Grup Yorum Adıyaman’da: Burada kurulan her çadır bir taziye çadırı

Depremin ardından afet bölgesine giden Grup Yorum üyeleri, Adıyaman’da depremzedelerle birlikte kalıyor. Grup Yorum üyelerinden Rezzan Şengül, “Çadır sorunu devam ediyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Şirin Bayık

ADIYAMAN - Maraş merkezli yıkıcı depremlerin ardından Grup Yorum üyelerinden Rezzan Şengül ve Grup Yorum gönüllüsü Murat Çeçen, Adıyaman’a geldi. Depremde hayatını kaybeden Pir Sultan Derneği Adıyaman Şube Başkanı Zülfikar Yılmaz adına bir çadır kent kuran, Şengül ve Çeçen depremzedelerle birlikte çadırda kalıyor. 

Adıyaman’da ilk karşılaştıkları şeyin yıkımların büyüklüğü ve çadır sorunu olduğunu söyleyen Rezzan Şengül, "Örneğin Gölbaşı, Erkenek gibi yerlerden geçtik, oraları izleme şansımız oldu. Oralarda da yıkım çok üst boyutlarda, bazı köyler neredeyse tümden yok olmuş. Adıyaman merkezdeki durum da bundan farklı değil. Çok sayıda yıkım var ve çadırlara erişim sorunları hala var" dedi.

KONSER İÇİN GELECEKLERDİ, AFET GÖNÜLLÜSÜ OLDULAR

Pir Sultan Abdal Derneği Adıyaman Şubesi Başkanı Zülfikar Yılmaz’la Adıyaman’da konser programlarının olduğunu söyleyen Grup Yorum üyesi Rezzan Şengül, Zülfikar Yılmaz’la İstanbul’da alevi dernekleri toplantısı esnasında tanıştıklarını söyledi. Şengül, "Toplantı sonrası bizimle kucaklaştı ve Adıyaman’ın kapılarının bize sonuna kadar açık olduğunu söyledi. Pir Sultan Abdal Derneği bünyesinde bir konser düzenlemek istediklerini belirtmişti. Biz normalde depremin bir gün öncesinde konser için burada olacaktık. Ama programda eksiklikler olduğu için erteledik. Zülfikar’ın göçük altında olduğunu depremin üçüncü gününde öğrendik. Ne yazık ki dördüncü günde de kendisinin cansız bedenine ulaşıldığını öğrendik. Zülfikar, annesi, kız kardeşi, eniştesi ve yeğenleri ile birlikte yedi kişinin cansız bedeni bir binadan çıkarıldı" ifadelerini kullandı. 

'15 METREKARELİK ÇADIRDA 35 KİŞİ YAŞIYORDU'

Afet bölgelerini dolaştıklarını söyleyen Şengül, yıkımın boyutlarının haberlerden gördüklerinden çok fazla olduğunu söyledi. Şengül, "Buraya gelirken önce Malatya’ya uğradık. Hasar görmeyen bir bina yok. Buraya geldikten sonra ikinci bir Zülfikar Yılmaz Çadır Kenti’ni kurduk. Normalde iktidar tarafından sürekli ‘çadır ihtiyacı yok, her yere yetiştik’ deniyor ama bu gerçeği yansıtmıyor. Burada 25 çadır kurduk. Depremin on üçüncü gününde ve 15 metrekarelik bir çadırda 35 kişi yaşıyordu. 13 gün boyunca orada yaşadılar. Şimdi o beş aileyi farklı çadırlara yerleştirdik" diye konuştu.

Bir hafta önce Adıyaman'a geldiklerini belirten Şengül, hijyen, sağlık, beslenme, gıda gibi sorunlarla karşılaştıklarını söyledi. Şengül, "Şu anda sorunlar göreceli olarak belli ölçülerde çözülmüş durumda ama kesinlikle ciddi sorunlar devam ediyor" dedi.

'HAYAT NORMALE DÖNECEKMİŞ İZLENİMİ VERMEYE ÇALIŞIYORLAR'

Adıyaman’da birçok ailenin aynı çadırda ya da arabada kaldığını belirten Şengül, hayatın normale dönmesi için uzun bir zamana ve emeğe ihtiyaç olduğunu vurguladı. Şengül, "Bir yıl izin istiyorlar ama yıkık, yan yatmış enkazlara hala dokunulmamış, sadece belli başlı bölgelerde enkaz kaldırma çalışmaları var. O da medyaya servis ediliyor, sanki Adıyaman’ın, Hatay’ın, Maraş’ın dört bir yanında bu enkazlar ivedilikle kaldırılıyor, hayat iki gün sonra normale dönecekmiş izlenimi verilmeye çalışılıyor. Bu gerçekliği yansıtmıyor. Adıyaman’ın yoksul mahallelerinde, ilçelerde, köylerde henüz uğranılmayan pek çok sayıda yer var” diye konuştu.

