına katkıda bulunan temel faktörler arasında ulusal ve etnik köken, vatandaşlık durumu, madde bağımlılığı, ailenin mali durumu ve yerel kanun uygulamaları yer alıyor. Chiang Mai'de seks endüstrisi için çalışan/çalıştırılan erkeklerin çoğu Myanmar'dan veya Tayland'ın kuzeyindeki dağ kabilelerinden göçmenler. Ve hükümet bu göçmenlere vatandaşlık vermediği için kayıt dışı emek sektöründe çalışmak zorunda kalıyorlar.

Tayland'da seks endüstrisine dahil olan erkekler ve erkek çocukları genellikle masaj salonları, sahne şovu olan barlar gibi çeşitli mekanlarda çalışıyor. Chiang Mai'de seks ticaretinde çalışan erkeklerin yaygınlığı üzerine 2017 yılında yapılan bir araştırma, yüzde 80'inin 15-24 yaşları arasında olduğunu gösteriyor. Araştırmalar, bu sektörde çalışan/çalıştırılan erkeklerin etnik kökenleri ile sektör arasında güçlü ilişkiler olduğunu gösteriyor. Örneğin, Chiang Mai'de seks ticaretinde çalışan Burmalı göçmen erkeklerin çoğu barlarda ve gece kulüplerinde faaliyet gösterirken, Tayland'ın dağ kabilelerinden ve kuzeyin diğer kırsal bölgelerinden gelen yoksullar masaj salonlarında çalışıyor.

Tayland'ın seks endüstrisine dahil olan erkekler ve erkek çocuklar için çok az yasal veya sosyal hizmet mevcut. Bu erkekler/erkek çocuklar, göçmenlik, etnik köken, konuşulan dil, okuryazarlık/eğitim düzeyine yönelik ayrımcılığın yanı sıra erkek mağduriyetinin reddedilmesini çevreleyen karmaşık sosyal damgalamaya da tabiler.

Erkeklerin cinsel sömürüsü etrafında konuşma, yasal/sosyal destek hizmetleri ve akademik çalışma eksikliği konunun daha arka planda kalmasına neden oluyor. Cinsellikle ilgili suçlar söz konusu olduğunda, erkeklerin kurban olamayacağı fikri, kamuoyunun bu konuya ilişkin bilgi ve dikkat eksikliği, seks ticaretinin erkek çalışanlara yaklaşımına ve yasal çerçevelerin gücüne yansıyor. Uzmanlar, "genç erkeklerde algılanan faillik ve dayanıklılık"ın, erkek mağdurları ihtiyaç duydukları desteği aramaktan caydıran ve erkekleri kapsayan insan ticareti karşıtı destek ağlarının ilk etapta oluşmasını engelleyen bir güç olduğunu belirtiyor. Erkek mağdurlar için var olan sosyal destek çerçeveleri içinde, milliyet ve göçmenlik statüsü, cinsel yönelim, uyuşturucu kullanımı, sosyo-ekonomik durum ve sağlık durumu ile ilgili belirli hassasiyetler genellikle ele alınmıyor ve bu insanların ihtiyaçları karşılanmıyor. Seks kaçakçılığında erkekleri çevreleyen çifte damgalama, erkeklerin öne çıkıp yardım aramasını ve hatta örgütlenmesini zorlaştırıyor. Diğer taraftan Tayland'da fuhuş yaptığı için polisin hedefinde olan erkeklerin yüksek oranlarda polis şiddeti ve vahşeti ile karşı karşıya kaldığı aktarılıyor.

Bugün Tayland'da seks endüstrisi için çalışanların belirli bir kesimi 1996 yılında yürürlüğe giren ve seks işçiliğini suç sayan mevcut Fuhuşu Önleme ve Bastırma Yasası'nı değiştirmeyi ve seks endüstrisini suç olmaktan çıkaran bir yasanın kabul edilmesini talep ediyor. Mevcut yasanın insanları kriminalize ettiğini düşünüyor, yeni yasa ile koruma altına alınacaklarını umuyorlar. Ancak, seks endüstrisinin gelişmesini sağlamak için ödenen çok sayıda rüşvet göz önüne alındığında, yeni yasanın uygulanacağından şüphe duyanlar da var.

Baskın yaptığı salonlardaki çalışanlarla seks yapan zanlı konumundaki polislerin yetkili kadrolarca savunulmasının yanı sıra kimi siyasi çevrelerin tutumları ve açıklamaları da kaygı verici bulunuyor. Diğer taraftan, seks endüstrisi için çalışan ve çalışmaya zorlanan profilin sosyo-ekonomik, etnik ve yasal statüsü dikkate alındığında sivil toplum örgütleri ve hak savunucuları, sonuçları kriminalize etmek yerine, insanları bu işe girmeye iten yoksulluk, başka seçenek ve fırsatların olmaması, göçmenlerin yasal bir statüye kavuşturulmaması, etnik ayrımcılık gibi ana sorunları çözmeye odaklanmak ve insan ticaretinin önüne geçmek gerektiğini düşünüyor.


KAYNAKLAR:

Ralston, J. (1998). Geishas, gays and grunts: What the exploitation of Asian pacific women reveals about military culture and the legal ban on lesbian, gay and bisexual service members. Law and Inequality: Journal of Theory and Practice, 16 (2), s. 661-712.

Spector, R. (2016). The Vietnam War and the media.

Suntikul, W. (2013). ‘Thai Tourism and the Legacy of the Vietnam War’, in Butler, R., Suntikul, W.. Tourism and War. Milton Park, Abingdon, Oxon: Routledge, S. 92-105.

Abel Brodeur Warn N. Lekfuangfu Yanos Zylberberg, "War, Migration and the Origins of the Thai Sex Industry",  2017.

Hughes, Donna M., Laura J. Sporcic, Nadine Z. Mendelsohn, and Vanessa Chirgwin. "Factbook on Global Sexual Exploitation: Thailand." Thailand 

Burke, Alicia; Ducci, Stefania. Trafficking in Minors for Commercial Sexual Exploitation: Thailand (Report). United Nations Interregional Crime and Justice Research Institute. 2017.

https://www.mironline.ca/the-hidden-story-of-thailands-sex-industry/

"Chuwit Kamolvisit News".  2008-01-28.

"Pattaya Volunteer Police Indulge in Uzbek Sting Operation". Pattaya Daily News. 22 May 2007.

https://www.thaipbsworld.com/decriminalisation-of-sex-work-to-provide-legal-protection/