Eğitim şart ama öğretmen yok!
Dargeçit, Derik ve Nusaybin ilçelerinde sokağa çıkma yasağı uygulanan Mardin’de öğretmen ve öğrenciler zor bir yıl geçirmişti. Mardin’de 1785 eğitimci 8 Eylül’de yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile açığa alındı. Eğitim Sen Mardin Şube Başkanı Hamdullah Yıldırım, öğretmen açığı nedeniyle eğitimin neredeyse imkansız olduğunu söyledi.
DİYARBAKIR - Hükümetin 1 Eylül’de OHAL kapsamında yayınladığı 672 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 28 bin 163’ü MEB, 2.346 YÖK kapsamında olmak üzere, toplamda 50.875 kamu personeli kamu görevinden ihraç edilmişti. Kararnameyle ihraç edilenler arasında Adıyaman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Gaziantep ve Mardin Eğitim Sen şube başkanları da vardı.
Mardin'de öğretmenler zaten zor bir yıl geçirmişti. Nusaybin, Derik ve Dargeçit ilçelerinde sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş, çatışmalar yaşanmış ve öğretmenler öğrencileriyle birlikte zor durumda kalmışlardı.
Ama aslında öğretmenleri zor durumda bırakan sadece sokağa çıkma yasaklarıyla başlayan çatışmalar değildi. Hamdullah Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre öğretmen arkadaşları sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar ya da sendikal çalışmalar nedeniyle adli ve idari soruşturmaya uğramış, sürgün edilmiş, görevden uzaklaştırılmışlardı.
2 BİN 600 ÖĞRETMEN HAKKINDA SORUŞTURMA
Hamdullah Yıldırım, 15 Temmuz öncesinde Eğitim Sen’li öğretmenler olarak yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bilindiği gibi 7 Haziran seçiminden sonra savaş boyutlanarak yaşandı. Üç ilçemizde sokağa çıkma yasağı ilan edildi, çatışmalar yaşandı. Binlerce insan evini, yurdunu terk etmek zorunda kaldı. 45 bine yakın öğrenci eğitim hakkından yoksun kaldı. Yine yüzlerce öğretmen bir yıl boyunca okullarına gidemedi. Bir kısmı idari izin aldı, bir kısmı da başka yerlerde görevlendirildi. Yaşanan savaşın hem biz emekçileri hem de bütün toplumu olumsuz etkilediğini görüyorduk ve bunu değişik eylemlerle kamuoyu ile paylaşıyorduk. Diğer sivil toplum örgütleriyle birlikte, Ankara’da barış konulu bir miting tertip ettik. Ülkemizde yaşanan savaşa karşı demokrasiyi talep eden miting, IŞİD tarafından bombalı saldırıya uğradı. 102 arkadaşımız katledildi, birçoğu yaralandı. Buna sessiz kalmamız söz konusu olamazdı elbette, katliama karşı kitlesel eylemler yaptık. Bu eylemler nedeniyle devlet çok ağır bir şekilde üstümüze gelmeye başladı, hem adli hem idari soruşturmalar açıldı hakkımızda. Sokağa çıkma yasaklarına, öğrencilerin eğitim hakkı ile yaşam hakkının gasp edilmesine karşı 29 Aralık’ta bir eylem yapıldı. İki greve katılan toplam 2 bin 600 üyemiz hakkında soruşturma açıldı. 16 kişi il dışı, 29 kişi il içinde sürgün edildi, 7 kişi açığa alındı, 7 kişi tutuklandı, 16 kişinin dosyası Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderildi, 2 yöneticimiz memuriyetten men edildi, Artuklu Üniversitesi'nden 2 akademisyen açığa alındı ve 35 gözaltı yaşandı.”
Velilere 'Öğretmeninize sahip çıkın' çağrısı
ANKARA KATLİAMINA DAYANAMAYAN ASTSUBAY EŞİ DE AÇIKTA
1 Eylül’de yayınlanan kararname ile Yıldırım’la birlikte 9 ilçe temsilcisi görevden ihraç edildi. 8 Eylül’de yayınlanan kararname ile de Mardin Eğitim Sen üyesi bin 785 kişi açığa alındı. “Açığa alınan öğretmenlerin arasında, Ekim’de iki gün süren greve yarım gün katılan bir astsubayın eşi de var” diyor Hamdullah Yıldırım. “Ankara’daki katliama dayanamamıştı öğretmen arkadaşımız. Bu nedenle yarım gün de olsa katılmıştı eyleme.”
