Grip aşısı risk grubundaki 1 milyon kişiyi sokağa çıkaracak

Covid-19 pandemisi nedeniyle talebin arttığı grip aşısı Türkiye’ye ulaştı fakat yalnızca Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kişiler aşıya erişebiliyor. Bakanlığın uygulanmasına onay vermediği kişilerin sorunlarını kendileriyle paylaştığını belirten eczacılara göre aşı konusundaki uygulama sorunlar içeriyor. Eczacılara göre, bakanlığın belirlediği bir milyonun üzerindeki kritik hastalığa sahip kişinin pandemi koşullarında aşı için dışarıya çıkmak zorunda bırakılması risk barındırıyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Covid-19 pandemisi nedeniyle çok sayıda kişinin geçtiğimiz yıllardan farklı olarak daha çok talep ettiği grip aşısı Türkiye’ye geldi. Sağlık Bakanlığı’nın aşı için “yeterli kriterleri taşıyanları” belirleyip e-nabız sistemi üzerinden duyurmasının ardından talep noktasında sorunlar ortaya çıktı. 

Doğrudan ellerine aşı ulaşmayan ve bakanlığın belirlediği kriterlere uyan kişilerin reçeteleriyle gelmelerinin ardından depolardan aşıyı talep eden eczacılara göre aşı konusundaki uygulama sorunlu. Kritik hastalığa ve risk grubuna sahip kişilerin aşı için sağlık kuruluşları ve eczanelere başvurmaları gerektiğini belirten Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı, “Neye göre, hangi kritere göre insanlara bu aşı veriliyor bilgi sahibi değiliz” dedi. Covid-19 nedeniyle aşı talebinin arttığını ifade eden Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak ise, “İhtiyacı olan noktasını iyi tespit edip uygulamakta yarar var” diye konuştu. 

‘AĞIR AKSAK YÜRÜYEN BİR SİSTEM'

Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı

Ellerinde doğrudan grip aşısı olmadığını, hastaların ilacı alma hakkı bakanlık tarafından sağlandıysa reçeteleri işleyerek ilacı depolardan temin ettiklerini belirten Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı eczacıların yaşadıkları sorunu, “E-nabız sisteminden hastaların kendilerinin bu grip aşısı listesinde olup olmadıklarını ya da alıp alamayacaklarına bakmaları gerekiyor. Ama bunu risk grubundaki bazı kişiler, belli bir yaş üzerindeki vatandaşlarımızın bu grupta olduğunu düşünürsek, bu sistemi kullanma ya da kontrol etmek mekanizmalarında sıkıntılar var. Bunlar için de eczanelere çok danışan var. Bir kısım hastanın e-devlet şifresi yok ve e-nabız’dan girip kontrol etme şansları olmuyor. Karşımızda ağır aksak yürüyen bir sistem bulunuyor” ifadeleriyle anlattı.

E-nabız uygulamasına girip risk grubunda olmadığı bildirilen ve ilaç verilemeyen kişilerin de eczacılarla muhatap olduğunu belirten Ercanlı, “Dün e-nabız’da grip aşısı için listede gözükmeyen kişilerden bir kısmının bugün gözüktüğü görülüyor. Muhtemelen bakanlık hastalık kritik değerlendirmesine göre her gün belli bir sistemde güncellemelere gidiyor. Ama bizim bununla ilgili net bir bilgimiz yok. Kaç kişiye bu sistem olumlu yanıt verdi, kaç kişiye olumsuz yanıt verdi, hangi hastalık gruplarında buna izin veriliyor bu bilgilere net olarak sahip değiliz” diye konuştu.

‘BİR MİLYONUN ÜZERİNDE HASTAYI HAREKETLENDİRMİŞ OLDUK’

