Sanığı yanlış adreste aradılar
Sivas'ta Madımak Oteli'nde 33 kişinin yakıldığı saldırının davasında skandalların ardı arkası kesilmiyor.
DUVAR - Sivas'ta bulunan Madımak Oteli'nde 33 aydının yakılarak öldürülmesine ilişkin davada yeni skandal daha ortaya çıktı. Katliam sanığının, mağdur avukatının ofisinde arandığı ortaya çıktı.
Milliyet gazetesinden Gökçer Tahincioğlu'nun haberine göre, Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te, 33 aydının yakıldığı katliamın davasında, firari sanıklardan birinin adresi okundu. Yıllardır firari olan sanığın arandığı adres, katliam mağdurlarının avukatlığını yapan CHP milletvekili Şenal Sarıhan’ın avukatlık ofisine ait çıktı. Mahkeme, skandalla ilgili olarak "mahkeme kaleminin hatası" açıklamasında yaparken tutanağa "bundan sonra gelişigüzel işlem yapmamaları için uyarılmalarına karar verildiği" yazıldı.
Davayla ilgili bir başka skandal ise Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru sonrasında yaşandı. 2011 yılında sanıklar için verilen zamanaşımı kararını görüşen Anayasa Mahkemesi üyelerinden biri, katliam sanıklarından dördünün avukatlığını yapmış. Söz konusu üyenin davaya bakıp bakmayacağı ise belli değil.
Sanıklardan üçünün dosyası ana davadan ayrıldı. Firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karataş’ın yargılandığı davanın duruşması Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmayı Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi milletvekilleri de izledi.
YANLIŞLIK OLMUŞ!
Davada firari sanıkların yakalanması için emniyete yazılan müzekkerelere verilen cevaplar okundu. Sanıklardan Murat Sonkur'un arandığı adresin okunması sonrasında CHP milletvekili Şenal Sarıhan adresin kendisine ait olduğunu söyledi. Sanığın arandığı adres, daha önce mağdurların avukatlığını da yapan Sarıhan'ın avukatlık ofisine ait.
Yaşananların yanlışlık sonucu olduğunu iddia eden mahkeme, tutanakta "İşlemi yapan kalem personelinin yazıişleri müdürü tarafından uyarılması, bundan sonra gelişigüzel işlem yapılmaması, mağdur ve vekillerin adreslerinin kullanılmaması, sanıkların Türkiye’deki mevcut bilinebilen adreslerine itibariyle işlem yapılması kararlaştırılmıştır" ifadelerini yazdı.
Avukatlardan Hasan Cem Yılmaz, sanıkların adreslerinde aranarak bulunmalarının mümkün olmadığını söyledi. Sanıkların Almanya’da olduklarına dair ellerinde kanıtları olduğunu kaydeden Yılmaz, Almanya’daki Türkiye Büyükelçiliği ve konsolosluklara yazı yazılarak, irtibata geçmeleri durumunda sanıklara, mahkemece arandıklarının belirtilmesini ve Türkiye’ye iade sürecinin başlatılmasını istedi.
Yılmaz, Alman makamlarına daha önce gönderilen yazılarda suçun tam olarak anlatılmadığını ve bu nedenle isnat edilen suçların ayrıntılı yazılarak iadelerinin talep edilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki tutukluluk kararının devamına ve infazın beklenmesine karar verdi. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Almanya’daki Türkiye Büyükelçiliği ve konsolosluklarına yazı yazılarak sanıkların başvurularının olup olmadığının sorulmasını isteyen mahkeme, başvurmaları halinde mahkemece arandıklarının sanıklara bildirilerek iade işlemlerinin başlatılmasına hükmetti.
Ayrıca, Alman yetkili makamlarına yazılacak yazılarda, sanıkların Türkiye’de gerçekleştirdikleri eylemin ayrıntıları ve işledikleri iddia edilen suçların niteliklerinin tek tek belirtilmesi, Türkiye’de “Sivas Madımak katliamı” olarak bilinen olay nedeniyle yargılandıklarının hatırlatılması istendi.