Özel: Bakan beni aradı, Birinci Ordu Komutanı'yla irtibata geçtim

Eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gözaltına alınanlar arasında askerlik arkadaşlarının da olduğunu söyledi. Darbe girişiminin başladığı cuma akşamı bir bakanın kendisini aradığını belirten Özel, 1. Ordu Komutanı'yla irtibata geçerek, önerilerini ilettiğini anlattı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, darbe girişimiyle ilgili olarak, "Gözaltına alınanlar arasında askerlik döneminden arkadaşlarım da var. Hakkımı helal etmiyorum" dedi.

Özel, NTV canlı yayınında darbe girişimini değerlendirdi. Özel'in konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Ben emekli olduktan sonra Ankara’da kendi özel evimde yaşamımı sürdürüyordum. O gece başka özel bir kanal seyrediyordum. İstanbul’dan bir akrabamın eşimi arayarak İstanbul’da köprülerin askerler tarafından kapatıldığı haberini eşim bana söylediği zaman kanalları dolaşmaya başladım. O anda bunun bir ihbar üzerine bir arama faaliyeti olduğunu düşündüm. Bir müddet sonra bir parlamenter beni arayarak Ankara’da jetlerin alçaktan uçtuğunu söyledi. Benim oturduğum Gölbaşı semtinden bunları duymam mümkün değildi. Bunun üzerine bir hükümet yetkilisi beni aradı böyle böyle oluyor ne yapmalıyız diye. Bende şuanda bilgi sahibi değilim şekliden ifade ettim. Ama yapılacak şey mutlaka bir kriz masası oluşturulmalı ve bu kriz masasında tedbirler hemen görüşülmeli şeklinde cevap verdim. Ondan sonra bilgi almak için komutanları aradım.

İRTİBAT KURAMADIM

Maalesef Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı'yla irtibat kuramadım. Hava Kuvvetleri Komutanımızın da Ankara dışında olduğunu öğrendim. İstanbul’da bir düğünde olduğunu sonra öğrendim. Çok kısa bir konuşma yaptım ne oluyor diye. O da bir şeyler oluyor ama bizde tedbir almaya çalışıyoruz dedi. Ondan sonra deniz kuvvetleri komutanımızı aradım güvenli bir yerdeyim dedi. Donanma komutanımızı da rehin aldılar dedi. Baktım durum iyice vahim durumda. Bunun üzerine İstanbul’da 1. ordu komutanı arkadaşımla sürekli görüştüm. Dolayısıyla ona bazı şeyler yapması gerektiğini söyledim ve devamlı iletişim içinde oldum. Tabi bu aldığımı bilgileri de yine hükümetimizin bir bakan arkadaşımızla sabaha kadar hep paylaştım. Ondan sonra Ankara’da özel kuvvetler komutanını aradım. Kendisinin bir düğünden çıktığını eve gittiğini fakat birlikle irtibatının kesildiğini, bir kobra aracıyla birliğe giderken ateş edildiğini ve şoförünün yaralandığını söyledi bana. Fakat birliğine ulaşamadığını söyledi bana.

ÖZEL KUVVETLERLE GÖRÜŞTÜM

Özel kuvvetlerde görevli bir albay arkadaşımı aradım onunla görüştüm. O bazı arkadaşları toplayarak ki benim yanımda özel kuvvetlerde görevli iki tane astsubay arkadaşımı da ona vermek suretiyle özel kuvvetlerdeki o muassarayı ortadan kaldırmak için oraya gittiler. Onlar sabaha kadar özel kuvvetleri ele geçiren hainlerle çarpıştılar. Birkaç şehidimiz oldu maalesef orada. Özel kuvvetlere hakim oldular sonra. Ben hala sabah saatlerinde rehinelerin genelkurmay başkanlığında sığınakta tutulduğunu duymuştum. Arkadaşlarıma jandarma da bir arkadaşım vardı, Ankara merkez komutanlığında bir arkadaşım vardı bir araya gelin bir güç oluşturun bu rehineleri kurtarın bir plan yapın hayati şey bu. İkinci bir şey de Ankara’daki hava araçlarının  durdurulması konusu vardı. Onu yapmak içinde girişimlere bulunduk. Dolayısıyla sabaha kadar bu şekilde devam etti bu. Benim o gün böyle bir bu işe müdahil olmam gerekti, öyle hissettim. NTV yayınında da kısa bir açıklama yapmam istendiği için sizin kanalınızda açıklamamı yaptım.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM

Gözaltına alınanlar arasında görevde olduğum yıllarda arkadaş olduklarım var, onlara hakkımı helal etmiyorum. Göreve geldiğimizde ordu içerisinde olmaya çalışan gruplar vardı. Komutanların en yakınında çalışanlar bunları yapanlar. Beni arayanlara korsan mesajlara inanmamaları gerektiğini söyledim. Benim gördüğüm kadarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nde travma biraz büyük. Bu yaraların kapatılması zaman alacaktır ama benim arkadaşlarım bunu başaracaktır.

İSTİHBARAT ZAAFİYETİ VAR MI?

Türkiye'de son zamanlarda yaşanan olayların ardından sürekli istihbarat zaafiyeti deniliyor. Ama istihbarat nasıl toplanır bilmiyorlar. Kurumlar kendilerine gelen bilgiler üzerine istihbarat oluşturlar. Dinleme yapıldığı zaman yasaya göre. Hatta ortak bir İstihbarat Koordine Merkezi kurulması önerisini ben yaptım ve kurduk. Kurumlar benim dönemimde koordine çalıştı. Ama bilgilerin gelmesiyle bitmiyor gelen bilgilerin hukuki niteliği önemlidir. Gözaltına alınanların bir kısmı IŞİD'le ve PKK'yla başarılı bir şekilde mücadele eden arkadaşlar. Bu konuda hiç şüphe olmasın TSK'nın terörle mücadele konusunda hiçbir zaman zaafiyet göstermemiştir. O konudaki başarıyı hiçbir şey gölgeleyemez. Bu konuda dünya orduları bizi tebrik ediyor. TSK terörle mücadele konusunda çok başarılı bir ordudur."

BUNDAN SONRA NE YAPILMALI?

Hükümetimiz iş başında ve tabii ki bundan sonra gerek tedbirleri alacaklar. Ben TSK'da komuta kademesinde olan arkadaşlarıma bir şey söyleyebilirim. TSK'yı süratle toplasınlar 2011'de yaptığımız gibi. TSK'daki yarayı bir an önce onarsınlar. Güneydoğu'daki mücadele henüz bitmedi. O neden TSK'yı bir an önce onarmaları lazım bu yarayı bir an önce kapatmaları lazım"

Haberin tamamı