'Ankara karar vermeli: Tehdit PKK mi IŞİD mi?'

Güvenlik uzmanları, IŞİD'in Atatürk Havilimanı'ndakine benzer saldırılarının devam edeceğinde hem fikir. Metin Gürcan "Ankara’daki otoritelerin Türkiye için öncelikli tehdidin PKK mı yoksa IŞİD mi olduğu konusunda mutlaka ivedilikle karar vermesi gereli" diyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirdiği bombalı saldırıyı değerlendiren güvenlik uzmanları, IŞİD'in Türkiye'de neden bu kadar çok saldırı düzenleyebildiği sorusuna yanıt verdi. Uzmanlara göre IŞİD'in Türkiye'de çok sayıda hücresi var ve bu tür saldırılar devam edecek.

Deutsche Welle (DW) Türkçe'ye konuşan uzman ve akademisyenler Atatürk Havailamanı'na saldırının neden bu dönemde gerçekleştirildiğini, neyi hedeflediğini ve bu tür saldırıları engellemek için devletin alması gereken önlemleri değerlendirdi.

'HEDEF DOĞRUDAN SİVİLLER

Güvenlik uzmanı Metin Gürcan, "Eylem yerine dikkat edin. Uluslararası bir terminalde gerçekleştirilen eylem Türkiye’yi doğrudan uluslararası alanda sıkıştıran bir eylemdir. IŞİD’in Türkiye’nin uluslararası itibarını zedelemeye dönük eylemlere odaklandığını biliyoruz" derken şu değerlendirmeyi yaptı:

"PKK saldırıları asker, polis ya da doğrudan onların yakınındaki sivil hedeflere yöneliyor. IŞİD ise genelden doğrudan sivil hedeflere doğru ilerliyor. Saldırı tipi açısından da baktığınızda tamamen IŞİD tarzı olduğunu anlayabilirsiniz. Silahlarla olay yerine geliniyor. Silahlı çatışmaya giriliyor, korku ve kaos yaratılıyor. Sonra da bombalar patlatılıyor. IŞİD; böylesi eylemleri ilk kez yapmıyor. Türk istihbaratının ve emniyetinin ve hatta kamuoyunun çok iyi bildiği bir saldırı tipi."

Saldırının 'neden şimdi' yapıldığı sorusuna da yanıt veren Gürcan, "Ankara son dönemde IŞİD’i zora sokacak hamlelere giriyor. Rusya’yla normalleşme, İsrail’le anlaşma Suriye politikasında realist dönüşler olarak algılanıyor. İşte bu süreçte de IŞİD de Ankara’ya –Ayağını denk al, benim gücümü de gözardı edemezsin- mesajı veriyor" değerlendirmesi yaptı.

'TÜRKİYE SAFINI BELİRLEMELİ'

Metin Gürcan, Atatürk Havalimanı’na yapılan saldırının 'hayatı kilitlemeye yönelik, karmaşık' bir saldırı olduğuna dikkat çekerken, şunları söyledi:

"Ankara’daki otoritelerin Türkiye için öncelikli tehdidin PKK mı yoksa IŞİD mi olduğu konusunda mutlaka ivedilikle karar vermesi gerekiyor. Ankara IŞİD politikasını gözden geçirmek zorunda. Ne ilk ne de son olacak. Yeni saldırılar kaçınılmaz. Bu saldırılar güvenlik ve istihbarat zafiyetinden öte siyasi akıl ve entelektüel akıl zafiyetiyle değerlendirilmeli. Suriye’de Münbiç’i IŞİD kontrol edip saldırırken, bir yandan da YPG güçleri oraya ateş açıyor. Türkiye bu noktada kimin yanında durmalı sorusu da Ankara için en büyük fay hattıdır."

'BRÜKSEL'DEKİNİN AYNI'

Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden stratejist Prof. Mehmet Akif Okur ise saldırının IŞİD’in Brüksel Havalimanı’nda gerçekleştirdiği saldırıya birebir benzediğine dikkat çekti.

Okur, saldırıyla ilgili DW’ye konuşurken "İlk haberi aldıktan sonra hepimiz metroya da saldırı olur mu diye düşündük, Brüksel’deki saldırının ardından öyle olmuştu. Şimdilik öyle olmadı ama bu saldırıların son olmayacağını herkes görüyor" değerlendirmesi yaptı.

IŞİD'İ NE HAREKETE GEÇİRDİ?

