'Endişeliyiz! Yasaklar, yargıya baskı anlamına geliyor'
Cerrattepe'deki madencilik faaliyetine ilişkin karar duruşması öncesi Duvar'a konuşan Yeşil Artvin Derneği Başkanı, "Rize'ye eylem yapmaya değil duruşmayı izlemeye gideceğiz" dedi. Başkan Nur Karahan, "Bu kararları gördükçe daha da endişeleniyoruz" diye konuştu.
Özlem Akarsu Çelik [email protected]
DUVAR - Artvin'in Kafkasör Yaylası, Cerrattepe Mevkii'nde Cengiz Holding tarafından yürütülmek istenen madencilik faaliyetine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın verdiği 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Olumlu Raporu'nun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan dava yarın Rize İdare Mahkemesi'nde görülecek.
Artvin OHAL'le kapatıldı!751 davacı ve 61 avukatın müdahil olduğu, Türkiye'nin en geniş katılımlı çevre davası için çok sayıda sivil toplum örgütü Rize'de buluşma çağrısı yaptı. Yeşil Artvin Derneği'nden, Rize Emniyeti'nin dışarıdan gelenleri kente sokmayacağı haberlerine ilişkin yayınladığı açıklamada "Hukuk devletinde yargılama ayrım gözetmeksizin bütün vatandaşlara açıktır. Duruşmalar halka kapatılamaz" denildi.
Derneğin Başkanı Nur Neşe Karahan, Artvin Valiliği'nin bir ay süreyle tüm eylem ve etkinlikleri yasaklama kararını "Çok endişeliyiz. Bu kararlar mahkemeye baskı anlamına geliyor" diye yorumladı. Şubat ayındaki eylemler sırasında gözaltına alınıp bırakılan ve madene karşı mücadelenin sembol ismi haline gelen Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Duvar'ın sorularını yanıtladı.
'RİZE'YE EYLEM YAPMAYA DEĞİL DAVAYI İZLEMEYE GİDECEĞİZ'
Rize Emniyeti'nin davayı izlemeye gidecekleri kente sokmayacağına ilişkin haberler var. Resmi yazıyı gördünüz mü?
Hayır bize resmi makamlar tarafından herhangi bir bilgi verilmedi. Haberlerden takip ediyoruz. Biz oraya eylem yapmaya değil duruşma izlemeye gideceğiz. Bunda yasadışı hiçbir şey yok. Yasal olarak açtığımız, 25 senedir sürdürdüğümüz yaşamsal mücadelenin duruşmasına gidiyoruz. Duruşmalarda zaten eylem olmaz ki. 751 katılımcının 30'a yakını kurum ve kuruluştur. Onların temsilcileri orada olacak. Aslında daha çok insan başvuracaktı ama zaman sınırlıydı. Artvin halkının tamamı orada temsil ediliyor. Gelebilen duruşmayı dinlemek istiyor, hepsi bu!
Türkiye'nin en büyük çevre davası öncesi 'kente giriş' tartışması
Artvin'in yeni göreve atanan valisinin ilk icraatı kentte bir ay süreyle tüm eylem ve etkinlikleri yasaklamak oldu. Bu ne anlama geliyor?
Bunu kime, niye yapıyorlar anlamak zor. Bu kararları gördükçe daha da endişeleniyoruz. Acaba bu kararlar mahkemeyi de baskı altına almayı mı hedefliyor? Bu mahkeme daha önce Artvin'in geleceği için bizi haklı bulmuştu.
'ABD BÜYÜKELÇİSİNİ NE GÖRDÜK, NE DUYDUK'
A Haber'de yayınlanan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'ın sivil bir otomobille Artvin'e gittiği yönündeki haber, medyanın bir bölümü tarafından 'Büyükelçi'den Artvin halkını kışkırtmak için provakasyon' yorumuyla haberleştirildi. Bu ziyaretten haberiniz var mıydı?
Nereye gelmiş, nereye gitmiş hiç haberimiz yok. En ufak bir ilişkimiz de yok. Bu haberi yaparken bizi de töhmet altında bırakanlar eğer gerçekten gazeteci olsalardı bir kez olsun bizi arayıp sorarlardı. Telefonumuz 24 saat açıktır. Arayan bize ulaşır. Böyle haberler yapmadan önce bizi aramaları gerekir. Büyükelçi gezmeye mi gelmiş, niye gelmiş bilmiyoruz ama bizimle ilgisi olmadığı çok açık.
Yarınki duruşmaya ilişkin beklentiniz nedir?
İdare mahkemesi sona erer, sonra kararı yazıp yollar. Bu bir karar duruşması. Sonuca bir üst mahkemede itiraz hakkımız var. Daha önce kazanılmış davalarımız var. Şirket bu kez bir genelgeye dayanarak 'ÇED olumlu raporu'nu almıştı. Genelge, yasaların üzerinde olamaz. Dileriz ki idare mahkemesi Artvin halkının geleceği açısından olumlu bir karar verir.
'ORMANLARIMIZI KORUMAK... DERDİMİZ, DAVAMIZ BUDUR'
751 katılımcı ve 61 avukatlı bu davada, davacı taraf ne istiyor?
Bu dava Artvin halkının 25 yıldır sürdürdüğü hayat mücadelesidir. Biz sadece gelecek nesillere, çocuklarımıza miras bırakabileceğimiz bir Artvin istiyoruz. Bu mirası korumak da bizim görevimiz. Son yıllarda bilim insanlarının çalışmaları da gösteriyor ki Karadeniz'i korumamız gerekiyor. İklim değişiklikleri, heyelanlar, sel baskınları başımıza gelecekleri yıllardır gösteriyor. Yağışlar artacak diyorlar. İklimbilimci olmaya gerek yok, biz bizzat yaşıyoruz bunları ve endişeleniyoruz. Doğamızı, ormanlarımızı, Artvin'i korumak; bizim derdimiz, davamız budur. İnsanlık adına yaşamımızı korumaya çalışıyoruz ve haklıyız. Daha önce kazanmıştık, yine kazanacağımızı umuyoruz.
Davayı açanların Artvin halkının tümünü temsil ettiğini söylüyorsunuz. Herkes karşı mı Cerrattepe'de madencilik faaliyetine?
15 Temmuz sonrası birlikten, bütünlükten bahsediyorlar. Biz bu mücadelede 25 senedir Artvin halkı olarak birlik, bütünlük içinde hareket ediyoruz. Artvin halkı barış, huzur içinde yaşayan bir halktır. Türkiye'nin her yerine eğitimli insanıyla hizmet eder. Vatan hainlerine burada yer yoktur. Üreten, çalışan, kimseye muhtaç olmayan bir halktır. Şirket bir korku yaratmaya çalışıyor. Medyayı da kullanarak şirket lehine, bizim aleyhimize haberler yaptırıyorlar. Biz kentimizi, ormanlarımızı koruma mücadelesi veriyoruz. (ARTVİN)