Çok geçmeden Hamdullah Yıldırım’la birlikte sekiz idareci konumundaki sendikacı hakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret ve halkı kin ve nefrete sürüklemek” gerekçesiyle adli ve idari soruşturma açıldı. Dosyaları yüksek disiplin kuruluna gönderildi ve Yıldırım, Afyon'un İhsaniye ilçesine bağlı bir köye sürgün edildi. Adli davada beraat ettiler ancak yüksek disiplin kurulu 19 Ağustos’ta hakkında 'memurluktan men' kararı alıyor. Kanun Hükmünde Kararname ile birlikte de ihraç ediliyor.
Yıldırım’ın verdiği bilgiye göre, Eğitim Sen’in Kızıltepe, Nusaybin, Midyat, Dargeçit ilçe temsilcileri de hem sürgün edildiler hem de yüksek disiplin kurulundan değişik cezalar aldılar.
'AHMET KAYA ŞARKISI PAYLAŞTI DİYE...'
Midyat’a özellikle dikkat çekiyor Yıldırım. 15 öğretmenin evlerine sabah 5.00’te baskın düzenleniyor ve gözaltına alınıyorlar. Buna gerekçe olarak da sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar gösteriliyor. Bir buçuk yıl ceza alan Mehmet Nur Budak’ın bir bacağının olmadığını, düzenli bir tedaviye ihtiyaç duyduğunu söyleyen Yıldırım, “Arkadaşımızın tutuklanmasına gerekçe olarak sosyal medyada Ahmet Kaya şarkısı paylaşması gösterildi” diyor.
Eğitim-Sen öğretmenlerin göreve iadesi için yasal işleme başlıyor
'OKULLARDA EĞİTİM İMKANSIZ GİBİ'
Özellikle çatışmaların yaşandığı Dargeçit, Derik ve Nusaybin’de çok sayıda öğretmenin istifa ettiğini hatırlatan Hamdullah Yıldırım, “Açığa alınan bin 785 öğretmenin de bıraktığı boşluk düşünülürse, Hükümet’in bu yıl bir eğitim öğretim planın olmadığını söylemek mümkün” diyor. Yıldırım, görev aldığı okulda 14 kişi çalıştıklarını, ancak kendisiyle birlikte 12 kişinin ya ihraç edildiğini ya da uzaklaştırıldığını söylüyor. “İki kişiden biri müdür, bunlar koca ilkokulda nasıl eğitim verecekler.”
Öğretmenlerin maaşla geçinen, kredi borçları olan emekçiler olduğuna dikkat çeken Hamdullah Yıldırım, öğretmenleri ekonomik anlamda zor günlerin beklediğini dile getiriyor. “Mesela önce ben ihraç edildim, son kararnameyle de eşim açığa alındı. Demokratik haklarımızı talep ettiğimiz için, özgürlük ve demokrasi istediğimiz için bir anda ikimiz de işsiz kaldık. Bizim durumumuzda çok sayıda arkadaşımız var." Sonra, "Hepimizi zor günler" bekliyor diyor Hamdullah Yıldırım ve ekliyor: “Bizim köklü bir sendikamız var. Tarihi mücadeleyle geçmiş. Bize yapılan hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayacağız ve haklarımızı sonuna kadar arayacağız.”
BİR HAFTA BOYUNCA EYLEM
Yıldırım, önümüzdeki hafta içinde bir dizi eylem gerçekleştireceklerini anlatıyor. “Sendika binamızda her gün oturma eylemi gerçekleştireceğiz. Pazartesi günü açığa alınan arkadaşlarımız okullarına gidecek, diğer emekçi arkadaşlarımızı bilgilendirecek ve öğrenci velilerine çağrıda bulunarak öğretmenlere sahip çıkmaları istenecek. İtiraz dilekçeleri hazırladık. Açığa alınan arkadaşlarımız Çarşamba gününden itibaren kendi okullarına bu dilekçeleri vermeye başlayacaklar. Cuma günü ise velilerin ve diğer sivil toplum örgütlerinin de katılımıyla kitlesel bir açıklama yapmayı tasarlıyoruz.”