'BİR NAYLON EVDE YAŞAMAK SANILANIN AKSİNE CİDDİ BİR SORUN'

Çadır eksikliğine de vurgu yapan sanatçı, "Çocuklar, yaşlılar ve engelliler var, buradaki çadırların tamamı doldu. Isınmak çok ciddi bir sorunumuz, önümüzdeki günlerde yağmur görünmüyor ama geceleri gerçekten çok soğuk oluyor. Bir naylon evde yaşamak, sanılanın aksine bir gün iki gün neyse ama haftalar, aylar, yıllar sürecek bir şeyden bahsediliyorsa çok ciddi bir sorun" dedi.

'BURADAKİ DAYANIŞMA DUYGULANDIRIYOR'

Adıyaman’da "Halkın dayanışmasının, örgütlenmesinin önüne geçmeye çalışıyorlar" diyen Şengül, "Tırlar geliyor, önüne geçmeye çalışıyorlar. Kendileri yetemiyor, halkın dayanışmasının önüne geçmeye çalışıyorlar. Çünkü eğer bu dayanışma kültürü burada yeşerirse, kendilerinin o yönetememe gerçekliği bir kat daha ortaya çıkaracak. Yine de halkın dayanışma kültürünü yok edemiyorlar. Bugün buraya gelen koliler arasında Guetemala kolisi gördük. Buradaki halkın o kolileri görünce gözlerindeki ışıltıyı tarif edebilecek bir cümle yok. Dayanışma kültürünün onlara yarattığı hissiyatlar, yalnız olmadıklarının yarattığı duygular o kadar üst seviyelerde ki bu bizi çok etkiliyor" ifadelerini kullanarak dayanışmanın önemine vurgu yaptı.

Ziyaret ettikleri her çadırda bir yas olduğunu söyleyen sanatçı, "Bugün halkın yaşamlarını zorunlu olarak idare etmek için kurduğu her çadır bir taziye çadırıdır. Bir saatlik ziyaret için çadırlara gidiyoruz. Bir saatte on, on beş kişi baş sağlığına geliyor çadıra ve neredeyse tüm çadırlar böyle" dedi.

'BİR ŞEHRİN BAŞTAN AŞAĞI YAŞATILMASI SÖZ KONUSU'

Grup Yorum olarak Adıyaman’a gelmeden önce dayanışmayı örgütlemek için kampanya başlattıklarını söyleyen Şengül, kampanyanın hala devam ettiğini belirtti. Şengül, "Buradaki ihtiyaçları duyuruyoruz, halkın ihtiyaçları kamyonlarla deprem bölgelerine geliyor. Bir ayağımız da fiziki olarak artık burada. Bundan sonraki süreçte de burada olmak istiyoruz. Çünkü buradaki tek mesele gıda, erzak, barınma değil. Bir yıl içerisinde her şeyin normale döneceği düşüncesi gerçek değil. Belki on yıllar sürecek çünkü bu şehrin baştan aşağı yaşatılması söz konusu" diye konuştu.

'BU SÖMÜRÜ DÜZENİNİN DEĞİŞMESİNİ İSTİYORUZ'

Sanatçı, insanların Adıyaman’ı terk ettiği haberlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Gidecek başka yeri olan insanların gittiğini belirten Şengül, "Burada hala başlarını sokacak bir evi olmayan binlerce insan var. Biz onların sesine ses olmak istiyoruz. Bu sömürü düzeninin değişmesini istiyoruz. Burada olduğumuz sürece yılgınlığı değil, umudu yeşertmenin peşindeyiz" dedi.

'YEMEK DAĞITIYORUZ, ODUN TAŞIYORUZ, ÇADIR KURUYORUZ..'

Sanatçı, Adıyaman'da sadece gönüllü olarak çalıştıklarını ve dayanışma gösterdiklerini vurguladı. Burada suçlu gibi gösterilmeye çalışıldıklarını ama halkın kendilerini sahiplendiğini söyleyen Şengül, "Daha önce adaletsizliğe, haksızlığa uğrayanlara destek olduğumuz için, grev ve boykotlara katıldıkları için baskılar görüyorduk. Siyasi şube polisleri dört gün önce aileyi 'ziyaret' etti. Zülfikar Yılmaz isminin işi siyasallaştırdığını söylediler. Ertesi gün tekrar geldiler, 'Bizim Zülfikar Yılmaz ile bir derdimiz yok, derdimiz Grup Yorum, buradan gitmeli, onlar burada terör faaliyetleri yürütüyorlar' dediler" diyerek yaşadıkları sorunları anlattı.

Şengül, şunları söyledi: "Biz burada yemek dağıtıyoruz, odun taşıyoruz, çadır kuruyoruz, toprak kazıyoruz, çöp topluyoruz, bir şekilde buradaki sorunları çözmeye çalışıyoruz. Eğer bizim işlediğimiz bir suç varsa bize gelmeliler, aileye gitmesinler. Buradaki durum sanılanın çok ötesinde ağır. Ağıtsız geçirdikleri tek gün yok. Gelip pankartla, Grup Yorum’la ilgileniyorlar. İki hafta boyunca buraya gelmeyen devlet keşke biraz da buradaki sorunlarla ilgilenseydi. Grup Yorum, bir daha asla Adıyaman’dan sökülmeyecek, kopmayacak dostluk bağları kurdu."