Saray'da adli yıl açılışı ve Magna Carta!

İlk anayasa olarak kabul edilen ve 'kralın yetkilerini sınırlayan belge' olarak tarihe geçen Magna Carta'nın neden çayırda imzalandığını Mehmet Yılmaz yazdı...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, adli yıl açılış töreninin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılması kararı üzerine törene katılmayacaklarını açıklayan CHP lideri Kılıçdaroğlu ve TBB Başkanı Feyzioğlu'na; Yargıtay'ın tepki göstermesi üzerine 'Magna Carta neden çayırda imzalandı' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Mehmet Yakup Yılmaz, yazısında özetle şu ifadeleri kullandı:

Magna Carta neden çayırda imzalandı?

YARGITAY Başkanı, Beştepe Sarayı'nda yapılacak adli yıl açılış törenine katılmayacaklarını açıklayan Barolar Birliği ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu anlayamıyormuş.

Bunun için bir bildiri yayınlamış, şöyle diyor:

“Kapasitesi sınırlı ve güvenlik açısından sıkıntılı olabileceği anlaşılan bir otelin toplantı salonu yerine sahibi devlet ve millet olan bir kongre salonunda bu toplantının yapılacak olmasının nasıl yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını zedeleyeceğini anlamakta zorluk çekmekteyiz.”

Başkan’ın anlayabilmesine yardımcı olmak için ta en başından başlamak istiyorum:

Biliyorum Başkan Bey, hukuk fakültesinde okurken Magna Carta adı verilen bir belgenin varlığından haberdar olmuştur.

Magna Carta ile İngiltere Kralı, bazı yetkilerinden feragat etti. Kanunlara uygun davranacağına söz verdi, hukukun üstünlüğünü kabul etti.

O yıllarda İngiltere kralları Windsor Sarayı’nda yaşarlardı. Gittim, gördüm, şahane bir yer.

Ama Magna Carta,

Windsor yakınlarında, Runnymede isimli bir bölgede, çayır çimenlik bir alanda, bir ağacın gölgesine kurulmuş tentenin altında Kral tarafından imzalanarak ilan edildi.

(...)

Hukukun üstünlüğünü ilan eden belge sarayda değil, herkesin eşit olarak yan yana durabildiği bir çayırlık alanda imzalandı.

(...)

Şimdi Beştepe Sarayı’na gelecek olursak, geçen gün de yazdım, Saray, yürütme gücünü temsil ediyor. TBMM ise yasama gücünü. Bunlarla eşit bir üçüncü güç var ki o da yargı.

Yargının tıpış tıpış saraya gidip, adli yıl açılışını “Cumhurbaşkanı’nın himayelerinde”yapması, bu güçler ayrılığına sembolik de olsa zarar verir.

Yoksa elbette hepimiz biliyoruz yargının nasıl bağımsız olduğunu, yürütmeyle uyumlu olmadığını, falan, filan.

Başkan belli ki öğrenciliği sırasında bu konuyu düşünmeye zaman bulamamış.

Şimdi bir düşünsün: Magna Carta, neden sarayda değil de çayır çimenlik bir alanda ilan edildi?

Yazının tamamı için