Son dönemdeki gelişmelerin Türkiye’nin de içinde olduğu koalisyonun Suriye’de büyük bir operasyon yapacağı yönünde bir algı yarattığını anlatan Okur’a göre bu algı günler öncesinden IŞİD’i de harekete geçirdi ve IŞİD Türkiye’yi hedef aldı. Okur; Türkiye için IŞİD tehdidini daha da büyüten gelişmeleri şöyle anlattı:

"Türkiye’nin Suriye’yle yakınlaşıyor olması; Suriye’de büyük bir operasyonu da gündeme getirdi. Rusya’yla gerginlik Türk uçaklarının bölgeye girişini engelliyordu. Amerika da Türkiye’yle operasyon yapma girişimlerini yoğunlaştırıyor. Sınırda; NATO uçakları için angajman kuralları kaldırılıyor. Koalisyon güçleri Irakt’ta da operasyonlar yapıyor. Irak’taki operasyonlar da IŞİD’in daha da sıkıştırılacağına işaret ediyor. Bölge çok ama çok hareketli. Bu hareketlilik IŞİD’in Türkiye’yi tehdit eden eylemleriyle daha da artacaktır. Bu saldırılarda güvenlikle ilgili tedbirler hep değerlendirilir ama Ankara’nın bölgenin gelişmeleri iyi analiz etmesi ve hareket kabiliyetini güçlendirmesi gerekiyor."

HİLAFET İLANININ İKİNCİ YILDÖNÜMÜ

Ortadoğu uzmanı Serhat Erkmen ise DW için kaleme aldığı yazıda IŞİD'in İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki saldırısını Türkiye-İsrail yakınlaşması ya da Rusya'yla düzelme yoluna giren ilişkilerle açıklamanın pek doğru olmayacağı görüşünü dile getirdi. Erkmen şunları söyledi: "Eğer saldırının zamanlaması tartışılacaksa IŞİD'in "Hilafet İlanı"nın 2. yıldönümün bir gün öncesinde gerçekleşmesi daha dikkat çekici görünüyor. Çünkü diğerlerinden farklı özellikler taşıyan bu eylem, birkaç günde planlanabilecek ve hazırlığı yapılabilecek bir eylem olmanın ötesinde son derece karmaşık bir hazırlık gerektiriyor. Bu nedenle Atatürk Havaalanın'da gerçekleşen terör eylemini kısa vadeli konjonktürel gelişmelerle eş zamanlı olarak değil; örgütün genel hedef, yöntem ve sembolleri çerçevesinde Türkiye'de yürüttüğü saldırı dalgasının yeni bir evresi olarak okumak daha doğru görünüyor."

Serhat Erkmen

'TÜRKİYE'DEN KATILIMLAR BİNLERİ GEÇTİ'

IŞİD, Türkiye'de diğer ülkelerden daha fazla eylem yapabildiğini belirten Serhat Erkmen bunun üç nedeni olduğunu söyledi: "Birincisi coğrafi yakınlık. Sınır güvenliği artırılmış olsa da teröristlerin Türkiye'ye geçişi hala mümkün görünüyor. İkincisi IŞİD'in Türkiye'de Türkiye vatandaşlarından oluşan ayrı bir örgütlenmesi bulunuyor. Uzun bir süre Türkiye ve Avrupa için bu örgüte katılan Türklerin sayısı önemsiz gibi görünüyordu. Ancak son aylarda güvenlik güçlerine dayalı olarak ortaya atılan rakamlar Türkiye'den katılımın çoktan binleri geçtiğini gösteriyor. Üçüncüsü ise Türkiye'de sıkışıp kalan yabancı ülke vatandaşı olan IŞİD'çiler. Güvenlik tedbirleri nedeniyle ne Suriye'ye geçebilen ne de ülkelerine dönebilen büyük bir grubun varlığı unutulmamalı. Üstelik, IŞİD üyesi olmasına rağmen çeşitli dönemlerde mülteci kılığında Türkiye'ye sığınan Irak ve Suriye vatandaşları arasında bu örgüt mensuplarının olduğu görülüyor."

'SALDIRILAR DEVAM EDECEK'

'Türkiye'nin bir saldırı dalgası altında olduğu'nu da kaydeden Erkmen, şöyle dedi: "IŞİD, Türkiye'de sadece 2016 yılında 4 tane intihar eylemi gerçekleştirdi. 2015 yılından bu yana ise bombalı saldırılarının sayısı 9'u buldu. Bunun yanı sıra örgüte muhalif gazetecilere yönelik suikastlar ve sınır şehirlerimizin füze saldırısına tabi tutulması da unutulmamalı. Ancak bombalı saldırıların sadece gerçekleşenlerine odaklanılmamalı. 1 Mayıs'tan itibaren sadece İstanbul'da 4 saldırı girişimi engellendi. Ülke genelinde ise 2016 yılında son anda engellenen büyük çaplı saldırı sayısı 9. Elbette bu istatistikler açık kaynak verilerden derlenebiliyor. Güvenlik güçlerinin istihbarat amaçlı açıklamadığı saldırı girişimlerinin sayısı çok daha fazla olabilir. Dolayısıyla IŞİD'in Türkiye'deki yapılanması son derece aktif ve her an fırsat kolluyor. Bu nedenle gelecekte de saldırıları devam ettireceğini öngörmek zor olmayacak."