'Türkiye'deki saldırılarda en az 134 çocuk öldü'

Hülya Karabağlı [email protected]

DUVAR - Türkiye’de önlenebilir kazalar ve terör ortamlarında çocukların durumunu rakamlarla ortaya koyan Gündem Çocuk Derneği'nden Ezgi Koman, son dönemde patlayan bombalı saldırılarda çok fazla sayıda çocuğun hayatını  kaybettiğini söyledi. Koman; Ankara, İstanbul, Van Elazığ, Mardin, Diyarbakır, Antep gibi şehirlerin de içinde olduğu bombalı saldırılarda 5 Haziran 2015 tarihinden bugüne kadar gerçekleşen en az 48'i bombalı saldırıda, en az 134 çocuğun yaşamını kaybettiğini söyledi. Koman, “Bir çocuğun ölümü bile yeterince kötü, yeterince zor. Onların kardeşlerini, arkadaşlarını, ailelerini de düşünmek gerekiyor. Bunların birer rakamdan ibaret olmadığını anlamamız lazım” dedi.

Türkiye’de çocuk olmanın çok zor olduğunu vurgulayan Koman’ın, Suriyeli çocuklarla ilgili verdiği bilgiler de oldukça çarpıcı! Çocukların çalıştıkları yerlerde iş cinayetine maruz kaldıklarını, evlendirilmek üzere satıldıklarını ve nefret suçlarına maruz kaldıklarını anlatan Koman, “Sadece 2015 yılında en az 102 mülteci çocuk çeşitli sebeplerle yaşam hakkı ihlaline maruz kaldı” dedi.

Gündem Çocuk Derneği’nden Ezgi Koman, Duvar’ın sorularını yanıtladı.

-Türkiye, son yıllarda örgüt eylemleri nedeniyle büyük kayıplar vermeye başladı. Ankara, Şanlıurfa, Atatürk  Havalimanı... Daha önce  Uludere ve son  olarak Gaziantep'te patlayan bomba.  Bu tür saldırılarda son yıllarda kaç çocuğumuzu kaybettik?

Son yıllarda çok fazla çocuk yaşamını kaybetti. 5 Haziran 2015 tarihinden bugüne değin en az 48’i bombalı saldırılarda, (Ankara, İstanbul, Van Elazığ, Mardin, Diyarbakır, Antep ) en az 134 çocuk yaşamını kaybetti. Ama sayılara takılıp kalmak da başka bir sorun. Biz hep söyledik. Bir çocuğun ölümü bile yeterince kötü, yeterince zor. Ayrıca bir çocuğun ölümü sadece bir çocuğun ölümü olarak kalmıyor. Onların kardeşlerini, arkadaşlarını, ailelerini de düşünmek gerekiyor.. Bunların birer rakamdan ibaret olmadığını anlamamız lazım. Bu çocuklar yoldan geçerken, durakta otobüs beklerken, ailesiyle birlikte tatil için gittikleri yerlerde, sokağa çıkma yasaklarında hastaneye gidemediği için, keskin nişancılar tarafından annesinin kucağında vurularak ya da babası ile katıldığı barış eyleminde, katıldıkları düğünde yaşamlarını kaybettiler. Ölen bir çocuk da Antep’te saldırıyı gerçekleştirdiği iddia edilen çocuk. Gerçekten öldürülen çocuk sayısını istiyorsanız Antep’te 29 değil 30 çocuğun öldürüldüğünü söylememiz gerekiyor.

-Katliamlarda çocukların da kullanıldığını, canlı bomba yapıldığını görüyoruz?

Silahlı çatışmalarda, saldırılarda çocukların kullanılması ki ne yazık ki gittikçe yaygınlaşıyor. Antep’te 12-13 yaş çocuğun saldırıyı gerçekleştirdiği söylendi. Bunun üzerine çocuklar çocukları öldürüyor dediler. Ama bu yanlış tespit. Durumu iyi anlatmak lazım. Durum tam olarak şöyle: Yetişkinler çocukları öldürmek için başka çocukları kullanacak kadar büyük ve derin bir kötülüğe batmışlar.

2015 YILINDA 102 MÜLTECİ ÇOCUK YAŞAM HAKKINA MARUZ KALDI

- Türkiye'de bir de Suriyelilerle ilgili sorunlar var.  Suriyeli çocukların da korunamadığı görünüyor? Suriyeli çocukların durumu ne?

Evet. Savaşın etkisi sadece sadece yaşam hakkının elinden alınması değil. Savaş sebebiyle çocuklar yakınları kaybediyor, ölümlere tanık oluyor. Aynı zamanda da yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldılar. Şu anda Suriye’deki savaştan etkilenerek ülkelerini terk eden ve Türkiye'ye sığınan çocuk sayısı yaklaşık 1,5 milyon.

Bu çocuklar büyük zorluklar içerisindeler ne yazık ki. Yaşamlarını kurtardılar ancak yaşamlarını sürdürecek diğer hak ve özgürlüklerden yararlanamıyorlar. Ayrıca çok fazla hak ihlaline maruz kalıyorlar. Bu çocuklar okula devam edemiyor, çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Çalıştıkları yerlerde iş cinayetine maruz kalıyorlar. Evlendirilmek üzere satılıyorlar ya da nefret suçlarına maruz kalıyorlar. Sadece 2015 yılında en az 102 mülteci çocuk çeşitli sebeplerle yaşam hakkı ihlaline maruz kaldı.

- Türkiye'de çocuk olmak ve yaşamak nasıl acaba?

Türkiye’de çocuk olmak çok zor. Ama çocuk olarak yaşamına devam etmek de çok zor. Çocuklar yaşamlarına devam edebiliyorlarsa ne yazık ki evde, okulda, sokakta kapalı kurumlarda şiddete maruz kalıyorlar. Zorla çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Cinsel, fiziksel, duygusal, şiddetin her türlüsüne maruz kalıyorlar.