İki aydır grip aşısı nedeniyle hastaların yoğun baskısının üzerlerinde olduğunu, taleplerin hâlâ devam ettiğini, bakanlığın uygulamasıyla birlikte hastaların soru ve sorunlarının eczacılara yöneldiğini belirten Ercanlı, uygulama nedeniyle risk grubundakilerin hareket halinde olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Covid-19’la mücadelede özellikle kritik öneme haiz, ciddi riske sahip hastaların çok mobilize olması istenmeyen bir durum. Dışarıya çıkması, sağlık kuruluşlarında ihtiyacı yoksa vakit geçirmelerini tasvip etmiyoruz. Şu an grip aşısı için belirlenen sistemin en  büyük aksaklığı bu. Hastanın grip aşısını alması için önce e-nabız’dan kontrol edecek, kontrol sonrası bakacak eğer grip aşısı alabilirse hekimine gidecek ve reçetesini yazdıracak. Sonra hekimden çıkacak eczaneye gelecek. Eczacı reçeteyi girecek, sistem öderse hastaya ‘birkaç saat sonra gel’ diyecek. Hasta birkaç saat sonra tekrar eczaneye gelip, aşısını alıp aile hekimliği merkezine gidip aşısını olacak. Bir anda biz bir milyonun üzerinde ciddi kritik durumu olan hastayı hareketlendirmiş olduk. Grip aşısı risk grubundakileri mobilize olmaya itti. Bunun bir plan ve düzen içerisinde yapılması gerekiyordu. Bu bilgilerin de bu planın da bu işin paydaşlarıyla zamanında paylaşılması gerekiyordu. Hâlâ bir belirsizlik var. Neye göre, hangi kritere göre insanlara bu aşı veriliyor bilgi sahibi değiliz.  Eczanelere ve sağlık kuruluşuna çok sayıda pozitif hastanın gelip gittiğini düşünürsek ciddi bir risk faktörü ortaya çıkıyor. Bunun bu kısmının iyi hesaplanması gerekiyor.”

‘BU AŞININ KİMSEYE YETMEYECEĞİ BELLİ’

Türkiye’ye gelen aşı miktarının ihtiyacın çok altında olduğunu belirten Ankara Eczacılar Odası Başkanı Ercanlı, “Bu aşının kimseye yetmeyeceği de çok belli. İlave  gelecek doz olduğu söyleniyor ama ne zaman gelecek belli değil. Burada en önemli sıkıntı plansızlık ve plan dahilinde önceden belirlenmemiş olması. Belirlendiyse de bunun paydaşlarıyla paylaşılarak herkesin bildiği düzen içerisinde yürümesi gerekiyordu. Maalesef biz bunu iki gün önce, son dakikada nasıl olacağını öğrendik” diye konuştu.

‘ECZANENİN ZORLUĞU YÜKLÜ MİKTARDA AŞI OLMAMASI’

Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak

 

Türkiye’ye geldiği belirtilen bir buçuk milyon doz grip aşısının birkaç sevkiyatla tamamlanacağını, bir kısmının geldiğini belirten Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Erdoğan Çolak, eczanelerin Sağlık Bakanlığı'nın uygulaması sonrası yaşadığı sorunlara dair şunları söyledi:

“Yüklü miktarda aşı olmadığı için eczanenin zorluğu bu. Önce kimse yazdıracak, sonra gidip alıp gelecek bunlar hep birer sıkıntı olarak önümüzde duruyor. Eczane açısından, hasta geldiğinde ilacı verebiliyorsunuz ve rafınızda yok. O hastayı oraya oturtsanız bir türlü, yarım saat sonra gel deseniz bir türlü. İçeriye girenin durumunu bilmiyorsunuz ve en kısa sürede o ihtiyacı görüp göndermek istiyorsunuz ama böyle bir olanağınız olmuyor.”

'COVID-19 NEDENİYLE ÇOK İNSAN AŞI OLMAK İSTİYOR’

Aşı miktarının arttırılması gerektiğini, Covid-19 nedeniyle yüksek talebin ortaya çıktığını belirten Çolak, ihtiyaç noktasının iyi tespit edilmesi gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

“65 yaş üstü, kronik rahatsızlığı olanlar, organ kaybı olanlar, ileri derecede kanser olanlar, hamileler, beş yaş altı gelişimini tamamlamamış çocuklara aşı yapılmalı diyoruz. Biz böyle kaba bir tarif yapıyoruz. Bu yaklaşık yirmi milyon insana tekabül ediyor. Bunların içerisinde organ yetmezliği olan, ileri derecede kanser olan ne kadar vaka var bilmiyoruz. Bizim Türkiye’ye gereken aşı miktarı 10 milyon civarı diyoruz. Bunlar zorunlu mu derseniz, zorunluluk noktasında geçen yıllarda 1 milyon 500 bin bandında aşı yapılmış. Ama bu yıl Covid-19 nedeniyle çok insan olmak istiyor ve talep fazla. Maske de, mesafe de, hijyen de, aşı da koruyucu. Bütün bunları birlikte yapabilirsek korunma şansımız yükseğe çıkabilir. İhtiyacı olan noktasını iyi tespit edip uygulamakta yarar var.”