Evrensel gazetesiyle dayanışma toplantısı

DUVAR - Evrensel gazetesi İzmir Temsilciliği, medyaya ve Evrensel'e yönelik baskılara dikkat çekmek için İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, TGS Onursal Başkanı Onur Yüksel'in yanı sıra milletvekilleri, belediye başkanları ve kitle örgütü temsilcileri katıldı.

Evrensel İzmir Temsilcisi Emine Uyar, gazeteciliğin giderek zorlaştığı bir süreci yaşadıklarını belirterek, "Evrensel Gazetesi 22 yıldır gerçeklerden taviz vermeden, işçi ve emekçilerin sesi olan, barıştan yana tavır alan bir gazetedir. Kuruluşu da işçi ve emekçilerin sayesinde olmuştur. Biz hiçbir zaman iktidarların sesi olmadık. Bizler insanca bir yaşam için mücadele veren işçinin, düşüncesini ifade ettiği için işten atılan akademisyenlerin, açığa alınan öğretmenlerin gazetesiyiz, doğasını, yaşam alanlarını korumak isteyenlerin, yaşanabilir kent mücadelesi veren, bilime göre hareket eden şehir plancısı, mimar ve mühendislerin, insanları diline, dinine, etnik kökenine, mezhebine göre ayrıştırmayanların gazetesiyiz. Savaşın değil, barışın ölümün değil yaşamın yanındayız" dedi.

'TAVİZ VERMEYECEĞİZ'

Ülkede yaşanan köklü sorunların gazeteleri kapatmakla, hedef göstermekle, gazetecileri tutuklamakla çözülemeyeceğine vurgu yapan Uyar şunları söyledi "Çözüm demokratik, laik, hukuk devletini tesis etmekle, içeride ve dışarıda barışı sağlayacak politikaları hayata geçirmekle mümkündür. Gazetecilerin mesleklerini yapabilecekleri özgür ortamı sağlamak iktidarın görevidir. Tetikçilik yapanlar, gazetecilik etiğine ve ilkelerine aykırı davrananlar cezalandırılmalıdır. İçinde bulunduğumuz süreci, dayanışma içinde, yan yana durarak, örgütlü bir şekilde, mücadele ile aşılacağına inanıyoruz. Gazetemiz Evrensel 22 yıldır olduğu gibi bundan sonra da gerçeklerden taviz vermeden, baskılara boyun eğmeden yoluna devam edecektir".

'HAK İHLALLERİNE YETİŞEMİYORUZ'

İzmir Gazeteciler Başkanı Misket Dikmen de, şiddetten en çok etkilenenlerin başında gazetecilik sektörü geldiğini vurgulayarak, "Gazeteciler her geçen gün daha zor koşullara sürükleniyorlar. Gazetelere, gazetecilere yönelik yaşanan hak ihllallerine yetişemiyoruz. Sürekli yenileri ekleniyor. OHAL süreci basın sektöründe önemli yaralar açtı. Halbuki, 15 Temmuz gecesi basının önemi Türkiye'de bir kez daha ortaya çıktı. Aynı şekilde sonrasında basına da sahip çıkılması gerekiyordu. Daha nereye kadar bilemiyoruz. Korku iklimi sürmekte. Demokrasinin, özgür yaşamamanın, önemli koşullarından biri basının özgürlüğüdür. Basının özgür olmadığı ülkeler demokratik değildir. Basın özgürse halk vardır" dedi.

'ÖLDÜRÜLEN GAZETECİLERE SÖZÜMÜZ VAR'

TGS Onursal Başkanı Onur Yüksel ise "Türkiye'yi OHAL'lerle yöneten iktidar basına saldırı ile gücünü kanıtlamaya çalışacaktır. Unutulmasın ki bizim Hasan Tahsinlere, Ahmet Taner Kışlalara, Uğur Mumculara, Turan Dursunlara, Musa Anterlere, Hrant Dinklere sözümüz var. Bu ülkeyi şeriatçı geçinenlere yedirmeyiz" diye konuştu.

'BİAT ETMEYENLER CEZALANDIRILIYOR'

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da, halkın haber alma özgürlüğüne set çekildiğini ifade ederek şunları söyledi: "Bunlardan en önemlisi özellikle solda bulunan gazetelere yapılan baskılar ve ambargolardır. Evrensel, Birgün, Cumhuriyet, yerelde 9 Eylül gazetelerinin, reklam ilan kurulundan ilan alması engelleniyor. Farklı düşünen, AKP'nin 14 yıllık iktidara biat etmeyen, teslim olmayan ne kadar basın yayın organları varsa susturulmak isteniyor, kapatılmak isteniyor ve çok zor durumda bırakılmak isteniyor. Bizim görevimizde böyle dönemlerde dayanışma içerisinde olmak ve birlikte bu mücadeleyi sergilemektir. Evrensel'in yanındayız, özgür basının yanındayız onların vatandaşın ve bizim haber alma özgürlüğünü sonuna kadar destekliyoruz."

'DAYANIŞMA GÖSTERMEMİZ GEREKİYOR'

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da, OHAL'in sonuçlarının yaşandığını dile getirerek, "Gazete müsvetleri, halkın yarattığı bir gazeteye saldırısı devam ediyor. Bu boşa bir saldırı değil çünkü Evrensel gazetesi Türkiye toplumsal pratiği içerisinde çıkmış, halklarla, inançlarla buluşmuş ve bu ülkede gerçek bir demokrasinin inşası için görevini yerine getiren bir gazetedir" dedi ve ekledi: "OHAL sonrası var olan kısıtlı kazanımlarımızın da yok edildiği yeni bir sürece girmiş bulunuyoruz. Bu anlamda özgür basın da tamamen engellenmeye çalışılıyor. Büyük bir dayanışma da göstermemiz gerekiyor. Basının özgürleşmesi için de mücadele vermemiz gerektiğine inanıyorum. Mücadele için çok büyük birleşik cephe gerekiyor."

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da "Bir ülkenin basını halkından gerçekleri saklıyorsa, bir ülkenin basını halkına yalan haber yapıyorsa o ülkenin düşmana ihtiyacı yoktur diyorum. Hayat Evrensel'dir diyorum, hayatımıza ve Evrensel'imize dokunmayın. Gazetecilik suç değildir. İşçi sınıfı olarak özgür basının yanındayız" dedi.