Deniz Baykal'ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal Ataman'a 'FETÖ araması'
15 Temmuz darbe girişimi sonrası gözaltı sayısı 80 bine ulaşırken, CHP'nin eski lideri Deniz Baykal'ın Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi kızı Aslı Baykal Ataman'ın da odasında arama yapılmak istendiği ortaya çıktı. Polis, Baykal'ın Adalet Bakanı ve savcıyla görüşmesi sonrası 'Yanlışlık olmuş' diyerek odayı terk etti.
DUVAR - 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Fethullah Gülen Cemaati'ne yönelik operasyonlar sürerken, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın kızı Prof. Dr. Aslı Baykal Ataman'ın Emniyet'e götürülmek istendiği ortaya çıktı. Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görevli olan Aslı Baykal Ataman, polisin üniversiteye yaptığı baskın sırasında, babasının Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve savcıyla görüşmesi sonrası Emniyet'e götürülmedi.
'HANGİ YAZIYA DAYANDIĞINI SORDUM'
Deniz Baykal'ın Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e anlattığına göre, Akdeniz Üniversitesi'ne 28 Temmuz'da yapılan baskın sırasında odası aranmak istenen Aslı Baykal Ataman, babasına telefon etti. "Bu girişimin içeriğini öğrenmek için Antalya Cumhuriyet Başsavcısı'na telefon edip hangi yazıya dayanarak arama yapılmak istendiğini sordum" diyen Baykal, şöyle devam etti:
BAŞSAVCI 'HABERİM YOK' DEMİŞ
"Başsavcı haberinin olmadığını, daha sonra beni arayacağını söyledi. Aradığında ‘FETÖ örgütü üyeliği' suçlamasıyla bir karar alındığını, o karar çerçevesinde Akdeniz Üniversitesi'nde arama yapıldığını bildirdi. Bu arada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'la da konuştum. O arada kızım aradı, odasında arama yapmak isteyen polislerin odadan çıktıklarını bildirdi. Yani Aslı'nın odasında arama yapılmadı, arama girişiminde bulunulmuş oldu."
'KOYU ATATÜRKÇÜLER AÇIĞA ALINDI'
Baykal, kızının yaşadıkları üzerinden operasyonların yürütülme biçimini de eleştirdi: "Odada arama yapmak için gelenler orada tutanak bile tutmuyorlar. İnsanlar haksız, hukuksuz bir biçimde gözaltına alınıyor, sonra ilin valisi Münir Karaloğlu çıkıp “Yanlışlık yapıldı, haklarını helal etsinler” diyor. Sağdan soldan derleme bilgilerle yola çıkıldığı anlaşılıyor. Başsavcıya da net şekilde söyledim. Yanlışlık yapıldığını kabul etti. Koyu Atatürkçü, cumhuriyetçi, sağlam CHP'li olanlar ya da onların kamu görevlisi çocukları açığa alındı. Kamu kuruluşlarının idari birimlerine amirlerinden yazı geliyor. FETÖ'cü olarak bilinenlerin isim listesi isteniyor. Bu ne demektir? Emniyet ve savcının görevi, idare amirine tevdi ediliyor. Bu olamaz. Tehlikeli uygulamalar."
'ERGENEKON'DAN FARKSIZ?'
CHP'nin eski genel başkanı, yaşananları Ergenekon operasyonuna benzetti: "Ergenekon olarak bilinen davada da kişilere, “Sen Ergenekoncusun” deniliyordu. Ergenekon örgütüyle ilişkilerinin olmadığını kanıtlamaları isteniyordu. Aynı durum FETÖ için de geçerli. Kişilere “FETÖ'cü olmadığını kanıtla” deniliyor. Hakimin karşısına çıkarılmıyorlar."
Baykal, "Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde 200 kişinin çalışma odasına giriliyor. Bu kadar önemli ameliyatların yapıldığı fakültede, polis kapılara dayanıyor, “Ver bilgisayarını, ver telefonunu” deniliyor. Gözaltına alınanları Antalya'da koyacak yer bulamadıkları için bir kısmını Serik, Aksu, Döşemealtı'na dağıtıp tıktılar. Bunlar yapıldıktan üç gün sonra vali özür diledi" dedi.